Özellikle Bitcoin gibi sanal para birimleri ile adını sıkça duyduğumuz Blockchain, kısaca bir merkez olmaksızın para akışının sağlanması olarak tanımlanabilir. Alıcı ile satıcı arasında gerçekleşen para akışı, bir merkeze bağlı kalmaz. Bu sayede takip edilebilen fakat kırılamayan sistem olarak da anılan Blockchain, şimdilerde gayrimenkul alanında kendisini gösterdi.

Emlak danışmanları olarak gelişen teknolojiye her daim uyum sağlamanın önemli olduğunu vurguluyoruz. Yaşanan durum da aslında bahsi geçen “teknoloji ile uyum” kavramının nasıl bir seviyeye ulaştığını kısaca özetliyor. Tüm alışverişlerin Bitcoin gibi para birimleriyle yapılabileceği tartışıla dursun; ilk defa Blockchain sistemi kullanılarak ev satışı gerçekleşti.

Alıcı aslında tanıdık bir isim

Kiev’da yaşayan ve mülkün eski sahibi Mark Ginsburg, kısa bir süre önce evini TechCrunch’ın kurucularından Michael Arrington’a, 60.000 dolar karşılığında sattı. Sıradan gibi gözüken bu satışın haber konusu olmasını sağlayan şey ise işlemin Blockchain üzerinden gerçekleşmesi. Etherum kullanılarak gerçekleşen satışta akıllı kontrat sistemi tercih edildi.

Sanal para birimi kodlamasının arkasındaki temel teknoloji olarak da adlandırabileceğimiz Blockchain, avukat masrafları, kağıt sözleşmeleri ve taşıma gibi işlemlerinin daha kolay ve daha hızlı yapılmasına imkan tanıdı. Sürekli olarak geleceğin teknolojileri arasında gösterilen sistem, en nihayetinde kendisini gayrimenkul alanında da gösterdi.

Gayrimenkul sektöründe yaygınlaşabilir

Hali hazırda sanal para birimlerinin pek çok sektörde varlık göstereceği ve işlem sayısını arttıracağı yönünde güçlü tahminler mevcut. İşin ön görülmesi zor olan kısmı ise bir mülkün de bu yoldan satılabileceği gerçeği. Geleneksel yollara bağlı kalmadan çalışmak ve geleceği ön görmek önemli ancak gerçekten de geleceği ön görebiliyor muyuz?

Söz konusu satış işlemlerinin gerçekleşmesine aracı olan Etherum sisteminin ortak kurucularından Joe Lubin, daha önce yaptığı bir açıklamada Blockchain sistemi için daha başlangıç olduğunu ve aslında işlemlerin çok daha gelişeceğini belirtti. Ukrayna ile başladıklarını ancak yakın gelecekte Kaliforniya, Vermont ve Dubai gibi popüler şehirlerde de atılımlar göstereceklerini belirten Lubin, aslında teknoloji ile gayrimenkul sektörü arasındaki yakın ilişkinin nasıl bir boyuta ulaştığını farklı bir deyişle gözler önüne serdi.