Gayrimenkul sektöründe iletişimin her şey olduğunu biliyoruz ve içimizden geçirdiklerimizi de seçtiğimiz kelimeler, ses tonumuz ve enerjimiz ile yansıtıyoruz. Elbette bütün emlakçılar müşterisiyle iyi bir iletişim kurmak, memnun etmek istiyor fakat aslında onları iyi hissettirmenin yolu önce kendimizi memnun etmekten geçiyor. Örneğin randevu alırken, iş görüşmesine giderken üzgün, kızgın ya da depresif olma şansınız yok.
Dolayısıyla kendi içinizde huzurlu olursanız, bunu karşı tarafa da yansıtacak ve insanlarla olan iletişiminizi güçlendireceksiniz. Bunun için de birkaç püf noktası var.
1. Müşterinizin derdini, sorunlarını bilin
Hayatta insanları harekete geçiren, karar aldırtan iki şey vardır; hata yapmaktan kaçınmak ve memnun kalmayı istemek. Siz de bu iki içgüdüye göre hareket edeceksiniz. Alıcı, satıcı kişilerin zorlandığı noktalar, korkuları, endişeleri neler? Müşterinizin endişelerini paylaşmaya başladığınızda, sizin onları anladığınızı hissedecekler ve güven kazanacaksınız.
2. Doğru konuşmayı yapın
İyi diyaloglar kurmak istiyorsanız pratik yapmalısınız. Kendi kendinize rol yapabilir, konuşmalarınızı pratiğe dökebilirsiniz. Bu sektördeki pek çok danışman tarafından uygulanmıyor, sevilmiyor fakat iyi bir iletişimci olmak istiyorsanız başka da pek şansınız yok. Neyi nasıl söyleyeceinizi bilirseniz, müşteriniz ihtiyaçları için sizi daha uygun görmeye başlayacaktır.
3. Sadede gelin!
Çoğu zaman kendimizi birçok şey söylerken fakat aslında hiçbir şey anlatmıyorken buluruz, hatta gerçekten değinmek istediğimiz konuyu dahi unuturuz. Müşteri adaylarıyla iletişime geçerken bundan kaçınmalı, bir an önce randevu ayarlayacak cesareti kendinizde bulmalı ve sadede gelmelisiniz. Karşınızdaki kişiye hem alternatif sunmak, hem de randevu almak için şu tekniği kullanabilirsiniz; ‘Yarın öğleden sonra 2’de buluşsak uygun mudur, yoksa Cuma günü sizin için daha mı iyi olur?’
4. Ayakta konuşun, ellerinizi serbest bırakın
Bir randevu ayarlarken ayakta durmaya, telefonla konuşurken ellerinizi serbest bırakmaya (kulaklık kullanın) özen gösterin. Vücudunuz hem ses tonunuzu, hem de duygusal durumunuzu kontrol eder. Elleriniz serbest ve ayaktayken enerji seviyeniz de yükselir. İnsanlar da her zaman yüksek enerjili kişilerle çalışmak isterler.
5. Telefondaki iletişim kısıtlıdır
Unutmayın ki telefondayken iletişim becerilerinizin yüzde 20’sini kullanıyorsunuz çünkü beş duyunuzun sadece bir tanesi devrede oluyor. Bu yüzden de yavaş ve açık konuşmak her zaman önemlidir. Karşınızdaki kişi sizin vücut dilinizi, yüz ifadelerinizi göremeyecek, jest ve mimiklerinize, göz temasına dikkat edemeyecek. Elinizdeki tek silahınız sesiniz, ses tonunuz ve vereceğiniz mesaj.
6. Korkunuzu yenin
Birçok danışman için yeni tanıştığı kişiyle konuşmak pek rahat olmuyor, bu yüzden de ne soracağınızı bilmek ve konuşmanın çoğunluğunu onlara bırakmak süreci kolaylaştıracaktır.
Aynı zamanda başarı oranını arttırmak için görüşmeleri yaparken çevrenizi de en iyi şekilde düzenlenmeli, rahat bir ortamda bulunmalısınız. Birkaç ipucu vermek gerekirse;
Adım Adım Eyleme Dökün!
1. Bu yazıyı mümkünse her gün okuyun.
2. Randevu alacağınız zamanlar için kendinize uygun bir ortam oluşturun.
3. Yukarıda bahsettiğimiz iletişim ipuçlarını her gün pratiğe dökün.
4. İşi alan taraf olun!