"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein

Emlak Sektöründe Neden Yeni Girişimler Ortaya Çıkmıyor?

İki bölümden oluşacak bu yazı dizimizde, “Emlak sektöründe neden yeni girişimler ortaya çıkmıyor?” sorusunun cevabını vermeye çalışacağız. Bize göre bu sorunun cevabı “vizyon” ve “demografik etkenler” çerçevesinde değerlendirilebilir. Serimizin ilk bölümü olan bu makalemizde vizyon sahibi yöneticilerin, yeni fikirler ve girişimci ruha sahip kişilerin ortaya çıkmasında nasıl bir etkisi olduğundan bahsedeceğiz. Faydalanmanız ve harekete geçmeniz dileğiyle…

“Tüm dünya vazgeç dediğinde, umut fısıldar; bir kez daha dene.”

Teknoloji ilerliyor, sektörler ilerliyor, yeni pazarlar gelişiyor ve sektörleri idare eden yeni liderler el değiştiriyor. Dünyadaki birkaç ailenin tüm parayı elinde döndürmesinin yanı sıra, tüm sektörler insanların ihtiyaçlarına göre ilerlemek yerine, insanlara ihtiyaç yaratma stratejisi üzerinden değişim gösteriyor.

Peki, tüm bunlar olurken Türkiye'de neler yaşanıyor? Tarihî geçmişi, coğrafi konumu ve stratejik önemi sayesinde dünyadaki gelişmelerin bir şekilde tam ortasında bulunan Türkiye'nin, her konuda olduğu gibi iş alanında da dünyadaki pek çok değişimi gerçekleştirebilecek potansiyele sahip olduğuna inanıyoruz. Genç nüfusu ve büyüyen ekonomik değerleri ile tüketici farkındalığının artış gösterdiği Türkiye'de bu açılardan hiçbir eksik yok gibi.

Fakat şu an ki durum gösteriyor ki Türkiye bu artılarına rağmen iş dünyasında iyi bir istatistik ortaya çıkaramıyor. Neden mi? Çünkü tüm bu artılardan çok daha önemli olan bir özellikten mahrum durumda.

Emlakbroker.com ekibi olarak şunu çok net ifade edebiliriz ki; girişimci ruhun neler getireceğinin farkında olmayan, liyakate göre iş sistemini benimsemeyen ve vizyon sahibi olmayan yöneticilerin sektörleri ele geçirmiş olması, Türkiye'nin önündeki en büyük engeldir.

Bu sektörlerden birisi de maalesef gayrimenkul sektörüdür. Özellikle içinde bulunduğumuz dönem, gayrimenkul şirketleri, kurumları ve yöneticilerinin bir vizyon sahibi olmaya en çok ihtiyaç duydukları dönemdir. Çünkü vizyon; cesareti, yenilikçi düşünceyi ve dolayısıyla girişimci ruhu arttırarak dünyaya bir artı katmanın en temel yapıtaşıdır. 

Einstein'ın bir sözü aslında ışık tutuyor bizlere hiçbir sorunun kendini yaratan zihin düzeyi ile aynı düzeyde bir bakış açısı ile çözülemeyeceğini söylemiş. Bu söz şirketlerin yönetiminde de uygulanmalı. 

Bir marka ya da şirketin vizyonu, o topluluğun başındaki yöneticilerin vizyonunu asla ama asla aşamıyor. 

Vizyonsuz Pinokyolar

Yenilikçi fikir üretme sorumluluğu olan işleri bir düşünürmüsünüz. Belkide bu yazıyı okuyanlardan birinizin yaşadığı bir şeyi yazacağız. Burası yazının özeti ve kırılma noktası...

Bir gayrimenkul firmasındasınız, satış, pazarlama, reklam, proje yöneticiliği gibi yenilikçi fikirlerin ortaya çıkması gereken işler her biri. Her bir iş için yeni ve farklı bir fikir, yeni bir bakış açısı getirmek ilk sırada olmalı, öyle değil mi?

İşte kırılma noktası... 

Bu işleri yaparken ne zaman parlak bir fikir bulsanız, yenilikçi bir bakış açısı ile çözüm önerisi getirseniz çoğunlukla karşınıza ya çok kuralcı bir yönetici (vizyonsuz) ya da yenilikçiliğe karşı bir kralcı ya da firma sahibi çıktı. Bir kaç istisna dışında büyük ve değerli fikirler hep vizyonsuzluk çöplüğünde ki yerini aldı. Kimi zaman sektörde köklü değişikliklere yol açacak nitelikteki fikirlerin son kullanma tarihleri bile geçti gitti.

