"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Gayrimenkul İşinde Kararlar Alırken Doğru Verileri Kullanın

Ortaöğretimde matematik dersinden nefret etmiş olabilirsiniz. Tüm okul hayatınız boyunca matematik sizin korkulu rüyanız olmuş olabilir. Ama iş dünyasında ve özellikle de gayrimenkul dünyasında matematik zorunlu olarak başvurmanız gereken bir yardımcı unsur olacaktır. Bu nedenle onun size sunduğu faydaları görmeye ve kullanmaya hazır olun.

Gayrimenkul işinde alıcı ve satıcılar, sizden bazı rakamsal değerler sunmanızı isterler. Gerek mülkün değerini hesaplamada kullandığınız teknik olsun, gerek piyasa rakamlarını açıklamakta olsun, sayısal verileri onlara sunmanız gerekir. Sadece müşterilerin isteklerini karşılamak için değil, kendi işinizde neyin doğru neyin yanlış gittiğini anlamak için de sayısal veriler size büyük kolaylık sağlar. Elde ettiğiniz veriler işinizde ilerlemek için doğru kararlar almanıza yardımcı olur.

Okul hayatınızda matematik eğitimi sırasında yaşadığınız travmaları bir kenara bırakın ve sayılara dayalı verilerden yararlanarak doğru kararlar almaya başlayın. İşte bu aşamada işinizi kolaylaştıracak birkaç adım…

Sadece doğru ve ilgili rakamları kullanın

Görüşmelerde sayısal veriler kullanmaya pek yanaşmayan gayrimenkul profesyonellerinin bu isteksizlikleri, ilgili olmayan değerleri bile ortaya dökmelerinden kaynaklanır. Yüzdeler, oranlar, çizelgeler, grafikler, zaman çizelgeleri, yılı dörde bölerek çıkarılan karşılaştırma tabloları, matematik jargonu ve daha pek çok yabancı kavram…

Bunların tümünü birden ortaya dökmenize gerek yok. Bu korkunç kalabalığı, küçük veri noktaları üzerine yoğunlaşarak kırabilirsiniz. Alacağınız karar ile doğrudan alakalı olan verileri önünüze koyun ve ona göre işinizi sürdürün. Mesela sadece hizmet verdiğiniz yerel bölgeyi ele alan rakamlarla ilgilenin.

Örneğin bir alıcının istediği eve ne kadar teklif vereceğine karar vermeye çalışıyorsanız, alıcıların finansal durumlarından ve kredi imkânlarından başka bir de şunları bilmeye ihtiyacınız vardır:

- Ev ne zamandır piyasada?

- Kaç tane rakip alıcı teklifi var?

- Evin çevresindeki diğer evler ortalama ne kadar süre piyasada kalıyor?

- Son birkaç ay içerisinde benzer evler ne kadara satılmış?

- Satıcının talep ettiği fiyat nedir?

Daha fazla gereksiz veri ile boğuşmak yerine, bu verileri edinerek alacağınız karara uygun yöntemler belirlemeniz çok daha akıllıcadır.

Her şeyin göreceli olduğunu unutmayın

Eğer hizmet verdiğiniz bölgedeki evlerin piyasada ne kadar süre kaldığını bilmiyorsanız, karar alacağınız mülkün piyasada ne kadar kaldığını bilmek de pek fayda vermeyecektir. Örneğin eğer bölgedeki piyasada kalma süresi ortalama beş aysa, belki de satıcınız evin fiyatını düşürmeye karar vermek için erken hareket ediyor olabilir. Bunun tersi de söz konusudur. Eğer o bölgede evlerin piyasada kalma süresi 30 gün veya daha kısa bir süreyse, o zaman da satıcı fiyat değiştirme politikası izlerken yanlış bir karar alabilir.

Neticede, bulunduğunuz bölgedeki piyasa şartları ve şartların ev satışlarına etkisi, sizin de alacağınız kararları etkiler ve bu durum sürekli değişebilir. Yani görecelidir. Bu nedenle eğer bir evin fiyat teklifi hakkında bir karar alınacaksa, mutlaka bölgedeki benzer evlerin piyasada kalma sürelerinin veri olarak edinilmesi gerekir.

Kıyaslanabilir olduklarına emin olun

Karşılaştırmalı pazar analizi, kararlar alırken başvurabileceğiniz önemli bir yardımcıdır. Ancak bu işi yaparken elmaları elmalarla karşılaştırdığınızdan emin olmanız gerekir. Elmaları armutlarla karşılaştırmanızın bir faydası yoktur.

Hizmet verdiğiniz bölgede bir evin piyasadaki değeri ve süresi hakkında bir karara varacaksanız, o eve benzer olan evlerin istatistiklerini incelemeniz daha mantıklı olacaktır. Karar almanız gereken ev ile ilgisi olmayan bir inceleyerek onu kıstas olmanız size bir fayda getirmeyecektir.

DİĞER HABER
18 Ağustos 2020