Yeni teknolojiler dünyamızı akıl almaz bir hızla değiştirmeye devam ediyor. Ve bu devrimsel değişiklikler pek çok sektör oyuncusunu kimi zaman sektörleri ile birlikte tarihin tozlu sayfalarına gönderiyor. Sadece Blockbuster’ın hikayesi dahi bunu anlamak için yeterli olacaktır. 25.000 personele sahip dünyanın en büyük video cd/kaset kiralama şirketi Blockbuster, Netflix karşısında direnemeyerek son kalan mağazasını da kapatmak zorunda kaldı.
Bir diğer örnek ise Uber. Yalnızca 5 yıllık mazisi ile koca taksi endüstrisine meydan okuyan küresel bir ulaşım sistemine dönüştü. Uber’in ulaştığı 120 milyar dolarlık piyasa değerinin arkasında hiç kuşkusuz sunduğu kesintisiz, hızlı ve kolay ulaşım sistemi yatmaktadır. Bu yenilikçi dönüşümün gücü karşısında ezilen geleneksel taksi işletmeleri ise tamam ya da devam demek zorunda kalmaktadırlar.
Uber’in taksi endüstrisini soktuğu yıkımın bir benzerini aynı ölçüde olmasa da Airbnb otelcilik sektörüne yaşatmaktadır. İnternet merkezli bir platform olan Airbnb insanların yazlık evlerini dünyanın dört bir yanından turist olarak gelmek isteyenlere kiralamasına yardımcı olarak fahiş otel ücretleri yerine konforlu bir müstakil yazlık imkanı sunuyor. Ve bu da otel müşterilerinin sayısının turist sayısı artmasına rağmen azalmasına, bir sektörel çöküşün başlangıcına işaret ediyor.
Blockbuster, Uber şimdi de Airbnb hikayeleri günümüzün pek çok sektör liderini yeni teknolojilere ayak uyduramama endişesine sevk ederek kontrolleri dışındaki teknolojilere çoğu zaman şüphe ile yaklaşmalarına sebep olmaktadır.
Geride bıraktığımız on yılda benzer şekilde “yıkıcı” olarak tanımlanan sayısız değişiklik ortaya çıktı ki bu sözde yıkıcı değişikliler sektörde muazzam ilerlemeler yaratmışlardı. Şimdilerde ise sıradaki teknolojik yıkımın gayrimenkul sektöründe yaşanacağı ile ilgili görüşler dillendirilmektedir. Peki neden?
Gayrimenkul danışmanlarının sundukları hizmetin sorgulanması sessiz ve derinden ama giderek güçlü biçimde görünen bir probleme dönüşüyor. Ülkemizde sahibinden.com yada uluslararası alanda zillow gibi gayrimenkul listeleme servislerinden rahatlıkla ulaşabilecekleri bilgiden fazla ne verebiliyorsunuz ki size bu komisyonu ödemek zorunda olsunlar? Danışmanların kendilerine bu soruyu sıklıkla sorması gerekmektedir.
Değeri hızla azalan bilgi ve hizmetleri sunan bir danışmanın yeni dünyada tutunmasının mümkün olduğunu söylemek çok zor. Bu gayrimenkul danışmanlığının biteceği anlamına gelmiyor sadece değer üretebilen, kaliteli ve internet sitelerinden ulaşılamayacak değerli hizmetleri sunan, tecrübesi ve iletişim yetenekleri ile diğerlerinden ayrışanların bunu yapamayanlar ile yollarını ayırmasından bahsediyoruz. Bu parıldayanların hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğunu işte böyle dönemler gösterecektir.
Pek çok gayrimenkul danışmanı modası geçmiş pazarlama yöntemlerinde ve antika iş modellerinde sıkışıp kalmış vaziyettedir. Cama bir branda yada ilan asmanın satış için en iyi yol olduğunu düşünüyorlar. Evet bu metotlar hala geçerlidir ve hala bazı evleri sattırmaktadır ancak işler eskisi gibi değildir ve havada değişimin kokusu alınmaktadır.
Milenyum nesli ihtiyaçları ile doğru biçimde uyuşabilecek bilgileri temin edebilmek için ilk iş olarak internete girmeleri gerektiğini biliyorlar. Hedef konuttaki evlerin özelliklerini, fiyatını hatta ortalama m2 fiyatını dahi öğreniyor; gayrimenkul danışmanı ile görüşecekse dahi bu bilgileri aklına nakşederek görüşmeye gidiyorlar.
Dünyanın en büyük endüstrisi ve barınma gibi temel bir ihtiyacın karşılanma noktası olan gayrimenkul sektörüne dönüp baktığınızda bu sektörün her yönüyle sürekli bir devinim ve dönüşüm halinde olduğunu görebileceksiniz. Son yıllarda teknolojinin alıcı ve satıcılar tarafından aktif kullanılması, güven probleminin azalması, bilgiye anlık erişim ve satıcıların kendi evlerini kendi başlarına satma fikirlerini kabullenişleri sektör açısından ciddi problemler ile yüzleşilmesine sebep oldu. Bir kaç ilan sitesinin dahi ciddi ölçüde dönüştürebildiği bu sektör doğru bir inovasyon ile bambaşka bir noktaya yelken açmaya hazır vaziyettedir.
Kendi evlerini kendi satan ev sahipleri, sanal turlar ile ev gösterme hizmetinin gereksizleşmesi ve danışmandan alınabilecek tüm bilgilerin internetten alınması gibi yıkıcı teknolojik yenilikler ile karşı karşıyayız ancak tüm bunlar henüz gayrimenkul danışmanlarının yerini tutmak için yeterli değil.
Gayrimenkul sektörünün kötüye gidişini ele alan, gerçekçi ve zeki bir girişimci, klasikleşmiş kurtarıcı sorusu olan “daha iyi bir yol var mı?” sorusunu sorarak hayatımızı kolaylaştıracak, aynı zamanda endüstriyi de dönüştürebilecek parlak bir fikir yada uygulama ortaya koyabilir.
Dijital devrimin gayrimenkul sektöründeki etkileri henüz tam manası ile görülmemiş olsa da tüketiciyi güçlendiren eğilimler giderek artan oranda kendisini hissettirmektedir. Aradığı bilgileri kesin ve hızlı şekilde elde edebilen bir tüketicinin artık bilgisayardan daha az bilen bir aracıya ihtiyaç duyması da mümkün değildir.
Zeki danışmanlar, diğerleri broşür, afiş ve brandalarına çaresizce yapışıp kaldığında kendi iş modelini ve network ağını teknolojiden azami ölçüde istifade ederek geliştirecektir. Eski yöntemleri sevebilirsiniz ancak ağıt yakmanız bir şeyi değiştirmeyecektir. Tarihin defalarca tekerrür ettiği gibi nostalji nadiren size para kazandıracak bir iş modelidir, özellikle de bu sektörde.