Gayrimenkul sektörü, uzun bir süre boyunca, mülk satışı için danışmanların diğer insanlarla etkileşim kurdukları bir iş alanıydı. Bu etkileşim hala devam ediyor ancak teknolojiyle beraber danışmanlarla insanlar arasındaki ilişkiler giderek derinleşti ve nitelikli bir hal aldı. Teknoloji, gayrimenkul endüstrisine daha yavaş bir şekilde nüfuz etse de, emlak profesyonelleri son yıllarda teknolojiye ciddi yatırımlar yapıyor.
Yalnızca bir tuşla, evde çayımızı yudumlarken emlak kredisi alabiliyor, Bitcoin gibi sanal paralar aracılığıyla ev satın alabiliyor, evlerini satmak isteyen mülk sahipleriyle kolayca iletişim kurabiliyor ve mülklere ilişkin çeşitli verilere ulaşabiliyoruz.
Teknolojinin emlak profesyonellerinin sektörel hakimiyetini ciddi oranda iyileştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Artık müşterilerimiz için ihtiyaç duydukları tüm verileri tek tıkla listeleyebiliyoruz. Satış süreçlerini ciddi oranda kısaltıyor, satış ve arama döngüsünü otomasyona bağlayarak izleyebiliyor ve buna göre aksiyon alabiliyoruz. Üstelik buradan elde ettiğimiz verilerle müşteri deneyimini iyileştirmek adına daha kararlı adımlar atabiliyoruz.
Konum tabanlı harita servisleri, mortgage hesaplamaları ve sanal turlar gayrimenkul danışmanlarının işlerini büyük oranda kolaylaştırıp ciddi derecede zaman kazandırırken, karar verme sürecinde müşteriye de iyi bir deneyim sağlıyor. Perdenin arkasında ise yapay zeka ve makine öğrenimi gün be gün gelişmeye devam ediyor. Müşteriye evi gezdiren bir yapay zekadan değil; pazarın trendlerini tahmin edebilen, fırsatları öngören ve yeni satış fikirleri üreten veri işleme ve veri analizi yapabilen yapay zekadan bahsediyoruz. Yapay zeka, gayrimenkul sektörüne ilişkin çeşitli verileri bir araya getirerek sürekli güncel tutabilir ve danışmanlarla müşteriler arasında bir köprü görevi görebilir.
İlgili: Sahiden...Emlakçılık Nereye Gidiyor?
Üstelik veri analizi ve yapay zeka, piyasadaki muhtemel fırsatları listeleyerek, nitelikli potansiyel müşterileri hızlıca bize sunabilir ve iş planının yükünü omuzlarımızdan basit bir dokunuşla alabilir. Danışmanların gerek yüzyüze gerek geleneksel reklamlar yoluyla yaptıkları pazarlama süreçleri zorlu ve maliyetli olmakla beraber yapay zeka bu süreci ve maliyeti ciddi oranda azaltabilir. Üstelik karakter ve psikoloji analiziyle müşterilerimize özelleştirilmiş hizmetler sunmamız için bize büyük ipuçları sağlayabilir. Bu bilhassa spesifik mülk satışlarında büyük önem kazanmaktadır.
Bu bağlamda, gayrimenkul endüstrisinin evrimi elbette devam edecek. Sadece pazarlama süreci değil, bütün satış süreci dijitalleşecek ve müşterinin veriye erişim düzeyini ciddi oranda artıracak. Erişilebilirlik oranı artarken organize içerik yapay zekanın karşımıza çıkardığı bir kolaylık olacak. Bu sayede, entegre platformlarla beraber, spesifik algoritmalar, bize sorunsuz satış süreçlerinin, hızlı anlaşmaların ve memnun müşterilerin kapılarını açacak.
Endüstrinin geleceğini şekillendirecek bir diğer teknolojinin de Sanal Gerçeklik yani VR teknolojisi olacağı aşikar. Sanal gerçekliğin bilgisayar oyunlarının haricinde emlak profesyonellerinin de yaşamını kolaylaştırdığı şimdiden görülüyor. Artık ev sahibini rahatsız etmeden, günün 24 saati, yüzlerce kilometre uzaktaki bir evi sanal tur teknolojisi ile kolaylıkla gezebiliyor, mahallede tur atabiliyoruz. Sanal gerçeklik hem danışmanlara hem de müşterilere bambaşka bir emlak deneyimi sunuyor.
Bu teknolojinin gayrimenkul endüstrisi tarafından benimsenmesi muhtemelen birkaç yıl alacak olsa da, emlak profesyonellerinin işlerini daha iyi bir noktaya taşımaları için ön ayak olacağı yönünde herkes hemfikir. İnsan ilişkileri üstüne kurulu gayrimenkul sektörünün, teknoloji tarafından ele geçirildiğini düşünmek de yanlış olur doğrusu. Yapay zeka, emlak profesyonellerinin işlerini elinden almak için değil, onlara yardımcı olmak, işlerini geliştirmek ve süreçlerini kolaylaştırmak adına karşımıza çıkıyor. Teknolojinin ve gayrimenkul endüstrisinin bu evrimini benimsemeyen profesyonellerin diğerlerinden geride kalacağı ve belki de işlerini kaybedecekleri bir çağa giriyoruz.