Bu konuda daha önce yayınladığımız "İki Yatırım Alanının Savaşı: Girişim Projesi mi Gayrimenkul mü?" içeriğimizle ilgili birçok olumlu yorum ve cevaplanması gereken onlarca soru ve mail aldık. Özellikle bizden cevaplanması istenilen soruların bileşkesi, yazımızın konu başlığını oluşturuyor.
Bu yazımızda öğrenmek istediğiniz soruların aydınlatıcı cevaplarını bulabilirsiniz.
Yeni teknoloji çağında gayrimenkul profesyonelleri, sektördeki değişimlere ayak uydurabilmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor. Bunlardan birisi de müşterilerinin işlerini kolaylaştıracak gayrimenkul girişim projelerini hayata geçirmek oluyor.
Örneğin bir gayrimenkul profesyoneli olarak müşterilerinizin alım-satım takibini daha kolay gözlemleyebileceği bir uygulama geliştiriyorsunuz ve bunu müşterilerinize sunduğunuz hizmet kapsamında kullanıyorsunuz. Bu sayede hem teknolojik gelişmelerin sizi sistemden ekarte etmesini engelliyor hem de müşterilerinizin gözünü boyayacak kaliteli bir hizmet sunuyorsunuz.
Peki, her teknolojik girişim aynı şekilde rağbet görüyor mu veya işe yarıyor mu? Açıkçası her yeni girişimin insanları heyecanlandıracağını düşünmeyin. Başka bir deyişle, bir teknoloji mucizesi ortaya koymuş olsanız bile, insanlar onu kullanmak zorunda hissetmeyebilir. Her müşteri aynı şeylere ihtiyaç duymayabilir veya milyon tane firma içerisinde sizin üretmiş olduğunuz teknoloji yerine diğerlerini tercih etmek isteyebilir.
- Ürünleriniz ve hizmetleriniz, çalıştığınız bölgeye göre pazar ihtiyacını karşılamıyor olabilir.
- Pazarda sizin ürün ve hizmetlerinize benzer olan belki yüzlercesi olabilir. Hali hazırda rakibinizin ürününü kullanmakta olan bir müşteri, alışkanlığını değiştirerek sizin ürününüzü kullanma ihtiyacı hissetmeyebilir.
- Sizin uygulamanız mükemmel olabilir. Ancak müşterilerin mevcut durumlarında inanılmaz bir değişiklik yaratmayacağı sürece kullanma ihtiyacı duyulmayabilir.
- Belki de uygulamanız çok pahalıdır. Eğer piyasada daha ekonomik alternatifler varsa müşteriler onları tercih ediyor olabilir.
- Uygulamanız, çok fazla vakit harcamayı, uğraş vermeyi ve eğitim almayı gerektiriyor olabilir. Belki uygulamayı temel ve uzman seviye olarak bölerseniz daha fazla müşteriye hitap edebilirsiniz.
- Bazı uygulamalarda yok yok. Bu kullanıcı için son derece karmaşık bir yapı olarak algılanıyor. Önemli olan karmaşıklığı sadeliğe indirebilmek.
Girişim fikriniz piyasada ilk olduğu için henüz bir pazar oluşmamıştır. Bu pazarı oluşturacak ve hedef kitlenizi bu pazarın içine çekecek olanda girişimcinin kendisidir. Baş döndürücü rekabet ortamındaki mevcut pazardan pay almanın zorluğu mu yoksa yeni bir pazar oluşturarak Mavi Okyanus Strateji‘sini benimsemek mi? İşte kırılma noktası. :)
Eğer uygulamanız yukarıdaki sebeplerden herhangi biri nedeniyle tercih edilmiyorsa, tercih etmeyen müşterileri teknolojiden uzak birer dinozor gibi görmenize gerek yok. Çünkü bu kişisel bir mesele değil, tamamen işle ilgilidir. Müşteriler kendi işlerine gelmeyen, herhangi bir ihtiyacını karşılamayan veya daha fazla yarar sağlayamayacakları bir uygulamayı neden tercih etsinler?
Bu durumda bilmelisiniz ki uygulamanızda gözden kaçırdığınız bir şeyler var. Teknik hatalar olmasa bile, hedef kitlenize ulaşamıyor veya onların hayatını değiştirecek boyutta bir fayda sağlamıyor olabilir.
Bu anlamda uygulamanızı geliştirmek için farklı yöntemlere başvurabilirsiniz. Örneğin biraz karmaşık bir yapıya sahip uygulamaya sahipseniz, kullanıcılara nasıl kullanacaklarına dair ayrıntılı ve açıklayıcı bir "nasıl kullanılır" hizmeti sunabilirsiniz.
Yerel pazarınızda aynı tür uygulamaları geliştiren başkaları olabilir. Ancak müşteriler bunların her birini tek tek deneyip karar verecek zamana ve çabaya sahip değiller. Dolayısıyla daha önce bu tür uygulamaları kullanma deneyimine sahip olmayan yeni potansiyel müşterileri kazanmaya yönelebilirsiniz.
Müşterilerinizin genel profilini çıkararak onların ihtiyaçlarını listeleyip, uygulamanıza bu ihtiyaçları karşılayabilecek özellikler eklemeniz son derece faydalı olacaktır. Onları en çok sevindirecek ve memnun edecek şeyler neler?
Eğer müşterileri on ikiden yakalamak istiyorsanız, piyasa koşullarını iyi okumalı, onların gözünden bakabilmeli, onları dinlemeli ve hatasız çözümlemelisiniz. Yoksa paranızı, paradan daha değerli olan zamanı ve cesaretinizi kaybedersiniz. Çöpe giden para gelir fakat zaman gelmez.
Bu ipuçlarını göz önünde bulundurarak hazırlayacağınız bir girişim projesi ve uygulama ile, yerel pazarınızdaki müşterileri daha fazla mest etme potansiyeliniz olabilir.