Bundan on yıl öncesine kadar emlak ilanlarını kitlelere ulaştırmanın tek yolu gazetelerdi. Gazeteye ilan verebilmenin tek yolu da havalı reklam ajanslarından geçiyordu. Fakat gazeteye verilen ilanın performans ölçümlemesi gazetenin tirajından ileri gidemiyordu. Verilen bir ilanı kaç kişi inceledi, sonra nasıl bir aksiyon gerçekleştirdi, gazete sayfalarında gezinilirken ilana dikkat edildi mi, ilanda geçirilen süre gibi verileri elde etmek imkansızdı.
Reklam ajanslarına bir ilan verebilmek ve ilanın uygun bütçeli olarak yayınlanması için günlerce beklenilen günler artık geride kaldı. Teknoloji, dünyayı çoktan ele geçirdi ve kullanımı hızla artıyor. Bu da teknolojiyi pazarlama mecralarının içerisinde en iyi fırsatlardan biri haline getiriyor.
Bir emlak ofisi sahibi ve danışman olarak, gayrimenkul alıcılarına ulaşmak için favori pazarlama kanalımız online mecralar. Bugünkü araştırma yazımızda bir tıkla dakikalar içerisinde ilan yayınlama evresine geçtiğimiz altın çağda bizleri yakından ilgilendiren bir savaşı analiz edeceğiz; Emlak ilan savaşları.
2015 yılında yayınladığımız emlak ilan sitelerinin istatistiklerine göz gezdirecek olursanız bu yıl dengelerin değiştiğini açık bir şekilde görebilirsiniz. Rekabetin kıyasıya devam ettiği emlak ilan sitelerinde birincilik için milimetrik hesaplar yapılıyor. Her site kendine göre yeni bir eklentiyi bir adım önde olabilmek için sistemine dahil ediyor.
Emlak ilan sitelerinde son yıllarda yaşanan önemli gelişmelerden birisi de teknolojik yeniliklerin aslında birbiri ile benzerlik gösteriyor oluşu. Tıpkı telefon piyasasında olan rekabet ortamı gibi. Apple, Samsung ve diğerleri. Burada tek bir amaç var; tüketicinin kendilerini tercih etmeleri için çabalamak.
Pazarlama bütçesi iyi durumda olan emlak ofislerinin birden fazla mecrada ilan yayınladıklarını hepimiz biliyoruz. İlginç bir durum ortaya çıkıyor. A sitesinde olan ilanlar B sitesinde yok. C ve D sitesinde olan ilanlar da A sitesinde yok. B sitesinde olan ilanlar C ve D sitesinde yok. Burada kafanız karışmış olabilir.
Peki tüketici bu durumun farkında mı? Ne yazık ki bu tablo tüketicinin kafasının karışması ihtimalini de arttırmaktadır. Aslında bu durum istatistiklerini yayınladığımız emlak ilan siteleri için bir fırsat ve eşitlik anlamına geliyor.
Yapılan araştırmalar, tüketicinin satın alma kararları kapsamında kafasının karışmasına neden olan üç
farklı kaynak olduğunu göstermektedir (Mitchell vd., 2005);
Emlak ofisleri ve gayrimenkul danışmanlarının rekabetten beklentileri ve istedikleri şeyler var; uygun ücretli üyelik, danışmanlık mesleğinin imajına zarar vermeyecek ilanlar, katma değerli servisler ve en önemlisi daha çok telefonlarının çalması.
Online ilan sitelerinin ilk çıktığı zamanı hatırlayanlar vardır. Emlak.net, Mynet Emlak ve Milliyet Emlak on yıl öncesine kadar bu sıralamada pazarın önemli oyuncularıydı. Daha sonra Sahibinden.com'un emlak ofisleri ve mülk sahipleri tarafından (alan adının etkisinide unutmayalım) tercih edilmesiyle durum değişti.
