"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Kriz ve Fırsat: Çin'in Çökmekte Olan Emlak Piyasasından Öğrenilmesi Gerekenler

Çin, tarihinin en zorlu ekonomik krizlerinden birini yaşıyor. Çin'de son bir yılda çöken emlak piyasası alarm zillerini tetikledi. Evergrande Group ile sorun olarak başlayan şey, şimdi dünya çapında çığ gibi büyüyen bir krize dönüşüyor. New York Times'tan alıntı yapan Think Tank'a göre, Çin'deki konut piyasası, fiyatların aşırı yükselmesi nedeniyle artık 'ulusal bir tehdit' olarak görülüyor.

Çökmekte olan emlak piyasalarının ülkemizi nasıl etkileyeceği ve Çin'in ekonomik krizinden ne öğrenilmesi gerektiğini bu yazımızda kaleme alıyoruz.

İlgili: Çinli Ev Alıcıları ve Yatırımcılar için Hazırlanmaya Başlayın

Her Kriz Bir Fırsattır

Çin'deki yatırımcıların kesinlikle Türkiye'de dahil olmak üzere diğer gelişmekte olan pazarlara baktıklarını biliyoruz. Bunun Türkiye emlak piyasaları üzerinde olumlu bir etkisi olacak ve yabancıya satış büyümesini daha da hızlandıracaktır. Türkiye'nin hızlı kentleşmesi, Kanal İstanbul, İpek yolu ticari güzergahı, devasa metro inşaatları uygulaması yabancı emlak yatırımları için oldukça kazançlı yatırımlar olacaktır. Otoyolların ve köprülerin birbirine bağlanan şehirlerinin devasa odağı ve inşası ve altyapıya büyük bir odaklanma, şehirleşmeye ve artan tüketici harcamalarına yol açıyor. Bu gelişmeler, hem konut hem de ticari mülk talebini artırıyor.

Daha yüksek getiri arayan yatırımcıların paralarını Çinli geliştiricilerden, getirilerin şu anda daha fazla olduğu Türk geliştiricilere kaydırdığını yakın zamanda görebiliriz.

Çin'deki emlak satışları, ülkenin GSYİH'sının yaklaşık yüzde 30'unu oluşturan emlak piyasasında geçen yıl yüzde 72 düştü. Türkiye'nin, Çin krizinden alması gereken derslerin, yatırım araçlarının akılsız sosyal normlar tarafından yönlendirilmesinin hem insanlar hem de ekonomi için yüksek bir maliyeti olacağını anlamamız gerekir. İkincisi, bir şirketin borç birikimi başlangıçta hızlı bir büyüme gösterebilir, ancak günümüzün değişken, belirsiz ve kaotik piyasa koşullarında, her şeyin bir anda dağılma riskini taşır. 

Çin'de ev satışları yıldan yıla %60 düştü ve devam eden düşüş (11 ay) ülke tarihinin en kötüsü olarak belirlendi. Çin'deki krizin küresel büyüme beklentileri üzerinde uzun vadeli bir etki olabileceğini ve bunun gelişmekte olan pazarlarda ortaya çıkan toparlanmayı yavaşlatabileceğini söyleyebiliriz. 

Çin'deki kriz inşaat sektöründeki başka bir fırsatı da içinde barındırıyor. Çin emlak piyasasında uzun süreli bir yavaşlama olursa, inşaat faliyetleri duran Çin'in demir kullanımı azalacak ve demir cevheri fiyatında küresel bir düşüş bekelenecektir. Bu bağlamda konut maliyetlerindeki yaşanacak bir düşüş fiyatlara ne kadar oranda yansır bunu ancak ilerleyen zamanlarda görebiliriz.

Çin krizinden çıkarmamız gereken şey, Türk geliştiricilerin finansal risklerini eleştirel olarak değerlendirmeleri ve mevcut ekonomik düzende daha sağlam hale getirmek için iş stratejilerini yeniden gözden geçirmeleri gerektiğidir.

DİĞER HABER
08 Ağustos 2022