S: Müşterilere yazılan e-postalar nasıl sonlandırılır?
C: Yazarlar arasındaki geleneksel bilgelik, okuyucuların yedinci sınıf öğrencilerinin zekasına sahip olduğunu varsaymaktır - Önerme, mesajınızı bir çocuğun anlayabileceği kadar basit tutmaktır.
Müşterilerle iletişim söz konusu olduğunda, bunun tam tersinin doğru olduğuna inanıyoruz. Müşterilerinize akıllı, iyi niyetli yetişkinler gibi davrandıkça, uzmanlığınıza daha açık olacaklardır. Bu nedenle, bir müşteriye bir şey açıklamadan önce, yetkinliğine olan güveninizi gösterin. “Muhtemelen zaten biliyorsunuzdur…” veya “Bunun sizin için yeni olduğundan şüpheliyim…” gibi cümlelerle başlayın. Bu cümleler, Alçakgönüllülük Avantajı adı verilen basit, güçlü bir yaklaşım içerir.
Keşke bunu daha önce öğrenseydim dediğinizi duyuyoruz :) Müşterilere akıllı yetişkinler gibi davranırsanız, uzmanlığınıza o kadar açık olacaklarını keşfedersiniz. Yoksa siz de, yazışmalarınızı “Sorularınız olursa çekinmeden arayınız…” gibi cümlelerle bitirenlerden misiniz? Bugün de bir müşteri olarak bu cümleyle biten onlarca e-posta alıyoruz. Sorusu olan müşteriler sorabileceklerini bilirler. Sorularını kabul etme teklifi sadece klişe değil - ki bu yazdıklarımız hakkında gerçekten düşünmüyormuşuz gibi görünüyor - aynı zamanda küçümseyici - Müşterinin soru sormak için çok çekingen veya cahil olması gibi.
Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, paylaştığınız her ifade güveni ya inşa eder ya da azaltır. Müşterinize bir dahaki sefere yazdığınızda, istenmeyen hakaretlerden kaçınabilir ve “Düşünceleriniz?” ile bitirerek bir yanıt davetinde bulunabilirsiniz.