"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Ev Alım Satımında Para İadesi Garantisi Sunan Girişim: Opendoor

Emlak endüstrisinde yıkıcı yeniliklerden biri olarak görülen ve şimdiye kadar almış olduğu 320 milyon dolarlık yatırımla adından söz ettiren gayrimenkul dünyasının fark yaratan bir girişimini tanıtacağız: Opendoor.  Henüz 2 yaşında olan ve San Francisco merkezli kurulan bu girişim, kendisini tercih edenlere satın alma ve satma kolaylığı sağlamanın yanı sıra, bu alandaki büyük riskleri ortadan kaldırma anlamında da yepyeni bir özelliğe imza attı.

Yaklaşık 100 personeli olan bu şirket, siteyi ziyaret eden satıcıların evlerine piyasa şartlarında adil bir teklif sunuyor. Bu teklif genellikle açık pazarın 1 ile 3 puan gerisinde oluyor. Eğer satıcı bu teklifi kabul ederse, evini Opendoor’a satıyor. Opendoor ise satın aldığı bu evlere piyasa fiyatından alıcı bularak onları satıyor.

Opendoor’un sıradışı özellikleri, bu aşamadan sonra ortaya çıkıyor. İlk olarak, evi satın alan alıcı, eğer herhangi bir sebepten ötürü memnun kalmazsa, 30 gün içerisinde yaptığı ödemeyi geri alabiliyor. Üstelik eksilme olmadan, tamamen!

Daha da ötesi Opendoor, her yeni alıcıya yeni evlerinin durumu hakkında 180 noktadan oluşan bir denetim raporu sunuyor. Eğer ilk 2 yıl içerisinde evlerinde herhangi bir sorun ile karşılaşırlarsa, tamir imkânı da sağlıyor.

Opendoor’un kurucu ortağı ve CEO’su olan Eric Wu, böyle bir girişimde bulunmalarının sebebini şu cümleler ile açıklıyor:

Evlerimizin arkasında duruyoruz. Bilgileri saklamaya çalışan tipik bir satıcıdan farklı olarak, müşterilerimizin mutlu olmasını istediğimiz için tamamen şeffaf bir iş yapıyoruz.

Daha önce emlak portalı olan Trulia’ya bir girişim satan Wu, diğer 3 meslektaşı ile birlikte Mart 2014’te Opendoor’u kurdu: Operatör-yatırımcı Keith Rabois, Square’da veri bilimi yöneticisi Ian Wong ve Addepar yatırım plantformu yöneticisi JD Ross.

Bu dörtlünün en başından beri planı, evleri çevirebilmek için teknolojiyi kullanmaktı. En büyük hissedarı Khosla Ventures da dahil olmak üzere çok sayıda yatırımcıdan 320 milyon dolar kazanan bir girişim fikrinden bahsediyoruz.

Wu, ayrıca yüzlerce milyon dolarlık portföye sahip olduklarını ve bunları yeniden satma konusunda çalıştıklarını söylüyor. Kendisi şu ana kadar Opendoor girişimi üzerinden kaç tane ev satın aldığını ve kaç tane ev sattığını söylemeyi uygun görmüyor. Ancak Opendoor’un, şu an faaliyet gösterdiği iki pazar olan Phoenix ve Dallas’ta, günde 10 ev alacak bir ağa sahip olduğu biliniyor.

Opendoor, elbette ki aldığı evleri satabilmek için bazı satın alma kriterlerine de sahip. Örneğin 1960 senesinden önce inşa edilmiş hiçbir evi satın almıyor. Görünüşe göre Opendoor, Amerika’daki evlerin yüzde 90’ını oluşturan 100 bin dolar ile 600 bin dolarlık evlere yöneliyor. Kendisine gelen bu tür evler için ev sahiplerine, evin değerinden yüzde 10 daha az ücret veriyor ve ardından satmaya çalışıyor. Ev sahiplerinden ev satın almadan önce ise, mutlaka evler üzerinde bir denetleme yapılıyor.

Tabi ki bu girişim modeli, hala bazı riskler teşkil ediyor. Piyasanın keskin bir şekilde döneceği dönemler düşünüldüğünde, satın alınan evlerin elde kalması gibi bir durumla karşı karşıya kalınabilir. Ancak Opendoor ekibi, piyasanın bu riski oluşturduğu kadar, aynı zamanda bir o kadar fırsat yarattığını da söyleyerek bu konuda kaygılanmaya gerek duymuyorlar.

Piyasa koşullarına bağlı olarak bu tür girişimlerin Türkiye’deki emlak brokerlar arasında da görülebileceğine inanıyoruz. Risk almak bazen çok daha olumlu sonuçlar doğurabilir.

 

DİĞER HABER
27 Aralık 2016