Emlak.net, ücretsiz ve sınırsız ilan girişi ile tartışmasız lider konumundaydı. O zamanlar emlak ilanlarını önce Emlak.net, Mynet Emlak, daha sonra Sahibinden.com ve Milliyet Emlak sitelerine bize verilen bir ücretsiz ilan hakkımızla yayınlıyorduk.
Mynet Emlak sonradan ücretli oldu. Ve pazarını kaybetti. Daha sonra Emlak.net ücretli oldu ve pazarını kaybetmekle kalmadı büyük bir fırsatı kaçırmış oldu. Bu arada Sahibinden.com emlak ilan pazarını diğer sitelere açık ara fark atarak ele geçirmeye başladı. İkinci Milliyet Emlak olarak geçiyordu.
Aslanoba'dan bir milyon TL yatırım alan metrekare.com girişimi ise yatırım alan ilk emlak ilan sitesi olarak dikkat çekti. Fakat çok kısa bir süre sonra girişim çöplüğündeki yerini aldı. Metrekare.com yatırımcı ve girişimci tarafında pazarda neyin yürüyüp neyin yürümeyeceğini öğrenmek adına iyi bir ders niteliğinde. Piyasada zebra iş modeli olarak adlandırdığımız birbirinin aynısı ilan sitelerinden bir farkı olmadan pazardaki yerini alan, üstelik yatırımını benzer özelliklerin tasarımına harcayan girişimin sonu bizi hiç şaşırtmadı.
Pekala, ne oldu da sıralama birden böyle değişti?
Oysa ki bu sadık müşteriler rakipleri ve oyuna dahil olacak diğer girişimleri oyuna girmekten vazgeçirebilirdiler. Tren bir daha gelmemek üzere kaçtı. Yahoo, Orkut.com, Kodak ve Nokia'da olduğu gibi.
Bugün de durum böyle karmaşık gözüküyor. Ve bugünün oyuncuları da aynı hatayı yapıyorlar. Emlak ilan sitelerinin yöneticileri analitik raporları takip etmekten daha başka şeylerle meşgul olmalı. Tüketicinin yarattığı içeriklerden oluşturdukları ve kaymağını yedikleri bu sistemi iyi algılamalı. Tüketicinin yarattığı bu içerikleri tüketicinin aleyhine kullanmaları girişimlerinin kısa bir süre sonra kaybedenler kulübüne girmelerini sağlayabilir. Verilen onca emek ve çaba boşa gidebilir.
Aslında emlak ilan sitelerini bir AVM gibi düşündüğünüzde ortaya çok farklı sonuçlar çıkabilir. En çok müşterinin olduğu yerde dükkan açmak. Bu iyi bir fikir. Fakat en çok müşterinin olduğu yer haliyle dükkan kiralarına da yansıyacaktır. Bu da doğru olabilir. Fakat diğer AVM'lerde olan ürünler burada bulunmayabilir. Yani müşteriler diğer AVM'lerin içerisinde burada olmayan ürünlerin var olduğunu bilebilirler. Veya bilemeyebilirler. Bu üzerinde durulması gereken önemli bir konu.
Emlak ilan dünyasına hakim olmak için mücadele eden ve birinciliği hedefleyen sitelerin iki şeye odaklanması ayrıca tahterevalliyi iyi dengede tutması gerekiyor..
Bu konuda neler yapılabilir diye sorabilirsiniz? Bizce yapılacak en önemli şeyler atlanıyor. Hem müşteri hem danışman tarafında. Bu bilgiler daha sonra kullanmak üzere bizde kalsın.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; bu verilerin yansımasıyla ortaya çıkan istatistikler şimdilik geçerli. Teknolojinin nimetleri sayesinde kimin nerede, nasıl ve ne durumda olacağını belirlemek oldukça zor. Dünya genelindeki oyuncuları pür dikkat takip ettiğimizde bile ortaya çıkan sonuç; kimsenin yeri garanti değil :)