Bugün sizlerle uzun yıllardır kullanmakta olduğumuz Facebook uygulamasının, kullanıcılarının talepleri doğrultusunda oluşturduğu yeni reaksiyon butonları üzerine konuşmak istiyoruz. Bu seçenekler uzun zamandır kullanıcılar tarafından talep edilen seçeneklerdi. Ancak, bu yeni butonların pazarlama aktivitelerinde nasıl kullanılabileceği son derece önemli bir konu.
Yıllarca Facebook uygulamasında insanlar mesajlar hakkında havaya kalkmış bir baş parmak işaretini kullanarak sadece beğeni yapabildi ya da yorum yazabildi. Hoşunuza gitmeyen bir mesaj gördüğünüzde ise hiçbir şey yapmamayı tercih ettiniz çünkü beğenmedim deme seçeneğiniz yoktu. Sanki beğenmek tek seçeneğiniz gibiydi.
İşte bu yeni butonlarla beğendim, çok sevdim, çok güldüm, şaşırdım, üzüldüm ve kızdım gibi farklı duygu ve reaksiyonları artık belirtmeniz mümkün.
Yıllar sonra Facebook verdiği sözü tuttu ve beğenmek dışındaki diğer duygu butonları da kullanılabilir hale geldi. Facebook tarafından lansmanı yapılan bu yeni butonlar kullanıcıları tarafından son derece olumlu karşılandı, hatta sıklıkla kullanılmaya başlandı. Bugün facebook mesajlarının altına baktığınızda çok seven de şaşıran da hatta üzücü haberlerde üzülen ve kızan da görmeniz mümkün. Facebook bu uygulama ile çeşitli insan tiplerinin çeşitli duygularını uygulamasına taşımayı başardı.
Yeni reaksiyonların kullanımı son derece basit olup bir reaksiyon eklemek için beğen butonuna basılı tutup duygu butonlarının çıkmasını beklemek ve çıkan butonlardan çok sevmek, gülmek, üzülmek ya da kızmak duygularından birini seçmek mümkün.
Facebook tarafından bu duygular seçilirken 1 yıldan fazla global araştırma yapıldığı ve insanların hangi duyguları görmek istediklerinin belirlenmeye çalışıldığı, ayrıca insanların yorumlar bölümünde kullandıkları duyguların da göz önünde bulundurulduğu ifade edildi.
Emlak profesyonelleri, pazarlamacılar ve diğer iş yeri sahiplerinin bu konudaki temel kaygıları üzüntü ve kızma gibi olumsuz duyguların kullanılmasının facebook sayfalarında olumsuz bir izlenim yaratmasıdır. Diğer kullanıcıların sayfalarının olumlu bir yer olmadığı izlenimine kapılmalarını ve olumsuz görüşlerden etkilenmelerini istemezler. Ancak burada şunu göz önünde bulundurmak gerekir, bu duygu seçenekleri olmasa bile biri yorum alanına olumsuz bir duygu yazabilir ya da yorum kısmında yer alan duygu butonlarından herhangi birini kullanabilir. Bu nedenle bunun büyük bir kaygı olmaması gerekir.
Burada farklı olan tek durum; siz yorumları silebilir ya da engelleyebilirken bu duygu ikonlarını silememeniz ve orada öylece kalmalarıdır. Bu da şu sonucu doğurur, eğer bir mesajınız duygu butonları kullanılarak çok fazla olumsuz reaksiyon alır ise bu olumsuz reaksiyonlar ve hatta mesajın kendisi silinemiyor. Bu özellikle emlak profesyonellerini olumsuz etkileyebilecek bir durum. Özellikle franchise marka sistemli ile çalışan emlak ofisleri açısından sorun yaratabilecek bir durum. Olumsuz duygu ya da olumsuz görüş bir tane bile olsa diğer müşterileri olumsuz etkileyebilir. Eğer bir mesaj çok sayıda olumsuz reaksiyon aldı ise burada kesinlikle incelenmesi gereken bir şeyler vardır. Eğer bir video pazarlaması ile gayrimenkulünüzü tanıtırken alacağınız olumsuz reaksiyonlarda bu videoyu öne çıkarma gibi bir şansınız söz konusu olmayacak.
Facebook bu yeni reaksiyon sisteminin insanlar tarafından suistimal edilmesini nasıl açıklayacağını henüz açıklamadı. Bazı kimseler bu sistemi rakip markaları ya da aralarında husumet bulunan kişileri zor duruma düşürmek için kullanabilir. Yorum sisteminde olduğu gibi ne yazık ki bu sistemde de sorunlu müşteriler ya da eski çalışanlar sistemi suistimal edebilir.
Metrikler açısından bakıldığında ise Facebook olumlu ya da olumsuz her metriği pozitif bir mesaj olarak sayacaklarını belirtiyor. Bunun nedeni ise reaksiyon pozitif olmasa da kişinin o mesaja ilgi göstermesi olarak açıklanıyor. Bu çok mantıklı olmasa da emlak profesyonellerini zora sokmayacak bir yaklaşım. Facebook’un zaman içinde reaksiyonların ağırlığını yorumların popüleritesine göre ölçecek bir sistem adapte edeceği düşünülüyor.
Facebook reaksiyonları artık hayatımızda onları işimize nasıl adapte edeceğimiz ve kontrollerini nasıl sağlayacağımız bizim profesyonelliğimize kalıyor.
