En hareketli emlak piyasalarından birine ev sahipliği yapan New York şehrinde son dönemde ev kiraları hızlı bir şekilde yükselirken, McGill Üniversitesi’nin yaptığı son araştırma gösteriyor ki bu fiyat artışının arkasında Airbnb uygulamasının büyük payı var.
Araştırma kapsamında Eylül 2014 ve Ağustos 2017 tarihleri arasındaki Airbnb uygulama aktiviteleri analiz edilirken, bu hizmetin devreye girmesiyle birlikte şehirde 7000-13.500 arası kiralık ev listeden kaldırıldı. Uzun dönem kiralık evlerin sayısı düşünce, Airbnb de dolaylı olarak kira fiyatlarını bu üç yıllık periyotta yüzde 1.4 civarında arttırmış oldu. Sonuç olarak da ortalama ev kiraları 380 dolar arttı.
Şehrin Manhattan bölgesindeki kira fiyatları 700 dolara kadar artarken, araştırmanın metodu ise Airbnb tarafından tartışmalı kabul ediliyor ve birçok ev sahibinin kira listelerini düzenli olarak güncellemediği söyleniyor.
New York’taki eyalet çoklu konut yasaları, üç ya da daha fazla daireye sahip binalarda 30 gün veya daha kısa süreli kiraları yasaklıyor. Ayrıca özel oda kiralamaları da yasak kabul ediliyor fakat Airbnb ile insanlar bu yasağı aşıyor.
Yasalar göz önüne alındığında ise arşatırma raporuna göre Airbnb’nin New York’taki gelirinin üçte ikisi yasadışı şekilde sağlanıyor. Airbnb sorumlusu Josh Meltzer ise bu suçlamalara tepki olarak CNBC’ye açıklama yaparken, yasalarda değişiklik yapılması gerektiğini savundu.
Emlak sektörünün milyar dolarlık girişimi olan Airbnb, otel endüstrisinden sonra emlak piyasasını da derinden etkiliyor. Evlerini satmayı düşünen mülk sahipleri kira çarpanlarını artık Airbnb uygulamasından gelen gelirle hesap etme yolunu tercih ediyor.
Yakın takibe aldığımız bu girişimin her ne kadar yasaklamalarla başı derde girsede mobil bir yaşam tarzını benimseyen ve paylaşım ekonomisinin lokomotifi olan y kuşağının bu girişimden oldukça memnun olduğunu söyleyebiliriz.