Aslında zannedilenin aksine gayrimenkul danışmanlığı işi sabit doğrulara ve devamlı uygulanması gereken standartlara sahip değil. Belki başka sektörlerde bu geçerli değil fakat gayrimenkul işinde hiçbir zaman sabit ilkeler olmadı.
Günümüz iş sektöründe durmaksızın süren bir değişim var ve sadece birkaç püf noktası aynı kalmaya devam ediyor. Bu makalemizde gayrimenkul danışmanlığı var olduğundan bu yana değişmeyen gerçeklerden bahsedeceğiz.
Elbette iyi bir gayrimenkul danışmanı olmak imkansız değil fakat kesinlikle kolay da denemez. Birçok mesleğin gerekliliklerini sağlamak için ya üniversite eğitimi, ya da fiziksel yeterlilik istenir fakat emlak sektörü bunların arasında değil.
Örneğin psikolojiye hakim olmak, hatta psikolog olmak sizi emlakçılıkta mutlaka bir adım öne çıkaracaktır. Fakat şu da bir gerçek ki, bu tip bir eğitim dahi geçmiş 40 yılını aynı evde, aynı insanlarla ve çevreyle geçirmiş bir aileyi yeni bir bölgeye taşınmaya ikna etmek için yeterli olmayacaktır.
İyi bir gayrimenkul danışmanı, üst düzey bir muhasebeci olmadan da hesaplar konusunda en yüksek verimi alan kişidir. Örneğin evi için fahiş fiyatlar talep eden bir kişiyi dahi ikna edebilirler. Günümüzde birçok kişi evlerini, arsalarını piyasa değerinin birkaç katı fazla fiyatla satmak isterken, işini iyi bilen bir gayrimenkul danışmanı karşısındaki kişinin egosuna da zarar vermeden onu uygun fiyatta ikna etmeyi başaracaktır. Tabii tüm bunlar sadece para meselesi de değil, aynı zamanda mantık ve dürüstlük dahilinde bir konuşma yapmak da gerekir. Kabul edersiniz ki bu yeteneğe de her danışman sahip değil.
Aynı zamanda iyi bir gayrimenkul danışmanı sık sık mülkleri gözden geçirir, değeri konusunda inceleme yapar. Potansiyel analiz edilir, olasılıklar incelenir ve en iyi gayrimenkuller seçilerek, hem etkili, hem de zekice bir pazarlama planı yapılır. Birçok danışman bu kabiliyete sahip olduğunu düşünse de, işin aslı çok azında bulunur.
Siz de farkına varacaksınız ki, aslında tüm bu gereksinimleri çok az danışman yerine getiriyor. Dolayısıyla ‘azınlık’ olarak kabul edebileceğimiz bu kitle belki daha sıkı çalışıyor fakat aynı zamanda bol gelir elde ediyor.
Bize kalırsa emlak sektöründe küçük bir kesimin daha çok para kazanması hiç de anormal değil. Sonuçta ortada bir gerçek var ve iyi bir emlakçının sahip olması gereken yeteneklere herkes sahip değil. Bu yüzden de her gayrimenkul danışmanı istediğini elde edemiyor ve tutunamıyor.
Siz de bu ‘para kazanan azınlık’ içinde yer almak istiyorsanız, en büyük tavsiyemiz emlak işine girerken yanınızda tutkunuzu, sabrınızı, zekanızı ve bilginizi de getirmeniz, yenilikçi ve araştırmacı yaklaşımdan asla vazgeçmemenizdir. Tabi tüm bunların önünde öncelikle dürüst ve güvenilir olmalısınız.
Görsel: V for Vendetta filminden alınmıştır. Bu filmi izlemeyenler mutlaka izlemeli.