21. yüzyılın yönetim dünyasına damga vuracak tüm ilkelerde adı geçen Jack Welch, büyük firmaların kazanmak için ne tür ilkeler benimseyebileceğini ve bu ilkeleri kendilerine nasıl uyarlayabileceğini en iyi anlatan isimlerden biridir. Çünkü kendisi de bu ilkeleri General Electric’teki kariyeri boyunca uygulamış ve şirketi yüzde 4 binlik bir büyüme çizgisine getirmeyi başarmıştır.
İş dünyasında büyük firma yönetmek, neredeyse her sektör için aynı ilkeleri içerir. Emlak sektörü de buna dahildir. Eğer emlak sektöründe firmanızın bir dev haline gelmesini hedefliyorsanız, Jack Welch’in yönetim ilkeleri size büyük ilham kaynağı olacaktır. Kazanmak İstiyorsanız adlı kitabında bu yönetim ilkelerine değinen Jack Welch, kazanmak için ne yapmanız gerektiğini, kazanmanın başarılabilir bir şey olduğunu ve bunu öğrenebileceğinizi size hissettiriyor. Başarıyı istiyorum, ancak bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum diyorsanız, bu kitabı okumalısınız.
Her firmanın web sitesine girdiğinizde, mutlaka “Hakkımızda” bölümünde bir “Misyon” ve “Değerler” bölümü görürsünüz. Ne yazık ki bu misyon ve değerler bölümü, neredeyse her firmada benzer kelimeler ve cümleler kullanılarak açıklanır.
Jack Welch, kitabının ilk bölümlerinde, içi boşaltılmış kavramlar haline gelen misyon ve değerler kısımlarının, firmalar için ne kadar önemli olduğundan bahsediyor. Ona göre misyon ve değerler, iş dünyasında en çok kullanılan ama en az anlaşılan sözcüklerden ibarettir. Eğer kazanan bir firma olmak istiyorsanız, bu değerleri ve misyonunuzu gerçekten mükemmel şekilde hazırlamanız gerekiyor.
İşte Jack Welch’e göre iyi tanımlanmış bir misyonun sahip olması gereken özellikler:
- İyi bir misyon ve değerler kümesi, her şeyden önce gerçek olmalıdır. Misyon, şirketin gittiği hedefi tam olarak tanımlamalıdır.
- Tanımlanmış bir misyon, şu soruyu açıkça yanıtlamalıdır: Bu işte nasıl kazanmayı hedefliyoruz? Bu soru, şirketleri rekabet arenasında hangi alanda karlı bir şekilde faaliyet gösterebileceklerini değerlendirirken güçlü ve zayıf yanlarını tanımlamaya zorlar.
- Finansal başarı olmaksızın, dünyadaki hiçbir sosyal amacın başarı şansı yoktur. Bu, misyonun cesur olmayacağı ya da yüksek bir amaca hizmet etmeyeceği anlamına gelmez. Tam tersine, bu tür misyonlar insanlara ilham verir ve motive eder.
- İyi tanımlanmış bir misyon, her günün sonunda olası olan ve olanaksız olanın hesaplanmasında denge sağlar. İnsanları karlılık doğrultusunda yönlendirir ve önemli bir işin parçaları olduğu hissini verir.
- Misyon, şirket liderlerinin temel düsturu olmak durumunda olduğu için, üst yönetim tarafından belirlenmelidir.
Jack Welch’e göre bir firmanın değerlerini belirlerken dikkat etmesi gereken noktalar:
- Değerler son derece somut ve açıklayıcı olmalıdır. Kendilerinden bahsedildiğinde hayal gücünün işlemesine gerek bırakmamalıdır.
- Değerlerin, şirketin hareket etmesini sağlayan “ilerle” komutu anlamına geldiğini unutmayın. Değerler, şirketin tüm üyeleri için, yokluğunda yaşanmayacak unsurlardır.
- Şirket değerlerini benimsemiş olanları ödüllendirin, bunu yapmayanları cezalandırın.
- Şirketin misyonunun ve vizyonunun bir arada işleyebilmesi için, bu ikisi birbirini sürekli güçlendirmelidir. Bu basit gibi gelebilir ama sürekli gözetilmelidir. Bu noktada sürekli uyanık olmalısınız.
