Eğer veri tabanınızdaki satılık ev sayısını arttırmak istiyorsanız, ama piyasadaki satıcı sayısı azsa, bu durumda ev sahipleri arasından kendinize yeni satıcılar çıkarmayı deneyebilirsiniz. Ancak bunun için öncelikle yeni listeler bulacağınız mekânları genişletmeniz, alıcılarınız için daha geniş seçenekler oluşturmanız ve ev sahipleri mülklerini piyasaya sunmak istediklerinde onlara düşünceli ve hassas bir yaklaşım tarzı sergilemeniz gerekir.
Neden bu kadar hassas düşünmeniz gerekiyor? Çünkü size gelen ev sahipleri her zaman gerçek anlamda satıcılar olmayabilir. Bazen satıcılar satmak için geldiklerini söylemekle birlikte aslında satma düşüncesine pek de yakın olmayabilirler. Burada anahtar nokta, sizin yaklaşım tarzınızdır. Onlara eğitsel bir yaklaşım tarzı ile yaklaşırsanız ve onları mevcut piyasa koşullarında ev sahibi olma veya ev satma konusunda yönlendirirseniz, eyleme geçme anlamında daha hızlı olabilirler. Örneğin bir satıcı size birkaç yıl içerisinde evini satmaktan bahsettiğinde, onu ev fiyatlarının bu süre içerisinde artacağını söyleyerek süreci hızlandırması gerektiğine ikna etmek gibi…
Kimi zaman ise satıcılar, ev değiştirme veya satma hakkında yaşadıkları büyük kaygılar nedeniyle size tepkili itirazlarda bulunabilirler. Bu gibi durumlarda onlara doğru soruları yönelterek korkularının altındaki sebepleri ortaya çıkartabilir ve ardından sorunlarına yönelik etkili çözümler üretebilirsiniz. Müşterilerinize yardımcı olabilmek ve onları ikna edebilmek istiyorsanız, öncelikle önyargılarını kırmayı başarmanız gerekir.
Eğer daha fazla satıcı bulmaya kendinizi hazır hissediyorsanız, işte onları satmaya ikna etmenizi sağlayacak faydalı yaklaşım tarzları:
Kapı tıklatmak ve davet edilmeyi beklemek iş endüstrilerinde saygı gösteren önemli bir taktik olabilir, ancak gayrimenkul sektörünün hızlı ve hareketli değişiminde müşterileri yakalamak için bu taktik size zaman kaybettirici bir etken olabilir. Bu sektörde iş yaparken davet edilmeyi beklemek yerine, çok yönlü yaklaşım tarzlarını benimsemeniz ve talep etmeseler de ev sahiplerini kendi alanı hakkında bilgilendirmeniz gerekebilir.
Bunun için satıcıları kendinize çekecek direkt e-posta kampanyaları hazırlayabilir veya web siteniz üzerinden piyasa değerlerini gösteren infografikler yayınlayabilirsiniz. Bir blog kurarak burada ev satışı üzerine ana konulardan bahsedebilir ve satıcıların size kolayca ulaşabilecekleri bilgileri bu ortamlara dikkat çekici şekilde yerleştirebilirsiniz.
Satıcıları kendinize çekmenin diğer bir yolu da, alıcılara ne kadar kolay ulaşabildiğinizi onlara göstermektir. Elbette bunu yapabilmeniz için önce alıcı ağınızı da genişletmeniz gerekir. Bunun için önce, ev almak için çabalayan alıcılarınıza kendilerine uygun evleri gösterebilmeniz gerekir. Yani onlara uygun çevre, yatak odası, banyo ve mevcut fiyat aralığını bulmanız gerekir. Ardından hedeflenen alanda son 10 yılda ne kadar satış yaptığınıza dair istatistiki verileri ortaya dökebilirsiniz.
Alıcıları hazırladıktan sonra, ev sahibine giderek, eğer satmayı düşünürse alıcıların hazır olduğunu söyleyebilir ve onu cezbedebilirsiniz. Bir daha bu gibi fırsatların kolay kolay çıkmayacağını söyleyerek onları ikna etmek için çabalayabilirsiniz. Eğer piyasa koşulları da satıcıları zorluyorsa, bu bilgileri de en uygun zamanın şimdi olduğuna dair kanıt olarak sunmanız mümkündür.
Eğer o an için piyasa son derece hareketliyse ve son zamanda birçok alıcı tarafından istenilen yeni bir anlaşma yaptıysanız bunu çevreniz ile paylaşın. Bu önemli bilgi emin olun ki kulaktan kulağa oldukça hızlı yayılacaktır. Bir defa yayıldı mı kartopu etkisi göstererek yuvarlandıkça büyümeye devam edecektir. Özellikle hazırda bekleyen satıcı adaylarının kulağına bu gibi haberlerin gitmesi, onların harekete geçmesi için büyük bir etki oluşturur.