Bazen bir şey görürsünüz ve gözleriniz acır, bazense gördüğünüz şeyi fark etmezsiniz bile. Gayrimenkul piyasası için bu durumların ikisi de kötü markalaşmaya işaret ediyor. Geri kalanlardan farklılaşmış özgün bir markaya sahip danışmanlarla karşılaşmak oldukça zor. Hâlbuki akılda kalıcı bir marka, danışmanın uzmanlık alanlarını ifade ederek müşterilerde iletişim kurma isteği uyandıran çok önemli bir araç.

Markalaşma süreci birçok danışmanın başarısızlık yaşadığı bir evre. Bazı danışmanlar markalaşmanın gücünün direkt farkında değil. Bazıları ise marka çalışmalarını tek başlarına yönetmeye çalışıyor ya da daha kötüsü bir tanıdıktan yardım alıyor (kuzenimin bir arkadaşının eniştesinin yeğeni grafik tasarımcı sendromu). Bilgisayarın başına oturup ilgi çekici bir şeyler tasarlamanın kolay olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Markalaşmak bundan çok daha fazlası.

Markalaşma sürecinin felsefesi, görsel imgeler üzerinden insanların dikkatini çekmeye ve bu görsellikle aynı zamanda onlara kim olduğunuz, ne iş yaptığınız ve neyi temsil ettiğiniz ile ilgili bilgi vermeye dayanıyor. Bu amaca hizmet etmek için de birkaç resmi bir araya koymaktan daha fazlasını yapmalısınız.

Kendinize şu soruları sorun:

• Kiminle iletişim kurmaya çalışıyorum?
• Hangi görünüm ve duygular hizmetlerin ile uyum gösteriyor?
• Hem tasarım hem de içerik anlamında hedef kitlemle uyuşan mesaj ne?

Bu soruların cevabı çok önemli. Ama iyi bir marka yaratmak için aynı zamanda sıkça yapılan hatalardan da kaçınmanız gerekiyor.

Günah 1: Hedef Kitle Eksikliği

Markalaşma sürecinin en önemli kısmı hedef kitleyi belirlemektir. Her müşteri birbirinden farklı özelliklere sahip. Bu yüzden hitap etmek istediğiniz bir grup belirlemeli ve herkese ulaşmaya çalışmaktansa onlara hizmet vermelisiniz.  Bu şekilde daha başarılı bir pazarlama politikasına sahip olabilirsiniz.

Kafanıza yatmıyor mu? Pepsi ve Coca Cola firmalarını düşünün. İki firma da başından beri gençlere hitap etmeyi hedefliyor. Yaşlı insanları hedef alan bir Coca Cola reklamına denk geldiğinizi pek sanmıyoruz. Bu firmalar markalarını hedeflerine uyarlıyor ve mesajlarını bu kitleye hitap edecek şekilde seçiyorlar.

Farklı bir hedefle, yatırım firmaları da gençlere hitap etmekten kaçınıyor. Bu firmalar televizyona reklam da vermiyor. Aksine, daha yaşlı insanlara ulaşmak için Pazar günleri yayınlanan politika programlarını hedef alıyorlar.

Sizin hedef kitleniz kim? Ya da hedef kitleye sahip misiniz? Ya da ne olursa olsun herkese yardım etmeye mi karar verdiniz? Eğer üçüncü soruya cevabınız evet ise, hedef kitle belirlemenin tam zamanı. Markanızın bu kitleye seslenmesi ise büyük önem arz ediyor.

Günah 2: Markalaşma Sürecini Yatırım Olarak Değerlendirmemek

Birçok danışman markalaşma aktivitelerini yatırım değil, aksine masraf olarak görüyor. Ama aklınızdan çıkarmayın, marka bir danışman için vazgeçilmezdir. Evet, aktiviteler para ve zaman harcamanıza sebep olacak. Ama bu yatırımı göze almalı ve markalaşma aktivitelerine hemen bugün başlamalısınız.

Para kazanmanın yolu her anlamda profesyonelleşmekten geçiyor. Gerçek profesyoneller profesyonel bir markaya yatırım yapmanın ne kadar önemli olduğunu bilir. Eğer marka yatırımı yapmazsanız, asla potansiyelinizin sınırlarına ulaşamazsınız.

Günah 3: Markayı Kendi İlgi Alanlarınıza Göre Şekillendirmek

Bu madde hakkında uzun uzun yazmayacağız. Bu madde hedef kitlenizden bahsettiğimiz birinci madde ile yakından ilgili. Markanızı yapılandırırken kendi isteklerinizi değil, hedef kitlenizi göz önünde bulundurmanız gerekiyor.

Günah 4: Her Şeyden Biraz

“Her şeyden biraz” yöntemi markalaşma süreci için başarılı bir seçim değil. Çok fazla renk, çok fazla kelime, çok fazla görsel… Bu tarz kullanımlar markanızın değerini düşürerek hedef kitlenizle verimli bir iletişim kurmanızın önüne geçiyor.

Günah 5: Markalaşmayı Logodan İbaret Sanmak

Bazı danışmanlar logo çalışmalarını yaptıktan sonra işlerinin bittiğini sanıyor. Logo markalaşma sürecinin sadece bir bileşenidir ve çoğu zaman olmazsa olmaz bile değildir. Bir marka yaratırken birbirini etkileyen birçok bileşeni göz önünde bulundurmanız gerekiyor.

Günah 6: Test Eksikliği

Eğer iki farklı marka fikri arasında karar vermeye çalışıyorsanız, veri tabanınızdaki müşteri maillerini ikiye bölmeli ve birinci gruba birinci marka, ikinci gruba ise ikinci marka öğelerini içeren mailler göndermelisiniz. Sonrasında ise insanların maillerinize geri dönüş oranlarını değerlendireceksiniz.

Doğrudan pazarlama yöntemlerinde yukarıda bahsettiğimiz yöntem sıkça kullanılıyor. Bazı firmalar aynı kampanyayı farklı versiyonlar ile belirli insanlara göndererek yanıtları değerlendiriyor. Hangi versiyona daha çok geri dönüş olursa, tüm mail listesi ile onu paylaşıyor.

Siz de ne kadar çok test yaparsanız, o kadar iyi bir sonuca ulaşırsınız. Yaptığınız testlerin sonuçları hiç beklemediğiniz gibi olabilir. Yani hedef kitlenizde daha çok insana hitap edebilecek bir marka yaratmanız önemli.

Günah 7: Profesyonel Yardım Almamak

Neden çok az danışmanın başarılı bir markasının olduğu ile ilgili sorunun cevabı aslında basit: Çok az danışman profesyonel bir marka oluşturmak için yatırım yaparak bir profesyonelden yardım alıyor.

Dışarıda çok fazla grafik tasarımcı ve marka danışmanı var. Markalar da aslında bir ürün ve bu konuda uzman olan birisi tarafından yapılması gerekiyor. İşleri kendiniz halletmek yerine bu konuda bilgili insanlardan destek almayı ihmal etmeyin.