- Misyonununuz ve değerleriniz, olması gerektiği gibi yeterince açık tanımlanmazsa, hiçbir yere ulaşamazsınız. Bunu sağlamak için zaman ve enerji harcamaktan çekinmeyin.
Eğer kazanan ve başarılı büyük bir firma olmak istiyorsanız, yönetici ekibindeki yetkili kişi olarak yönetim ilkeleriniz arasında bulundurmanız gereken üç tane önemli özellik var. Jack Welch bunları; samimiyet, farklılaşma ve saygınlık olarak sıralıyor.
1- Samimiyet, herkesin daha hızlı ve iyi çalışmasını sağlayan bir liderlik sırrıdır.
Eğer firmanız bünyesinde bulunan kişiler, size samimi bir şekilde kendilerini ifade edemezlerse, bu durum firmanızın geleceğine büyük zarar verecektir.
Samimiyet, kazanmanızı nasıl sağlar? Birincisi ve en önemlisi, daha fazla insanı karşılıklı ilişkiye sokar. Sonuç olarak, daha fazla fikir tartışılır. İkincisi, hız yaratır. Yeni fikirler ortaya çıktığında hemen tartışılır ve hızla uygulamaya geçilir. Üçüncüsü, samimiyet, gereksiz toplantıların ve herkesin zaten bildiği şeyleri içeren anlamsız raporların önüne geçerek maliyetleri düşürür.
2- Farklılaşma, insanları ve işleri, kaynakları doğru tahsis etmek yoluyla gözlemektir.
Yazar, eğer firmanızda yönetici olarak zayıf olanları eleyip, güçlü olanları daha da güçlendirmezseniz, firmanızın bundan zarar göreceğini belirtiyor. Öyle ki Jack Welch, kendi firmasında her yıl en kötü performans gösterenlerin yüzde 10’unu işten çıkaran bir yönetici olarak birçok eleştiriye de maruz kalmıştı. Ancak bu bir yöntem meselesi…
Yöneticiler çalışanlarını değerlendirmeli ve en üst yüzde 20’ye star gibi davranmalıdır. Ortada yer alan yüzde 79’luk kesim motive edilmeli ve bu gruba gerekli yardım ve eğitim sağlanmalıdır. En alttaki yüzde 10 hemen yollanmalıdır.
3- Saygınlık, söz hakkı verilerek ve bütün beyinler oyuna sokularak kazanılır.
Bir firmada en önemli ve değerli özelliklerden biri de insanların dinlenildiklerini ve dolayısıyla önemsendiklerini hissetmeleridir. Jack Welch, her ne kadar başarısız yüzde 10’luk kesimin gönderilmesi gerektiğini söylese de, öte yandan firma bünyesindeki herkesin mutlaka dinlenmesi gerektiğini de belirtiyor.
Herkesin konuşmasını sağlayacak bir yol bulmalısınız. Ayrıca, herkesin birbirinin söylediğine saygı göstermesini de sağlamalısınız. Bu her şirketin şiddetle ihtiyaç duyduğu bir olgudur.
Emlak firmanızı ve markanızı büyütmeyi başardınız. Artık geniş çapta bir üne sahip olan firmanızın liderisiniz. Bu noktadan sonra her şey daha farklı olacak.
Jack Welch, liderlik etmenin kesinlikle sizinle ilgili olmadığını, başkaları ile ilgili olduğunu söylüyor. Çünkü lider konumuna gelene kadar kendinizi geliştirmekle meşguldünüz. Lider olduktan sonra ise artık kendinizle birlikte başkalarını geliştirmeniz gerekiyor.
Peki, bunu nasıl yapacaksınız? Yazara göre liderlik etmenin 8 tane temel özelliği bulunuyor:
- Liderler, doğru insanların doğru görevde bulunup bulunmadığını garantileyip, işinin adamı olmayanları eleyerek ve özgüven inşa ederek insafsızca yükseltmeye çalışmalıdır.
- Liderler, insanların vizyonu sadece görüyor olmasıyla yetinmemelidir. Vizyonu yaşamalarını ve solumalarını sağlamalıdır. Süslü bir laf kalabalığı olmadan, vizyonu basit ve açık kılmalısınız. Yalnızca astlarınızla ya da sekreterinizle değil herkesle diyalog kurmalısınız.