Bir marka ya da şirketin vizyonu, o topluluğun başındaki yöneticilerin vizyonunu asla ama asla aşamıyor. İçerisinde dâhilerin çalıştığı şirketler bile, yöneticilerin yenilikçiliğe kapalılığı, kişisel hırslar, makam kaygısı gibi sebepler yüzünden ilerleyemiyor, hatta mevcut potansiyelinin yarısına bile ulaşamıyor. İşte burada görünmeyen kayıplar yaşanıyor. Ve çoğu iş sahibi bu vahim durumu göremeyecek kadar körleş(tiril)iyor.

Yenilikçi bir fikri üstlerine sunan bir kişi aslında fikrin gerçekten  iş yapacağından emin olsa da olumsuz yanıtı kabullenmek zorunda kalıyor. Bazen olmayışın nedenleri üstleri tarafından izah edilirken bazende tek kelime bile söylenmeden fikir çöplüğe gönderiliyor.

Facebook ve Whatsapp size bir şey hatırlatıyor mu?

Pekala bu olumsuzluğun gerçek nedeni nedir biliyor musunuz?... Biz açıklayalım o zaman.

Devrim niteliğindeki fikrin olumsuz olmasının tek bir cevabı olabilir; fikri bulup getiren kişi o yılların deneyimlerini, çalışma odaları plaket, kupa, madalya, belgelerden geçilmeyen sektörde kendini gösterge olarak gören kişileri bir anda ters köşeye yatırır. 

Nasıl olur da böyle bir fikir bizden değilde böyle bir deneyimsizden çıkar düşüncesi vizyonsuz yöneticilerin beyinlerini oksijensiz bırakır ve kroki durumunda sersemlerler. Çünkü enleri bol şeyleri en iyi onlar bilir, en iyi onlar karar verir. Çünkü bu fikir kontrol altına alamayacakları yeni bir düzen inşaa edecektir. Bunun korkusu fikri duydukları anda karabasan gibi üzerlerine çöker. Koltuk, mevki, mesleki saygınlık ve göstergenin bozulması durumları kısmi bir felç geçirmelerine yol açar.

Dünyaca ünlü bir beyin cerrahından işinde gösterdiği başarıyı hastane zinciri işletmeciliğinden de bekleyemezsin. Örnek; Diego Armando Maradona. - Emlak Broker

Yukarıda yazdığımız söz bize ait. Bu ne anlama geliyor açıklayalım. Siz meslekte ne kadar duayen olursanız olun girişimcilik bambaşka bir dünya. Kısaca Google ve Facebook gibi devlerin Snapchat başarısızlığı... Bir başka örnek; Facebook'ta çalışan binlerce seçilmiş mühendisler ordusu, bir mobil rehber uygulaması olan ve 19 milyar dolara Facebook'un daha sonra bünyesine kattığı Whatsapp uygulamasını akıl edemedi. Bu örnekler bize gösteriyor ki, girişimcilik sektörde başarılı olarak bilinen kişilerin veya sektöründe tekel oluşturmuş bir şirketin elinde olmadığının ispatı niteliğinde. Konumuzun ikinci bölümünde bu konuyla ilgili epey bir bilgi sahibi olacaksınız...

"Etrafında gördüğün ve hayat dediğin her şey senden daha akıllı olmayan insanlar tarafından yapılmıştır."- Steve Jobs 

 

Steve Jobs kadar kibirli ve kuralcı da olsanız, yenilikçi bir vizyon sahibi ve başkalarının parlak fikirlerine şans tanıyacak kadar akıllı biriyseniz, oyuncuları ve kuralları çoktan belirlenmiş birçok sektöre yıllar sonra dahil olsanız bile lider olabilirsiniz. Mobil telefonlar sektöründe Apple’ın iPhone ile yaptığı da tam olarak bu değil miydi?

Kişisel ya da kurumsal kurallarınızı yenilikçi fikirlere yer açmak için değiştirme cesaretiniz olmadıkça kuralları değiştiren bir değişimin öncüsü olabilme şansınız da yok. Herşeyin ötesinde Steve’yi önemli ve eşsiz kılan, onca kibirine rağmen devrimsel nitelikte ürünlerin önünü açarak onları geliştiren adamlara bu ürünleri dünyaya sunma imkanı tanımış olmasıdır. Stanford mezuniyet konuşmasında söylediği gibi:

Yeniye yer açmak için eskinin ortadan kaldırılması gerekir. Şu anda yeni olan sizsiniz, ancak çok da uzak olmayan bir gün, ‘eski olan’ da siz olacak ve yaşam sahnesinden silineceksiniz.

