Pek çok gayrimenkul firması, emlak sektörüne bir ilaç gibi gelirken, birçoğu da hala mesleğine hak ettiği dikkati göstermiyor. Öyle ki günümüzde profesyonel ve güvenilir olmaktan daha çok aldatıcı ve yararsız olan firmalara fazlasıyla rastlıyoruz. Ancak şunun farkındayız: Bu durumda olan firmaların ekseriyeti, bunu bilinçli olarak değil, kendilerini inandırdıkları büyük yalanlar nedeniyle yapıyorlar. Yani kendilerine bazı konularda yalan söyleyerek…
Şimdi tüm emlak firmalarının kendine söylediği bu yalanlardan kurtularak, gayrimenkul sektörünü daha iyi ve güvenilir hale getirme zamanıdır. Tıpkı her bireyin kapısının önünü temizlediğinde daha temiz bir dünyaya ulaşacağımız gibi, her emlak firması dikkat etmesi gerekenlere uyarladığında daha güvenilir bir emlak sektörü oluşacaktır.
Eğer gayrimenkul firmalarının sitelerine bir göz atarsanız, pek çoğunun tasarımdan yoksun olduğunu fark edersiniz. Ne yazık ki temel tasarım ilkeleri, emlak endüstrisinde gözden kaçırılan noktalardan biridir. Bir kere web sitesi kurarken tasarımınızın şu soruları cevaplandırdığından emin olmanız gerekir:
Bu konuda en iyi örnek Facebook’tur. Facebook belli aralıklar ile sitenin dizaynı üzerinde bazı değişiklikler yapar. Genelde bu değişiklikler kullanıcılar tarafından olumsuz karşılanır. Ancak belli bir zaman sonra yapılan değişikliklerin kullanım açısından ziyaretçilere ne kadar kolaylık sağladığı ortaya çıkar.
Zayıf bir tasarım, aynı zamanda insanlara işiniz hakkında olumsuz bir ilk izlenim bırakır. Şunu aklınızdan çıkarmayın. Artık sadece web sitesini bakımsız ve kötü gördüğü için o firmadan uzak duran bir tüketici kitlesi ile karşı karşıyayız. İyi bir tasarım, insanlara güvenilir ve profesyonel bir iş yaptığınız görüntüsünü verir.
Uzmanlaşmak kelimesinin anlamı, belirli bir konuda veya beceride uzmanlaşmaktır. Bu, aynı zamanda şu manaya da gelir: Aynı anda sekiz tane konu üzerine uzmanlaşamazsınız.
Genellikle emlak profesyonellerinin sosyal medya profillerinde veya web sitelerinin hakkımda bölümünde şöyle bir liste görürüz: İlk defa ev satın alanlar, yeni evliler, lüks evler, çocuklu aileler, yaşlılar… Liste bu şekilde uzayıp gider.
Michael Phelps, yüzmekten daha fazla şey üzerine yoğunlaşmış olsaydı, yüzme dalında 18 madalya kazanabilir miydi? Aynı anda birden fazla konu ile ilgilenerek belli bir konuda uzmanlık kazanamazsınız. Eğer kendinize belirli niş pazarlama hedefleri koyarsanız ve yalnızca o hedefler ışığında uzmanlık kazanmaya çalışırsanız, işinizde çok daha hızlı ilerleme kaydedersiniz.
Gayrimenkul işi, diğerlerinde olduğu gibi bir ‘iş’tir. Yani diğer işler gibi gelir ve gider dengesinin var olduğu bir iştir. Gayrimenkul işine, bir hobi olarak bakamazsınız. Aldığınız komisyonun tamamı her zaman cebinize giremez.
Öncelikle şunu bilmeniz gerek: Başarılı firmalar, büyüyebilmek için harcamanın önemini kavrayanlardır. Hiç kimse, küçük bir firmanın, çok az veya hiç pazarlama bütçesi ayırmadan büyümesini bekleyemez. Bu, emlak işinde de böyledir.
Brüt geliri 15 milyon liranın altında olan firmalar, gelirlerinin yüzde 7 ile 8’ini pazarlama maliyetlerine harcıyorlar. Eğer büyümek istiyorsanız bu oranı yüzde 10 ile 15 arasına çıkarmanız gerekir. Bu harcamaya, markalaşma, pazarlama ve reklam maliyetleri de dahildir.
Günümüzde jenerasyonlar arasındaki fark iyice belirginleşiyor ve teknolojiye hakim kuşaklar daha dominant hale geliyor. “Ben bilmeliyim”, “Ben tekim” diyen ve her şeyin cevabını internette arayan bir kuşaktan bahsediyoruz.
Artık bir web sitesine ve sosyal medya hesaplarına sahip olmak, firmalarınıza artı bir değer katmıyor. Çünkü onlar zaten bir firmanın başlangıç noktası ve olmazsa olmazı haline geldi. Tıpkı bir e-posta adresine ve bir telefon numarasına sahip olmak gibi…
Eğer çevrimiçi dünyasını aşağıdaki soruları cevaplamak için kullanırsanız işiniz için son derece değerli bir varlık haline gelebilirler:
Mesleğiniz hakkında kendinize yalanlar söylemekten vazgeçin ve kendinizi insanlara profesyonel olarak gösterecek imkânları yaratmaya başlayın.