"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
“Glengarry Glen Ross” – İflas Et Ya Da Kurtul!

İnsanların yaşadığı eşsiz deneyimler kimi zaman kitaplar aracılığıyla kimi zaman ise film perdeleri aracılığıyla günümüze aktarılır. Okuduğumuz bir kitap, izlediğimiz bir film, üzerimizde hiç beklemediğimiz etkiler ortaya çıkartabilir.

Film dünyasını incelediğimizde bizim çalışma alanımız olan emlak sektörünü anlatan başarılı yapım bulmak çok zor ama öyle bir film var ki bu filmin konusunu ve bizlere verdiği dersleri size anlatmak emlakbroker.com ailesi olarak bizim için tam anlamıyla bir görevdir. David Mamet imzalı ve birçok ödül alan tiyatro oyunundan uyarlanan Glengarry Glen Ross filminin sektörümüze yaptığı çağrışımları sizler için derledik.

Film 1992 yılında Amerika’da çekildiğinde oyuncu kadrosuyla büyük yankı uyandırdı. Günümüzde de saygınlıklarını korumaya devam eden ve sinema dünyasının üstatlarından kabul edilen Al Pacino’nun başrolde oynadığı filmde, ayrıca ünlü oyuncular Kevin Spacey, Ed Harris, Alec Baldwin ve Jack Lemmon rol alıyor. imdb.com’da 10 üzerinden aldığı 7.8 puan sayesinde tüm zamanların en iyi filmleri arasında gösterilen yapım, konusu ile hayranlık uyandırıyor.

Chicago’da faaliyet gösteren bir emlak firması, uzun süren durgunluğun ardından iflas sürecine giriyor. Bu noktada ne yapılması gerektiğini düşünen şirket yöneticileri günümüzde firma yönetenlere bir anlamda örnek olacak planı uygulamaya karar veriyorlar. Uzun zamandır şirketten maaş alan tüm satış temsilcilerini toplayarak şirketin içerisinde bulunduğu ekonomik durumu açık şekilde ifade ediyorlar ve şu duyuruyu yapıyorlar:

“Bugüne kadar birlikte güzel işler yaptık. Ama batmakta olan şirketimizi kurtarmak için şu acil planı hayata geçiriyoruz. İçinizde bulunan satış temsilcilerinden en yüksek satışı yapan yalnızca iki kişi bizimle birlikte çalışmaya devam edecek. Geri kalanların ise iş akitleri sonlandırılacak. Eğer toplamda beklediğimiz meblağa ulaşamazsanız hepiniz işten çıkartılacaksınız. En önemli konu ise bunu yapabilmek için size yalnızca 1 gün veriyoruz.”

Evet, böylesine stratejik ve şok bir karar verebilmek, ancak iyi yöneticilerin yapabileceği bir şey. Şirketlerimizi ya da firmalarımızı yönetirken hantallaşmış yapıları aşabilmenin yolu çoğu zaman ödüllendirme sistemini kurmaktan geçer. Tabi ki yapamayanları işten çıkarmak akıllıca bir seçenek gibi görünmese de iyi çalışan ile sıradan olanı ayırmak için belli ödül mekanizmalarının kurulması elzemdir.

Filmin devamında kendileri ile baş başa kalan ve rekabet etmek zorunda olan satış temsilcilerinin ürettiği fikirler, insanoğlunun zor durumda kalınca neleri başarabileceğinin en güzel ispatı. Bir oda içerisinde kapanıp kalan ve bağlantıları ile sürekli irtibat kuran satış temsilcileri sonunda muazzam bir başarı elde eder.

Glengarry Glen Ross filmi, sektörümüzü anlatan en iyi film olmasının yanı sıra dikkatli izleyenlerin birçok ders çıkartabileceği ve aldığı bu dersleri kolaylıkla pratiğe dökebileceği bir hikayeye sahip. İnsanlar filmlerdeki kahramanlara hayranlık duyarlar. Süper kahramanlar, büyük dövüşçüler, kahraman polisler nasıl kendilerine hayranlık uyandıracak bir kitle elde ediyor ve insanlar onlarda kendilerini görüyorsa, bu film de emlak piyasasında çalışanların kendini bulabileceği sahnelerle dolu.

Notlar: 

Emlak profesyonelleri için farklı bir pazarlama iletişimi işleniyor filmde. Zaten mesleğimizle ilgili bu tür filmlere rastlamak pek mümkün değil. Muhteşem oyunculuk performansının sergilendiği bu film  kaçırılmayacak 100 dakikalık enfes bir ziyafet sunuyor bizlere. Birazdan daha fazla küfür sahneleri var :) Bunu dikkate alarak kimle seyredeceğinize öyle karar verin. Başarmaktan başka şansın yoksa kazanmaya devam edebilirsin ama bir kere başarısız olmuşsan kaybetmeye abone olmuş bir kişi olursun mesajını veren bu filmi bir çırpıda seyredeceksiniz.

Patlamış mısırlarınız hazır olsun, birde not kağıdı ile kalem yanınızda bulundurun :)

Şimdiden keyifli seyirler.

Fragman:

Harika Replikler:

- Söylediğim şu, hayat nedir ? ... İleriye bakmak ya da geriye bakmak. ve işte hayatımız budur. Hepsi bu. peki "şu an/şimdi" nerede?..........ve bu kadar korktuğumuz şey nedir? kaybetmek. başka ?....... banka kapanır, hastalanırız, karım uçakta öldü, borsa çöktü, evim yandı.

Bunlar olmuşsa ne olmuş ? ya da hiçbiri olmamışsa ?

Yine de üzülürüz kaygılanırız. Bu ne demek? güvende değilim demek... Nasıl güvende hissederim ?.......ölçüsünü bilmediğim servetim sayesinde mi? ve ölçünün sonrasında ne vardır? Bu bir hastalık. Bu bir tuzak.

Ölçü yoktur.

Sadece açgözlülük vardır...
.
Borsa, hisse senedi, sanat eserleri, emlak, bunlar nedir ? ...... bir fırsat. Ne için bir fırsat? Para kazanmak için? belki. Para kaybetmek için? belki. Kendimizi şımartmak ya da tanımak için mi ? belki.

E ne olmuş ... ? ......

Onlar bir fırsattır. Hepsi bu. Onlar bir olgudur. Adamın biri sana gelir, sen onu ararsın. Katalog gönderirsin, hiçbir önemi yok. İşte burda görmeni istediğim bir broşür var. Ne anlama geliyor bu? sen buna ne anlam vermek istiyorsun ? .......para?.......eğer sana bunu ifade ediyorsa. Güvenlik ?.........konfor? bunların hepsi senle ilgili... olan biten bu...ne kadar farklılar ? Yeni evli zavallı bir adam soyulur, para babası bir patron büyük ikramiyeyi kazanır. Bunların hepsi bir karnaval.

Özel olan ne? Bizi ayakta tutan?

Hepimiz farklıyız.

Aynı değiliz.

Aynı değiliz.

Hmmh. Uzun bir gün oldu.

“Şimdi herkes gayrimenkulle ilgili bir şey öğrensin. Benden sonra tekrar et: gayrimenkul en yüksek getiriyi, en büyük değeri ve en az riski içerir.” Armstrong Williams

DİĞER HABER
27 Temmuz 2016