Sıcak veya güçlü emlak piyasaları söz konusu olduğunda, genellikle sorulan basit bir soru akla gelir: "Piyasayı güçlü yapan nedir?" Açık cevap… Talep, tabii ki.
Talep kesinlikle insanları belirli alanlarda satın almaya yönlendirirken, bu talebin nedenleri bulunuyor. Bir anlamda piyasanın gücünü koruyup koruyamayacağını tahmin edebilmek için mevcut talebin ötesine bakmanız gerekiyor.
Bir bölgenin uzun vadede güçlü bir pazar olarak kabul edilmesi için, bölgenin yüksek talep görmesinin mevcut nedeninden daha fazlasını aramalısınız. Örneğin, bazı bölgelerde ani ama geçici bir istihdam artışı olduğu için güçlü bir patlama yaşanır. Diğer alanlar, envanter seviyeleri aşağı doğru kaydığında ev fiyatlarında artışlar görülür. Ancak nihayetinde bir alanın güçlü bir pazar olarak kabul edilmesi için geçici piyasa koşullarına bakmanız ve diğer önemli faktörlere bakmanız gerekir.
Bölgedeki mevcut ekonomik iklim nedir ve uzun vadede prognozu (prognoz, bir hastalığın seyri hakkında tahmini ve iyileşme şansı olup olmadığı anlamında kullanılan tıbbi bir terimdir.) nedir? Nüfus artışı, istihdam artışı ve göçe dayalı gelecekteki talep ne olacak? Ayrıca, o bölgede ne tür evlerin satıldığını büyük ölçüde etkilediğinden, bölgenin kuşak yapısına da bakmalısınız.
Örneğin, İstanbul, İzmir gibi büyük metropollerde, genç kuşak merkeze uzak yerleri terk etmeyi ve yürünebilir yerlere taşınmayı seçmesi nedeniyle apartman piyasası güçlü bir artış gördü. Bu genç kuşak evlerinde daha az bakım, daha fazla rahatlık istiyor ve trafikte zaman kaybetmek istemiyorlar.
Örneğin, iş dünyasının merkezi İstanbul'un güçlü ekonomisinin ve sağlıklı fiyat artışlarının, büyüyen iş gücü tarafından yönlendirildiğini görmek kolay.
Bu nedenle, pazarları tanımlarken mevcut talebin ötesine bakmalı ve uzun vadeli faktörleri dikkate almalısınız, birçok bölgenin su tasarrufu ile ilgili sorunları bile kendi bölgelerindeki konut talebini büyük ölçüde etkileyecektir.