"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Başarılı Bir Sunum İçin Anahtar Nokta: Güvenilirlik

Kör edici düzeyde ışıkların size yöneldiği önemli bir aşamadasınız. Karşınızda yapacağınız sunumun keyfini çıkarmak için gelmiş olan onlarca veya yüzlerce kişi var. Eğer çoğunluğun içindekilerden biriyseniz, böyle bir manzara karşısında korkuya kapılırsınız. İnsanların yüzde 75’inde, glossophobia adı verilen toplum içinde konuşma korkusu vardır. Üstelik bu oran, sadece yüzlerce kişiye konuşulması durumunu kapsamaz. Sanal bir eğitime liderlik etme, grup toplantılarında konuşma, akrabanın düğününde küçük bir konuşma yapma ve ilk kez tanışılan insanlarla iletişime geçme gibi yaşamın içindeki pek çok durumda bu korkuyu yaşıyor olabilirsiniz.

Bu korkuyu üzerinizden atabilmek ve hem ekibinize hem müşterilerinize daha iyi bir sunum yapabilmek için çok sayıda alıştırma vardır. Ancak bu alıştırmaları yapmaktan daha önemli olan şey güvenilirliktir. Çünkü sunum yapacağınız kişi ya da kişiler, size bir veya iki kere gaf yapmanıza müsaade edecektir. Fakat bazen en ufak hatalar bile güvenilirliğinizi zedeleyebilir. Güvenilirlik sağlamadan kitlenizi kendinize ve anlattıklarınıza inandıramazsınız.

İşin en başında güvenilirliği sağlamak ve sunum boyunca bunu korumak için aşağıda özetlediğimiz kurallara göz atmanızı tavsiye ediyoruz.

- Sunumunuz sırasında “eee”, “evet”, “şey” ve “ııı” gibi dolgu kelimelerini kullanmayın. Bu, size oldukça kolay bir kuralmış gibi gelebilir. Ancak insanların çoğu sunum sırasında bu dolgu kelimelerini ne kadar çok kullandığını fark etmez bile. Eğer beceriksizce bir sunum başlatıp ardından toparlamak için bu dolgu kelimelerini kullanmaya başlarsanız, kitlenizi kaybedersiniz. Sizin kendinize güvenmediğiniz hissi onlara anında geçer. Ve bu durumda anlattığınız şeylerin inandırıcılığı da gider.

- Nitelendirici olan “adeta”, “tercihen” ve “umarım” gibi sözcükleri kullanmaktan kaçının. Bunlar, sadece bahsettiğiniz konuda belirsiz ve kararsız görünmenize neden olur. Anlattığınız şeye öncelikle kendiniz inanmalısınız.

- Süslü konuşmayı bırakın. Ekmeği dilimleyerek en iyi şeyi yaptığınızı düşünüyor olabilirsiniz, ama dilimleri kalın koyduktan sonra bunun bir anlamı yoktur. Eğer bir üne sahipseniz, kitleniz üçüncü taraflardan hakkınızda zaten belli şeyleri duymuştur. Konunuzu anlatırken kendinizi süslemenize gerek yoktur.

- Klişeleri ve iş dünyasından gelen kelimeleri kullanmamaya özen gösterin. Klişeler, zaten fazlasıyla kullanılmış olan anlatımlardır. Kitlenizin ilgisini çekmek için başka bir yol bulun.

- Slayt sunumunuzda veya kitlenize dağıttığınız ilgili broşürlerde herhangi bir hata olmamasına son derece dikkat edin. Sunumunuzu takip eden izleyicilerin dikkatinin sizden başka bir şeye kaymasına izin vermemelisiniz.

- Sunumunuzun içeriğine kitlenize göre uyarlayın. Bunun için kitlenizin bilgi seviyesini ölçmek adına önceden araştırma yapın.

Şimdiye kadar bu yazdıklarımızın emlak işi ne ilgisi var diye düşünüyorsanız, gerekli bağlantıyı kuramamışsınız demektir. Emlak işinde eğer ilerlemeyi kendine hedef edinenlerdenseniz, bir gün ülkenin büyük gayrimenkul konferanslarında ve panellerinde konuşmak durumunda kalabileceğinizi bilirsiniz.

Sadece bu konuda değil, birebir görüşme yaptığınız bir müşterinizin karşısında veya ekip çalışanlarınız ile yapacağınız bir grup toplantısında da bu kurallar son derece etkili bir sonuç verir. En önemlisi de bu kuralları uygulamak ve başarılı ilişkiler kurmak, sizi kendine daha çok güvenerek işini yapan biri haline getirir.

DİĞER HABER
27 Temmuz 2023