Gayrimenkul danışmanı olmanın en iyi yanlarından birisi ajandanızın size ait olması. Yani istediğiniz zaman çalışabiliyor ve istediğiniz zaman uyuyabiliyorsunuz. Kulağa iyi geliyor değil mi? Keşke bu söylediklerimiz gerçekten doğru olsaydı, ama işin doğrusu gayrimenkul piyasası insanı ele geçiriyor.
Bir gayrimenkul danışmanı olarak aşağıdaki listedekiler başta olmak üzere birçok göreviniz var:
Bu liste böyle uzayıp gider. İyi danışmanların işlerini halletmek için oturttukları bir sistematikleri oluyor ve her gün ne işi yapacaklarını biliyorlar. Eğer siz kendi işiniz için böyle bir sistematiğe sahip değilseniz, kendinize ayıracak zamanınız bile kalmayabilir.
İş hacminizi artırmak ve zamanınızı verimli kullanabilmek için özellikle 5 konuda sisteminizi oturtmuş olmanız gerekiyor:
1. Potansiyel Müşteri Yaratma
Eğer potansiyel müşteri yaratmak konusunda sürekliliği olan bir aksiyon planınız yoksa sık sık müşterisiz kalma endişesi yaşayabilirsiniz. Müşteri yaratma aktiviteleri hiç durmadan devam etmeli ki bir sonraki işiniz siz daha kafa yormadan size gelsin.
2. Veri Tabanı
Tanıştığınız insanlar ve var olan müşterileriniz, gelecekteki işleriniz için önemli bir kaynak. Eğer bu kaynaktan haberdar değilseniz ya da bu kaynağı yeterince verimli kullanamıyorsanız, her daim müşteri aramak durumunda kalacaksınız. İşlerinizin sürekliliği için veri tabanı oluşturmak ve güncellemek konusunda bir sisteminiz olmalı.
3. Satış Öncesi Sunum
Müşterilerinizi tam olarak bu sunumlarda kazanıyorsunuz. Bu yüzden de bu konuda bir sistematiğiniz olması ve müşterilerinizin ihtiyaçlarına nasıl sesleneceğinizi saptamanız çok ama çok önemli. Eğer müşterilerinize hitap edecek etkili bir sunum hazırlayamazsanız, istediğiniz geri dönüşü alamayacaksınız.
4. Finans
Siz bir iş yürütüyorsunuz ve bu yüzden de masraflarınızdan haberdar olmak zorundasınız. Birçok danışman gelir gider durumlarını yeterince kayıt altına almıyor ve bu yüzden de vergi zamanlarında kâbuslar görmeye başlıyor. Giderlerinizi bilmeniz gerçekten çok önemli, çünkü ancak bu şekilde kazandığınız paranın ne kadarının cebinizde olduğunu bilebilir ve doğru planlama yapabilirsiniz.
Diyelim ki ay sonunda banka hesabınızda 20,000 Dolar para var ve harcamalardan sonra size 10,000 Dolar kalıyor. Bu, kazandığınız her 1 doların yarısının cebinize girdiğini gösterir. Bu bilgiye sahip olarak hem daha gerçekçi hedefler koyabilir, hem de müşteri kaybettiğinizde giden paranın kağıt üstündekinden daha az olduğunu bilerek kendinizi rahatlatabilirsiniz.
5. Hayat Kalitesi
Eğer ki hayat kalitenizi korumak konusunda bir sistematiğiniz yoksa sürekli yorulacak ve veriminizi kaybedeceksiniz. Bu sisteme sahip olmayan danışmanlar boş zamanlarında bile iş düşünüyor ve bu onları çok yoruyor. Kendinize ve ailenize zaman ayırmayı ilke edinmeli, belirli aralıklara tatile gitmelisiniz. Bunu kendinize, ailenize ve aslında müşterilerinize borçlusunuz.