"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Güvenlik Tehdidi Olabilecek Akıllı Ev Teknolojileri Konusunda Tetikte Olun

Akıllı ev teknolojileri, artık ev alım satımı yapan müşterilerin dikkatini çeken konulardan birisi haline geldi. Bu nedenle emlak profesyonellerine, akıllı ev teknolojileri hakkında bilgi sahibi olmak ve müşterileri bu konuda yönlendirmek gibi ek bir görev daha geliyor. Bu görevin içerisinde müşterileri en iyi akıllı ev teknolojileri hakkında bilgilendirmek olduğu gibi aynı zamanda bu teknolojilerin zayıf yönlerinin ve tehlikelerinin da olabileceği konusunda onları uyarmak da var. Çünkü hepimiz bu tür cihazların potansiyel zayıf yönlerini göz önüne almalıyız.

İçinde bulunduğumuz bu yılda yayınlanan bir araştırmaya göre 2012 yılında 40 milyar dolar pazar payına sahip olan akıllı cihazların 2019 yılında 260 milyar dolarlık bir pazar payına ulaşacağı öngörülüyor. Yani önümüzdeki beş yıl içerisinde çoğumuz, bu teknolojinin avantajlarından faydalanıyor olabiliriz. Evinize girmeyen hırsızları anında fark edebilen, evdeki yaşlı biri kaza geçirdiğinde yardım çağırabilen veya sensörler sayesinde kapı kilidini kontrol edebilen akıllı cihazlar açıkçası son derece faydalıdır.

Bir Güvenlik Tehdidi Olarak Akıllı Cihazlar

Ancak uygun güvenlik tedbirleri olmadığı zaman bu akıllı cihazlar, yabancı kişilere hayatınız hakkında benzeri görülmemiş bilgilere ulaşmaları için bir erişim olanağı tanıyabilir. Bu konu henüz tartışma aşamasında olsa da konu üzerine eğilme cesaretini gösteren ülkelerden biri İngiltere oldu. İngiltere’nin Ulusal Siber Güvenlik Merkezi’nin açılışında konuşma yapan CEO Ciaran Martin, ev teknolojilerinden kaynaklanan bu riski kabul eden isimlerden biri oldu. Hükümet ise 2020 yılına kadar tüm evlerdeki akıllı sayaçların toplanması planının yanı sıra bu cihazlara getirilmesi gereken özel güvenlik standartlarını da belirlemiş durumda. Çünkü maalesef akıllı ev cihazlarının pek çoğu bu temel güvenlik önlemlerinden yoksundur.

Bildiğiniz gibi siber güvenlik meselesi son yıllarda önemini arttırarak devam ediyor. Pek çok teknolojinin güvenlik açısından değerlendirmesi yapılıyor ve bu konuda açığı bulunan markalar ifşa ediliyor. Son zamanlarda Bluetooth güvenlik şifrelerinin kırılması, hastane sistemlerindeki verilerin çalınarak fidye istenilmesi ve bebek güvenliği için eve yerleştirilen monitörlerden bilgilerin çekilmesi gibi olaylara fazlasıyla tanık oluyoruz.

Aslında bu yeni ürünlerin birçoğu, nesnelerin interneti dediğimiz devrimin bir parçası. Dünya üzerindeki tüm cihazlar arasında var olacak etkileşim ile birlikte bu durum korsanların da hedefi haline gelmiş durumda. Ve henüz nesnelerin interneti denilen bu yenilik için bir güvenlik sınırlaması getirilmedi. İşte bu yüzden geçtiğimiz yıl nesnelerin interneti ağında yer alan milyonlarca cihaz üzerinden kötücül yazılımlar gönderilerek büyük bir tehdit oluştu.

Aynı şekilde Amazon’un sesli komutları kayda alan ve bunlara cevap veren Alexa’sı da müşterilerin kişisel bilgilerinin satılması ile ilgili pek çok iddia ile uğraşmak zorunda kaldı. Akıllı TV üreticilerinden Vizio, bu yılın başlarında tüketicilerin verilerini reklam verenlere satma gerekçesiyle 2.2 milyon dolar para cezasına çarptırıldı. Dolayısıyla akıllı cihazlar üzerinden insanları kullanan korsanlar, bir yandan güvenlik konusuna dikkat etmeyen akıllı cihaz markalarının da canını oldukça yakıyor.

Akıllı Ev Teknolojisini Daha Güvenli Şekilde Kullanmak

Henüz akıllı ev teknolojilerinin bebeklik aşamasında olduğumuz için üreticiler ve hükümetler bu konuda güvenlik konusuna pek dalmış değiller. Ancak tüketiciler arasında yaygınlaşan bu cihazların zaman içerisinde ne gibi sorunları beraberinde getireceğini şimdiden kabul etmek ve bunu engellemek için bir adım atmak gerekiyor.

İlk olarak yasalar ve hükümetler, verileri ve gizliliği yönetmek için açık ve net kuralların olduğundan emin olmalılar. Üreticiler ise tüketicileri korumak ve bu tür cihazlara olan güveni arttırmak için her türlü çabayı göstermek zorunda. Aksi takdirde bu durumdan kendilerinin de büyük zarar göreceğini fark etmeliler. Çünkü yeni bir ürünü piyasaya acele bir şekilde sunarak uzun vadede güvenlik tehdidinin getireceği zarardan kurtulmak mümkün değildir. Bu nedenle üreticiler, yenilikçi güvenlik çözümleri üretmek için yatırım yapmalılar.

Örneğin Apple gibi firmalardaki yazılım geliştiricileri, tüketici verilerini kullanmak için farklı bir gizlilik politikası uygularlar. Hem gizlilikten ödün vermezler hem de tüketici verilerini kullanma iznini alırlar. Ve bunu yaparken hiçbir şekilde kişi haklarını ihlal etmezler. Geçtiğimiz yıl bir saldırganın iPhone’undaki verilerin FBI tarafından istendiğine ve Apple’ın bununla nasıl mücadele ettiğine hep birlikte şahit olmuştuk.

Akıllı cihazların güvenliği ile ilgili görev düşen diğer bir taraf ta tüketiciler. Tüketiciler de cihazlarını güvence altına alma konusunda kayıtsız kalmamalılar. Cihaz alındığında varsayılan olarak gelen şifreleri değiştirme ve güvenlik güncellemelerini yükleme gibi unsurları asla göz ardı etmemeliler.

Emlak profesyonelleri ise bu üçlemenin arasında aracı konumunda oldukları için hem müşterileri hem de akıllı cihaz üreticilerini takip ederek onları uyarma görevini üstlenmeliler. Emlakbroker.com ekibi olarak bu konudaki gelişmeleri takip ederek sizlere sunmaya devam edeceğiz.

DİĞER HABER
02 Haziran 2017