Facebook CEO’su Mark Zuckerberg kodlamayı hala çok seviyor. Onun müzik çalabilen, tost yapan ve ara sıra eşini kızdıran yeni özel projesine bir göz atmaya ne dersiniz? Ama önce bu alana ilgi duyan emlak profesyonellerine biraz daha keyifli dakikalar yaşatmak adına, Zuckerberg’in kod sevdasından biraz bahsedelim.

Yeni mühendisler Facebook bünyesine katıldıkları andan itibaren ilk 6 haftalarını Bootcamp’te geçiriyorlar. Burada şirketin muazzam kod tabanının ayrıntılarını öğrenmek için tasarlanmış yoğun bir programa tabi tutuluyorlar. Facebook’un orijinal mühendisi olan Mark Zuckerberg ise bu kod tabanına herkesten daha fazla katkıda bulundu. Ancak 32 yaşındaki CEO, Harvard yurt odasında şirketini kurduktan iki yıl sonra 2006 yılında başlatılan bu Bootcamp programına hiç katılmadı. O bu projelerin beyni konumunda bulunuyor.

2016 yılının ocak ayında Zuckerberg, Facebook araçlarını kullanarak evinde çalıştırabileceği bir AI (sanal asistan) sistemi kurmayı planladığını duyurmuştu. Bu yeni proje, aynı zamanda Facebook’un geleceği için gerekli olan teknoloji alanına yayılması açısından da önem arz ediyordu. Bu proje, onu yönettiği binlerce mühendisin ve dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinden birinin merkezinde bulunan mühendislik kültürünün günlük deneyimlerine yeniden kavuşturdu.

Peki, günümüzde bir teknoloji devinin sanal asistan sistemi üretmesi bu kadar uzun sürebilir mi? Konu şu ki Zuckerberg, hazıra konmaktansa kod üretmeyi daha çok seviyor. O, mühendislik alanının deterministik (her şeyin bir fizik yasası ile belirlenmiş olduğu öğretisi) doğasını keşfetmekten her zaman zevk alan ve tam olarak yapmak istediği şeyi inşa edebilmek için uğraşmayı seven birisi. Kendisi, milyarlarca kişinin kullandığı Messenger, WhatsApp, Instagram ve Facebook platformlarının sahibi olarak çılgınca iddialı bir konumda olmasına rağmen, boş vakitlerinde küçük programlama projeleri üzerine çalışmaya devam ediyor.

Ancak Zuckerberg’in bu mühendislik kültürü, işiniz bittiğinde yaptığınız işi durup tekrar kontrol etmenizi ve düzeltmenizi zorunlu kılıyor. Çünkü aşırı yoğun bir CEO çalışması içerisinde, zihninizi tamamı ile vermeniz gereken bir kodlama projesini kısa sürede tamamlamanız mümkün olmuyor.

“Ya toplantılardan kendimi soyutlayacağım ya da birisi kodlarımı düzeltmek zorunda kalacak ki buna asla izin vermem.” – Mark Zuckerberg

Zuckerberg’in Beklenen Akıllı Ev Teknolojisi: Jarvis

Sonuç olarak Zuckerberg’in iş yerindeki herhangi bir kodu kontrol etmesinden bu yana oldukça zaman geçtiğini söyleyebiliriz. Bahsettiğimiz kodlar, Jarvis adını verdiği bir sanal asistan projesine ait. Zuckerberg, geçtiğimiz yıl boyunca bu proje üzerine toplam 100-150 saat harcadı.

Peki, Jarvis ismi size bir yerlerden tanıdık geliyor mu? İsmin ilham kaynağının, Tony Stark'ın (yani Iron Man'in) yapay zekalı asistanı Jarvis’ten geldiğini hemen söyleyelim. Zuckerberg’in Jarvis sanal asistan sistemi, Amazon’un Alexa servisinin daha çok ev yapımı ve daha kişiselleştirilmiş bir versiyonuna benziyor.

Zuckerberg ve eşi Priscilla, iPhone uygulaması veya Facebook Messenger kullanarak ışıkları açıp kapayabiliyor, kişisel zevklerine göre müzik çalabiliyor, arkadaşlarının içeri girmesi için kapıyı açabiliyor, tost yapabiliyor ve küçük kızları Max’ı uyandırabiliyorlar.

Jarvis sanal asistanı seslendiren isim ise ünlü Amerikalı aktör ve yönetmen Morgan Freeman.

Bir Gece Deneyi

Jarvis sanal asistanı kullanmak için Facebook Messenger’a çok basit komutlar yazmanız yeterli oluyor. Öte yandan iOS işletim sistemi (iPhone) için geliştirdiği bir uygulamayı telefonunuza indirerek sesli komutlar vermeniz de mümkün.

Örneğin Facebook Messenger’a “turn of lights” (ışıkları kapa) yazdığınızda ışıklar kapanıyor veya “play us some music” (bize biraz müzik çal) yazdığınızda birkaç dakika sonra müzik çalmaya başlıyor. Bu konuda Jarvis’in en başarılı özelliklerinden birisi, sevdiğiniz müzikleri hafızasına alarak sonraki müzik çal komutlarında zevkinize uygun müzikler çalıyor olması.

Jarvis Ne Zaman Kullanılabilir Hale Gelecek?

Zuckerberg, bu sistemin henüz geliştirilmesi gereken kısımlarının olduğunu itiraf etmekle birlikte, herkesin alabildiği sistemlerle uyumlu şekilde çalışması için adım atabileceğini ifade ediyor. Ancak henüz başkalarının kullanımına sunulması için hazır değil.

Bu proje üzerinde yapmakta olduğu çalışmaların bir özetini kamuoyu ile paylaşabileceğini de belirten Zuckerberg’in bu yaklaşımı, özellikle AI çalışmalarında izlediği genel felsefeyi yansıtıyor.

Emlak sektörünü yavaş ama derinden etkilemeye devam eden akıllı ev teknolojilerine Zuckerberg’in Jarvis sisteminin de dahil olacak olması, bizleri heyecanlandırıyor. Kendisinin bu alanda başarılı olup olmayacağını henüz bilmiyoruz, ancak başarıya ulaşmasa bile yapılan çalışmaların emlak sektörüne yansıyacağı katkı ve cesaretin olumlu yönde olacağına inanıyoruz.