Bir zamanlar faks makinesi kullanan emlak profesyonellerinin son derece teknolojik çalıştıklarını düşünürdük. O zamanlar gerçekten tekliflerin ve sözleşmelerin hızlı iletilmesinde büyük bir etkisi vardı. Ancak bir emlak profesyonelinin işi, belgeleri bastırmayı, taramayı, fakslamayı ve şehir genelinde birden çok kişi arasında gidip gelmenizi sağlayacak bir trafiği gerektiriyordu.
Düşünün şimdi… Bir alıcı ile bir satıcı arasında anlaşma sağladığınızı varsayın. Karşı tarafın emlak danışmanı da dâhil olmak üzere böyle bir anlaşmada altı imza gerekebiliyordu. Bu durumda tüm tarafları kontrol etmek, sabah 9 akşam 5 saatleri arasında değil, daha fazla zaman gerektiriyordu.
Ancak günümüzde ne kadar vaktimiz olursa olsun ve mevcut konumumuz nerede olursa olsun, müşterinin ihtiyaçlarına hizmet etme kabiliyetimizi olumlu anlamda şekillendiren yeni gelişmeler oluyor.
İletişim kurmak ve anlaşma sağlamak için altı ya da daha fazla tarafın imzası gerektiğinde, emlak profesyonelinin birincil görevi işbirliğini kolaylaştırmaktır. Eğer herkes elverişli konumda olsaydı bu o kadar sorun olmayabilirdi. Ancak bildiğiniz gibi evler bir konferans salonunda satılmıyor.
Geçmişte buna ilkel çözümler bulunmaya çalışılmış olsa da günümüzde emlak profesyonelleri büyük bir donanımla silahlanmış durumdadırlar. Artık emlak danışmanları, dokümanları tek merkezde depolamak, yönetmek ve paylaşmak için elektronik belge ve elektronik imza teknolojilerini kullanıyorlar.
Bu neden önemlidir? En basit cevabı, müşteri hizmetlerini kolaylaştırması ve hızlandırmasıdır. Şimdi nispeten şehrin dışında sayılabilecek yeni bir yerleşim yerindeki sitelerde ev satın almak isteyen bir müşteriniz olduğunu düşünün. Sizin ofisiniz başka bir yerde, müşterinin mevcut evi başka bir yerde, satın alınacak ev ise başka bir yerde. Buna bir de evi satacak olan tarafı ve onun emlak danışmanını da katarsak görüşmelerin daha da uzun vakitler alacağını kestirmek zor değil. Bu anlaşma sırasında fazlasıyla trafik olacağı aşikâr.
Ancak anlaşma yapılmasına karar verildikten sonra her tarafın ayrı ayrı birbiriyle görüşüp imza almasına gerek yok. Bir elektronik imza uygulaması seçiyorsunuz. Bu uygulamada gerekli belgeleri elektronik ortamda hazırlayarak bir teklif oluşturuyorsunuz. Ardından oluşturduğunuz teklifi ve tüm belgeleri saniyeler içerisinde taraflara gönderiyorsunuz. Tüm taraflar telefonlarına gelen elektronik belgeyi okuyor ve elektronik imzaları ile belgeleri imzalıyorlar. Her şey dakikalar içerisinde gerçekleşiyor ve bitiyor. Şimdi bu işlemlerin geçmişte ne kadar vakit aldığını düşündüğünüzde nasıl hissediyorsunuz?
Küresel anlamda elektronik belge hazırlama, paylaşma ve elektronik imza atma konusunda lider uygulamanın DocuSign olduğu söylenebilir. San Francisco merkezli bu uygulama, kimlik doğrulama, kullanıcı kimliği yönetimi ve iş akışı otomasyonu konularında kolaylık sağlıyor. DocuSign üzerinden gerçekleştirilen imzalar, Avrupa standartlarında tamamen yasal kabul ediliyor. Günümüzde 188 şehirde 200 milyondan fazla kullanıcı var ve 300 binden fazla şirket tarafından kullanılıyor.
Türkiye’de ise 2004 yılında yasalaştırılan elektronik imza teknolojisini bünyesine katan kurumlar mevcut. Bunların başında e-Devlet uygulaması geliyor. Vatandaşlara devlet tarafından verilen hizmetlerin elektronik ortamda sunulduğu e-Devlet uygulamasına e-İmza yöntemini kullanarak giriş yapabiliyorsunuz. Aynı şekilde Turkcell de evrak onaylama, kredi değerlendirme ve satın alma süreçlerini kolaylaştırmak için kendi bünyesinde mobil imza adını verdiği elektronik imza sistemini kullanıyor.
Son olarak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü de taraflar arasındaki belgelerin elektronik ortamda hazırlanması ve kullanılması için 2014 yılında bu teknolojiye geçiş yapan kurumlardan birisidir. Ancak 2004 yılında çıkarılan Elektronik Yasa Kanunu gereğince henüz tapu gibi işlemlerde elektronik imza kullanılması mümkün değil.