Son senelerde artırılmış gerçeklik sadece filmlerde görüp heyecanlandığımız bir teknoloji olmaktan çıkıp, çeşitli uygulamalar aracılığıyla insanların kullanımına sunuldu. Bunu en basitinden Pokemon Go oynamış olanlar bilir, telefonunuzun kamerası aracılığıyla şehirde etrafınıza bakındığınızda, bir ağacın kenarında, bir sokağın sonunda gibi belli başlı yerlerde bir Pokemon belirirdi. Ancak bu teknoloji her ne kadar eğlenceli olsa da genelde telefonunuzun eklediği sanal görseller arkaplandaki gerçek dünyaya pek uyum sağlamıyordu. Özellikle de komplike bir görsel ise.
Artırılmış gerçeklik uygulamalarınn böyle bir sonuç vermesinin genel olarak sebebi, tam olarak bulunduğunuz yeri bulup sanal görüntüleri ekleyebilmek için bu uygulamalar telefonunuzun GPS’ini ve pusulasını kullanır. Hepimizin en azından bir iki kere tecrübe ettiği GPS özellikle karmaşık bir şehrin içindeyseniz pek de hassas sonuçlar veremeyebiliyor. Uygulama tamamen GPS’ten aldığı bilgiye dayanarak etrafınıza sanal objeleri yerleştiriyor, bunun sonucunda da alakasız yerlerde bu görüntüler beliriyor.
İşte bu problemin farkına varan bir artırılmış gerçeklik girişimi olan Blippar, çok daha iyi sonuçlar sergileyebilecek artırılmış gerçeklik uygulamalarının önünü açabilecek yeni bir yöntem üzerinde çalışıyor. Çok detayına girmeden, GPS’in yerini alacak bu inovatif yaklaşıma bir göz atalım.
Blippar, nerede olduğunuzu ve nereye baktığınızı çevrenizdeki değişken ünsurları göz önüne alarak belirleyebilmek için GPS yerine bilgisayar görüşünü kullanıyor. Bu uygulamaya geçirilmesi oldukça zor bir teknoloji. Çünkü sistemdeki değişken sayısını bir hayli artırıyorsunuz. Ancak bir o kadar da inovatif bir yöntem ve hangi alanda kullanılırsa kullanılsın sanal dünyayı en azından birkaç adım gerçeğe yaklaştırmayı başarıyor.
Blippar’ın kurucu üyelerinden Omar Tayeb’in yaptığı açıklamaya göre uygulama artırılmış gerçekliği şehirlerin verilerinin bir görseli üzerinden hareketle yapıyormuş. Google Street View benzeri ismini açıklamadıkları başka bir harita versiyonunu kullandıklarını da ayrıca belirtiyor.
Şimdilik beta aşamasında olan bu teknoloji hakkında kafanızda bir şeyler canlandırabilmek için aşağıda ki videoya göz atabilirsiniz. Video dahili olarak Blippar kullanan bir iPhone prototip uygulaması ile şehir içinde çekilmiş. Tabii ki şu an garip gözüken görseller yine var ama onların geliştirilmesi nispeten daha kolay bir süreç. Mobil telefonların ilk çıktığı yılları hatırlatan bir başlangıç aşamasında olsalarda asıl dikkat etmeniz gereken sanal görüntülerin belirdiği yerlerin anlamlı olması ve işte bunu başarabilmişler.
Tayeb’in açıklamasına göre kısa bir süre içerisinde Blippar, Android ve iPhone uygulamalarını çıkarmayı planlıyor. Bu uygulamanın geliştirilmesi ile yıkıcı bir teknolojinin nasıl yaratıcı şekillerde kullanıldığına tanıklık edeceğiz.
En verimli kullanılabileceği yerlerden biri de tabii ki emlak sektörü
Evlerin camlarına asılan ilanları, çatıdan sallandırılan pankartları vs. unutun çünkü yolda yürürken kafanızı çevirip eve baktığınızda, evin tüm bilgileri bu uygulamanın üstünde belirecek. Mesela bölgeyi dolaşan bir müşteri beğendiği bir evin kat planını, fiyat aralıklarını, aynı binada satışa çıkmış diğer dairelerin bilgilerini ve emlakçının iletişim bilgilerini bu uygulama sayesinde bulabilecek.
Hatta bir ileri seviyesi de, her mülk için restoran değerlendirmesi gibi herkesin erişebileceği değerlendirmeler bulunması ve sokak tabelalarında değerleme ile ilgili bilgilerin ayrıntılı raporlarına ulaşılması artık an meselesi. Sürekli gelişen teknolojinin emlak sektörüne farklı bir şekilde entegre edilmesiyle, her şey kökten değişime uğrayacak.