- Liderler, tüm yönettiklerinin ruhuna sızmalı ve onlara pozitif enerji ve iyimserlik aşılamalıdır. Tutum tarzınızın bütün örgütlenmeyi etkileyeceğini unutmayın. Liderlerin tutumu bulaşıcıdır.
- Liderler, kendilerine güveni samimiyet, şeffaflık ve sadakat üzerine kurarlar. Şirketteki herkese karşı dürüst olun. Konumunuz burnunuzu kaldırmasın.
- Liderlik, alışılmadık olma ve zor konuşmalar yapma cesaretine sahip olmalıdır. Bu konumda herkesi memnun etmek için değil, liderlik etmek için bulunuyorsunuz.
- Liderler, faaliyetle ilgili bütün soruların cevaplandığını garantilemek için, şüpheciliği önlemek amacıyla araştırıcı ve zorlayıcı olmalıdır. Sürekli soru sorun ve eyleme dönüşecek konularla ilgilenin.
- Liderler, risk almayı ve somut örneklerle öğrenmeyi teşvik etmelidir. Çalışanlarınızın tecrübe edinmesini ve ufuklarını genişletmesini istiyorsanız, bunu önce siz yapın ve yaptıklarınızın bilinmesini sağlayın.
- Liderler, başarıyı tebrik eder. Ekibinizin başarılarının hakkını verin ve bu başarıları herkes için kazançlı hale getirin.
Büyük bir emlak firmasına sahip olduğunuzda, yaşayacağınız kriz anları da daha çoğalacaktır. Çünkü sınırlarınız daha genişlemiştir ve daha fazla şeyi kontrol etmek zorundasınızdır. Böyle bir konumda, karşılaştığınız krizler karşısında nasıl tepkiler verdiğiniz, sizin liderliğiniz ve yöneticiliğiniz ile ilişkilidir.
Jack Welch, böyle anlarda, liderlerin dengeleyici olması gerektiğini ifade ediyor. Yani, bir yandan yaşadığınız krizi normale döndürmeye çalışırken, bir yandan da herkesi işin normal seyrinde devam ettiğine inandırmanız gerekiyor.
Nasıl mı? Yazar, bu konuda bazı tüyolar veriyor:
- Sorunu çözmesi gereken sizsiniz. Bu nedenle aklınıza, olabilecek en kötü senaryoyu getirin ve çözüme başlayın.
- Dünyada sır diye bir şey yoktur. Kimseden bir şey saklayamazsınız. Bu nedenle gerekli açıklamaları bizzat siz yapın.
- Sizin ve şirketinizin krizle uğraşma tarzı eleştirilecektir. Medyadan önce siz davranın ve medyanın durumunuzu yorumlamasına fırsat vermeden gerekli açıklamaları yapın.
- İnsanların durumunda ve süreçte değişiklikler olacaktır. Bazen bir şeyin değişmesi gereklidir ve birileri bunun için bedel ödemelidir.
- Şirket yaşamaya devam edecektir ve krizi atlattıktan sonra daha güçlenmiş olacaktır. Ancak yalnızca tecrübeden gerekli dersi alırsa...
Jack Welch, bir yönetici olarak ilerlemenin, sadece ilerlemeyi istemekten geçtiğini söylüyor. Eğer bulunduğunuz konumu her zaman daha da ileriye taşımak istiyorsanız, gerisi aşağıdaki tavsiyeleri uygulamaktan geçiyor:
- Duygusal performansınızı beklentilerin üzerinde yüksek tutun ve elinize geçen her fırsatta işinizi resmi sınırların ötesine taşımaya çalışın.
- Astlarınızla ve patronunuzla ilişkilerinizi iyi yönetin.
- Şirketinizin önemli proje ve girişimlerinde etkin olun ve radarın görüş alanından çıkmayın.
- Akıl hocalarından ne öğrenebileceğinize bakın, ama her akıl hocası görünenin öyle olmadığını da unutmayın.
- Pozitif bir tutumunuz olsun ve bunu etrafınıza da yayın.
- İşinizle ilgili politika yapmayın. Bırakın sonuçlar konuşsun; samimi ve açık olun. Kariyerinizle ilgili amaçlarınız üstünüze yapışmasın.
- Aksiliklerin moralinizi bozmasına izin vermeyin. Onları, kendinizi kanıtlamanızı sağlayacak meydan okumalar olarak kabul edip olgunlukla karşılayın.