"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Airbnb’nin Hikâyesi: Mısır Gevreği Satmaktan Milyarlarca Dolarlık Şirkete

Airbnb’nin kuruluşu 21. yüzyılın en ilham verici girişim hikâyelerinden birisi. Başaramayacaklarını düşünenlerin aksine, girişimin emekleme döneminde yürümelerine yardımcı olacak yatırımcı bulamadılar ve binlerce dolarlık kredi kartı borçlarına rağmen girişimciler ellerinden geleni yaparak şirketi ayakta tutmak için mısır gevreği satmak zorunda kaldılar. Airbnb tüm yaşanan bu zorluklara rağmen kâra geçmesi 2 yılı buldu.

Airbnb Nasıl Başladı?

Airbnb’nin kuruluş hikâyesinde sabır, kararlılık, korku ve en önemlisi bolca koşuşturma yer alıyor. Hikayenin başarı öyküsü için 2007 sonlarının San Francisco şehrine dönmek gerekiyor. Airbnb’nin kurucuları Brian Chesky ve Joe Gebbia New York’tan yeni taşınmış ve işleri olmadığı için kiralarını ödemekte zorluk yaşıyor, yeni para kazanma yolları araştırıyorlardı.

San Francisco'nun Rausch Caddesi'ndeki Airbnb'nin kurucularının kaldığı ve kiraya verdikleri ilk ev. 

Yaşadıkları bölgede bir tasarım  konferansı düzenleniyordu. Ve çok sayıda ziyaretçiyi cezbeden bu konferans kentteki tüm otel odalarında boş yer bırakmadı. Bu etkinlikte yaşanan rezervasyon patlamasını genç  girişimciler bir fırsat olarak gördüler. Birkaç şişme yatak aldılar ve ‘Air Bed & Breakfast’ adlı bir site açtılar. Amaç ziyaretçilere yatacak bir yer sağlamak ve sabah kahvaltısı sunmaktı. Gecelik 80 dolar fiyat belirlediler ve fikir başarıya ulaştı, ilk müşterileri 30 yaşındaki bir Kızılderili, 35 yaşında bir kadın ve 45 yaşında bir erkek oldu.

Kısa süre sonra Harvard Üniversitesi mezunu ve mimar Nathan Blecharczyk de ekiplerine üçüncü kişi olarak katıldı. Bu sırada ciddi bir problemle yüzleşmek zorunda kaldılar; sitenin sadece iki kullanıcısı vardı ve bunlardan birisi Chesky’di. SXSW etkinliği döneminde sadece iki rezervasyon alabildiler.

Airbnb'nin İlk web sitesi

Web sitesini değiştirdikten  sonra firma 2008 Ağustos ayında tekrar açıldı ve o dönem TechCrunch’ta J. Jeffryes adlı kullanıcının şu yorumu epey ilginçti (gerçekten de epey ilginç) ;

‘Bu tipik bir yankı odası etkisi. Bu tip servisleri kullanan insanların başına hırsızlık, taciz, tecavüz ve cinayet gibi şeyler gelir mi? Tabii ki hayır çünkü şu anda sadece çok az kişi tarafından kullanılıyor ve kullanıcılar da o şekilde insanlar değil. Fakat bu servis yayıldıkça her şey yerle bir olacaktır çünkü tecavüzcüler, katiller de bu tip sistemleri kullanmaya başlayacak. Bu yüzden yeraltında kalması ve kimsenin bilmemesi için dua edin.’

Airbnb Kurucuları İlk Yatırımı Aldı

Başlangıçta kurdukları Obama O’s ve Cap’n McCains mısır gevreği markalarını satan Airbnb kurucuları bu şekilde 30 bin dolar elde ettiler. Aynı zamanda web sitelerinde oldukça komik jingle müzikler kullandılar.

İlk yatırımlarını 20 bin dolar olarak Y Combinator’dan aldılar. Hâlâ haftada 200 dolar kazanıyorlardı ve kullanıcılarıyla bir araya gelmek için bu parayla New York’a seyahat etmeye karar verdiler. Temel problemin ev ilanları olduğuna karar verdiler çünkü evlerin resimleri hoş gözükmüyordu. Bir kamera satın aldılar ve kapı kapı gezerek evlerin daha iyi fotoğraflarını çektiler.

Airbnb Sonunda Kalkışa Geçiyor

New York’ta kullanıcılarını ziyaret ettikten sonra sonunda firma hareketlenmeye başladı. Odak noktası paylaşılan alanlardan çıkarılarak tüm konaklama birimlerine çekildi. Mart 2009 tarihinde Airbnb üzerinde 2500 ilan ve neredeyse 10 bin kayıtlı kullanıcı bulunuyordu.

Sonrasında zaten olanlar oldu ve Airbnb giderek büyüdü. Şu anda 200’ün üstünde, onbinlerce şehirde, milyonlarca ilan Airbnb sitesinde yer alıyor. Şimdiye kadar milyonlarca kişi bu platform aracılığıyla konaklayacak yer bulurken, firmanın değeri de bugün itibari ile 30 milyar doları geçti.

Emlakbroker.com yorumu

Emlak sektörünün (paylaşım ekonomisine dayalı) bir numaralı girişimi (İkincisini de hemen söyleyelim: Wework) olan bu başarı öyküsünden alınacak epey dersler olduğunu söyleyebiliriz. Bizim için geçerli olan bir numaralı kural "asla kimseye girişiminden bahsetme".

Nedeni ise oldukça basit. Varlığından ilk defa sizin sayenizde haberdar olacak kişilere girişiminizi paylaşıma açarsanız ya canınızı sıkacak olumsuz bir şeyler duyarsınız ya da projede olmaması gereken, gereksiz fazlalıklar yüzünden her zaman emekleme dönemi yaşarsınız.

Aslında tatlı su ve tuzlu su gibi fark edilebilir bir yapısı var girişimciliğin. Nasıl ki dünyanın en ünlü beyin cerrahından işinde gösterdiği başarıyı hastaneler zinciri kurarak işletmesini bekleyemeyeceğiniz gibi. Bakınız; Diego Armando Maradona. Dünyanın 10 numaralı futbolcusu fakat teknik direktörlük serüvenleri tam bir facia. Arjantin milli takımından bile kovuldu :)

İşinde en iyisi olarak gördüğünüz, güvendiğiniz ve projeniz için desteğini alabilmek için uzun zamandır beklediğiniz kişileri beklemenize de hiç gerek yok. Bakınız  19 yaşındaki milyoner emlakçıya ve diğer milyon dolarlık girişimcilere sizin üstad olarak gördüğünüz kişilerden haberleri bile yok! 

Kısaca, bir kişinin mesleğinde gösterdiği başarı girişimci olmasını sağlamıyor. Bunu iyi okumak ve anlamak lazım.

Bir sonraki yazımızda Airbnb'nin uçuşa geçmek için her yolu denediği yöntemleri ve Craiglist üzerinden yaptığı pazarlama cinliklerine değinebiliriz ne dersiniz :)

İlgili: Emlak Sektöründe Neden Yeni Girişimler Ortaya Çıkmıyor?

DİĞER HABER
20 Şubat 2018