Daha önce fintech (finansal teknoloji) kavramını duymuş olabilirsiniz. Zaman zaman bizim de makalelerimizin içerisinde bu kavramdan ve bu kavramın en önemli uygulama yöntemlerinden biri olan Bitcoin ödeme sisteminden bahsettiğimiz oldu. Ancak baştan sona fintech teriminin ne manaya geldiğinin üzerinde hiç durmadık. Bu makalemizde bu sorunun cevabı üzerinde duracağız. Çünkü fintech teknoloji girişimlerinin ortaya yeni bir yıkıcı iş modeli çıkaracağına ve bu durumun emlak sektöründe de etkilerinin hissedileceğine inanıyoruz.
Basit bir tanım yapmamız gerekirse fintech, finansal uygulamaları ve girişimleri arttırmak için yeni süreçler geliştirerek teknolojiden faydalanmak anlamına geliyor. Biz, bunu finansın Uberleştirilmesi olarak nitelendirmeyi daha çok seviyoruz. Çünkü Uber’in teknolojinin gücü ile geleneksel sektörleri nasıl değiştirebildiğine yakın zamanda tanık olduk. Bu nedenle öncelikle Uber’in bunu nasıl yaptığını ve emlak sektöründeki etkisini ilgili makalemizden incelemenizi tavsiye ederiz.
Finansal teknoloji her ne kadar ülkemizde henüz gelişme göstermemiş olsa da, dünya çapında düşünüldüğünde son 5 yıl içinde, kredi sağlama, ödemeler, işlem kaydı yönetimi, sigorta ve daha pek çok finansal aktiviteleri geniş ölçüde etkilemeyi başardı. Öyle ki 2010 ile 2015 yılları arasında, finansal teknolojiye yapılan küresel yatırımlar, 11 kat artarak 22.2 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Peki, bu durum, finans ve ticari gayrimenkul sektörünün geleceği açısından ne ifade ediyor? Birlikte bu konuları ele alacağız.
Finans sektörünü düşündüğümüzde iki alanda potansiyel etkiler görülüyor. Nedir bu alanlar? Geleneksel finans kurumları ve finans sektöründe devrim yaratan yükselişteki fintech şirketleri.
Emlakbroker.com ekibi olarak bizim görüşümüze göre, finansal teknolojinin geleneksel finans endüstrisi üzerinde 3 önemli etkisi var:
Artan otomasyon potansiyeli, muhtemelen personel sayısında bir azalmaya neden olacaktır. Özellikle Amerika’daki ve Avrupa’daki finansal kurumlar, 2025 yılına geldiğimizde, 2013’teki zirve seviyelerine kıyasla sırayla yüzde 40 ve yüzde 45 oranında personel azalması yaşayacaklar. İleri teknoloji ve internetin etkisi göz önüne alındığında, Asya’daki olgun pazarlardaki durumun da benzer olacağı söylenebilir.
Diğer bir açıdan baktığımızda, teknolojinin artan şekilde benimsenmesi, finans kurumlarındaki teknik personel oranının artması sonucunu da doğuracaktır. Bazı büyük finans kurumları, bu yıkıcı yeniliğin içinde en ön saflarda olabileceklerini şimdiden fark etmiş durumdalar. Bu nedenle artık kuruluşlar, kendi fintech ünitelerini geliştiriyorlar veya mevcut fintech operatörleri ile ortaklıklar kuruyorlar. Ek olarak bu alandaki yenilikleri arttırmak ve değişimin önünde yer almak için fintech girişimlerine destek veriyorlar.
Gelelim ikinci etkiye. Finansal teknoloji, geleneksel banka branşının görünümünü ve işlevini değiştirecektir. Büyük olasılıkla bankalar, şu iki farklı yönden biri şeklinde eğilim gösterecek: Daha fazla danışmanlık üzerine odaklanan bankalar ya da danışmanlık hizmetlerinde otomatik işlemlerin yoğunlaştığı bankalar. Her iki durumda da bu değişiklikler, bankaların tasarımının değişimine sebep olacaktır.
Danışmanlık uygulamalarına ev sahipliği yapmak için bazı bankaların binaların üst katlarını satın alarak bu hizmeti vermeye çalıştığına şimdiden tanık oluyoruz. Bu üst katlardan alınan ofislerin iç tasarımı, kişiselleştirilmiş bir his yaymak adına daha salon benzeri ve daha samimi şekilde dizayn ediliyor. Müşterilerine özel danışmanlık hizmeti verilen bölmeler, sanal asistanlar ve etkileşimli dijital deneyimler sunuyor.
Sanal asistanlar ve sanal bankacılar, sektörde fazlasıyla rol almaya başlayacak ve işlem odaklı yönetim anlamında önem kazanacaklar. Bu değişim, personel azalması ile birlikte bankaların bina boyutlarını da oldukça küçültecek.
Küçük ve hızlı bir şekilde büyüyen fintech şirketlerinin birçoğu, finans sektörünün önde gelen oyuncuları olarak ortaya çıkıyor. Hatta bu şirketlerin bazıları rekor kıran finansman kaynaklarına sahiptir.
Bu şirketlerin bazıları, işlerini büyütmek için mevcut finans kurumları ile rekabet edecek veya işbirliği yapacaklar. Diğer şirketler ise kendi ürünlerini yenilikçi ürünlerle kurmaya çalışacaklar. Bu konuda da örnek verebiliriz. Online kredilendirme ve kitle fonlaması şirketleri, kendi niş pazarlarını internet ortamından oluşturmayı başardılar. İleride bu tip yenilikçi teknolojileri daha fazla göreceğimiz kesindir.
Ticari gayrimenkul sektörü için finans sektöründe yaşanan bu gelişmeleri görmezden gelmek mümkün değildir. Sonuçta finans sektöründeki şirketlerin çalıştıkları alanlar, gayrimenkul sektörünün büyük bir bölümünü etkiliyor. İş merkezleri ve ofislerin finans sektöründeki bu gelişmelerden etkilenerek değişim geçirmesi, ticari emlak sektörünün de bazı değişimler geçirmesine neden olacaktır.
Fintech kavramının beraberinde getirdiği kitle fonlaması ise, emlak sektöründeki yatırımcı müşterilerin eğilimlerini değiştirme açısından önemlidir. Dolayısıyla yatırımcı müşterileri kazanmak adına kitle fonlaması sağlayan girişimler üzerine eğilecek şirketlerin sayısı zaman içinde artacaktır. Kitle fonlaması, daha önce ayrıntılı bir şekilde ele aldığımız konudur. İlgili makalemizi incelemenizi öneriyoruz.
Fintech gelişmelerinin ticari gayrimenkul sektörü üzerinde öngördüğümüz diğer etkileri:
Emlakbroker.com ekibi olarak tüm bu gelişmeleri takip etmenin gelecekte emlak işinize ne gibi faydaları olacağını kavradığınıza inanıyoruz. Bu alanlardaki yeni gelişmeleri yakından takip etmeye ve size aktarmaya devam edeceğiz.