“Vizyon görülemez olan şeyleri görebilme sanatıdır.”

Vizyon deyip duruyoruz, ancak vizyonun ne olduğunu tam olarak biliyor muyuz? Pek çok gayrimenkul firmasının, emlak brokerının, yatırımcının veya iş adamının web sitesine girdiğinizde mutlaka bir "vizyon" bölümü görürsünüz ve bu bölümde sürekli tekrarlanan birkaç sözden ötesi bulunmaz. Oysa vizyon dediğimiz şey, dikkate alındığında ve üzerine ciddi kafa patlatıldığında size, sektöre ve hatta ülkenin uluslararası duruşuna mükemmel getiriler sağlar.

“Vizyon, soyut bir kavram değil, başarının herkesçe paylaşılan bir görüntüsüdür.”

Gelecekteki durumunuzu şöyle bir zihninizde canlandırdığınızda ortaya çıkan görüntü sizin vizyonunuzdur. Ancak zihninizde oluşan bu görüntünün ulaşabileceğiniz bir nokta olması önemlidir. Yoksa vizyonunuz bir hayalden öteye gidemez. Oysa gayrimenkul sektöründe, gerçekten akıllıca ve gerçekçi şekilde ortaya konmuş bir vizyon belirlemeli ve bu vizyonu gerçekleştirmek adına yeterli cesareti toplayarak eyleme dönüştürmeliyiz.

Bomba etkisi yaratacak bir fikrin daha sonuna geldik :)
“Korkun seni mahkum eder. Umudun seni özgür bırakır.”

Sürekli geçmişi tartışan, korku ürünü teorilerle geleceğe yaklaşan, içine kapanık ve ufuksuz bir bakış açısı ile yeni girişimlerin ortaya çıkması nasıl mümkün olabilir? Bir girişimde bulunmak, ancak yeni fikirlerin ortaya çıkmasıyla gerçek olabilir. Yeni fikirlerin ortaya çıkması ise, ancak berrak ve umut dolu bir zihin ile gerçekleşir. Gündemin sığ görüşlü kavga gürültüsünü bir kenara bırakıp ileriye bakan, geleceğin getirebileceği beklentileri ve riskleri net bir şekilde görebilen ve cesur adımlarla kendine ne yapması gerektiğini söyleyen zihinler... İşte onlar girişimci ruha sahip olanlardır.

“Asıl önemli olan vizyonunuzun ne olduğu değil, vizyonunuzun ne yaptığıdır.”

İnanıyoruz ki gayrimenkul sektöründe yenilikçi fikirler mutlaka içimizden çıkıyor. Ancak ülkemizde ne yazık ki Steve Jobs gibi bir vizyona sahip yöneticimiz yok. Vizyon sahibi gibi görünen ve hatta “Türkiye’nin Gayrimenkul Sektöründeki 2023 Vizyonu” gibi başlıklar ile yapmacık şekilde düzenlenen birkaç panel ile vizyon sahibi olduğunu düşünen yöneticiler, kurumlar ve iş adamları, ne yazık ki bu bakış açıları ile girişimci ruha sahip yeni fikirlerin çıkmasının da önünde bir engel oluşturuyor.

Steve Jobs, kendi sahip olduğu farklı bakış açısının yanı sıra aynı zamanda çalıştırdığı uzmanları da yenilikçi fikirler geliştirmeye teşvik eden bir yaklaşıma sahipti. Onun yönetimi altında çalışan hiç kimse sıradan veya liyakatsiz kişiler değildi.

“Vizyon geleceği paylaşmaktır.Yalnız tek bir kişinin,bir liderin beyninin içinde kalan yaratacı fikirler vizyon olarak tanımlanamaz.”

Çalıştırdığı kişilerin gözünde ufuk açıcı olarak görünen ve daima yeni fikirlere değer veren yöneticilerin, başarısız olmaları mümkün değildir. Eğer size yeni bir fikirden bahsediliyorsa, bu fikri hemen reddetmek yerine, girişimci ruhu canlandırmak adına bu fikrin üzerine gidebilirsiniz.

Bir yönetici olarak sizin göreviniz, sadece pazardan bir pay kapmak olmamalı. Bakış açınızı genişletin. Farklı düşünün. Herkesin yaptıklarına yönelmeyin. Yeni fikirlerin önünü açın. Liyakatli kişileri göreve getirin. Umut verici, destekleyici ve yenilikçi bir vizyon sahibi olun.

Un var, şeker var, yağ var helva yapmayı bilen (bildiğini iddia eden de yakıyor) yok ne yazık ki.

 

DİĞER HABER
28 Aralık 2016