Hangimiz zaman içerisinde daha gençleşir ve dinamikleşiriz? Kabul edelim ki hiçbirimiz. Oyunun en tepesinde nasıl kalabilirsiniz, tepedeki pozisyonunuzu nasıl korursunuz ve emekli olma kararınıza kadar kariyerinizin tadını nasıl çıkarabilirsiniz?
Bu soruları gayrimenkul sektöründeki pek çok kişiye sormuş olsak çok çeşitli cevaplar alırdık.
Bu cevapların başında: “Hiçbir zaman değişikliğe ihtiyaç duymuyorum. Bir sistemim var ve bu sistemin daima işimi gördüğünü düşünüyorum.” Eğer sizin de düşünceniz bu şekildeyse, yakın zamanda imha olmaya hazır olun!
Yine bu sorulara sallanan bir elmayı kapmak istercesine heyecanla şu cevabı verenler de olabilir aramızda: “İş dünyasında yoluma çıkan her türlü yeni şeyi deniyorum. İçlerinden bazıları mutlaka işime yarayacaktır.” Eğer siz de böyle düşünüyorsanız, keyfi sonuçlar elde etmek adına paranızı ve zamanınızı harcamaya hazır olun!
Bir de stratejik cevaplar vermeyi tercih edenler: “Geleceği parlak ortaklıklar ve yönlendirme anlaşmaları yaparak tahmin edilebilir gelecek için işimi garanti altına alabilirim.” Evet, bu harika bir plan olabilir. Tabi yakında emekli olmayı düşünüyorsanız…
Son olarak şu basit ve zekice cevabı verenler: “İşimi gelişmekte olan yeni ve akıllı teknolojiler alanına adapte ederek, yılların bana kazandırdığı birikimi teknoloji ile birleştirebilirim. Böylece pazardaki hakimiyetimi devam ettirmek için elimde yeni bir kozum olur.” Sizi bilemeyiz ama bu cevap bize hepsinden daha güvenilir bir bahismiş gibi geldi.
Eğer gelişim ve değişim kaçınılmazsa, beklenen değişikliklerin ne olduğunu bilmek ve anlamak yararlı olacaktır. Gayrimenkul endüstrisi, iyi veya kötü, diğer tüketici kaynaklı piyasalara göre daha yavaş bir hızda ilerler. Dolayısıyla diğer tüketici piyasalarındaki trendlere bakarak, gayrimenkul piyasasındaki gelecek trendleri tahmin etme şansına sahip olabiliriz.
Sağlam bir zemine ayak basmak için somut örnekler ile devam edelim. Perakende ayakkabı örneği ile başlayabiliriz. Öyle ki Zappos.com, piyasada insanların ayakkabı satın alma alışkanlıklarını tamamen değiştirmeyi başaran bir etki oluşturmuştur. Bu site, insanları ayakkabıların hiçbir şekilde kullanılmamış olduğuna ve suiistimal edilecek bir durumun yaşanmayacağına inandırarak online ayakkabı satış alanında piyasadaki hakimiyetini arttırmayı başarmış ve ayakkabı sektöründe online satış dönemini başlatmıştır. Buradan öğreniyoruz ki tüketiciler üzerinde oluşturduğunuz güven duygusu, onlara ne kadar korkutucu gelirse gelsin, bir yerde kırılma çizgisini aşıyor ve çok güçlü sonuçlar doğuruyor.
Aynı şeyin gayrimenkul sektöründe de etki göstereceğini öngörebilirsiniz. Yani güven duygusunun… Gayrimenkul sektöründe tüketiciler, geleneksel olarak kilit altında tutulan piyasa bilgilerine ve firma listelerine anlık olarak ulaşmak isteyecekler. Teknolojinin nimetlerinden faydalanarak bu bilgilere ulaşmak ve güvenlerini tazelemek isteyecekler. Tüm veriler okumaya elverişli olduğunda ve gayrimenkullere dair değerlendirmeler halka açık hale geldiğinde, satıcılar ve firmalar, doğru şeyi yapmak için piyasaya güvenmeyi öğrenme anlamında farksız olacaklar.
Ayakkabıların dünyasından öğrenebileceğimiz tek şey bu değil. TOMS gibi firmalar gösteriyor ki insanlar kendi seçimlerini tercih etmenin yanı sıra moda ayakkabılarını da deneyimlemek istiyorlar. Onlar modanın bir parçası olan ayakkabılara paralarını ödediklerinde kendilerini iyi hissetmek istiyorlar ve moda seçimleri konusunda iyi niyetli yaklaşıyorlar.
Bunun farkında olan TOMS, her bir çift ayakkabı alana moda yaratan veya modaya uygun ürünlerden hediye ederek, onlardaki bu satın alma güdüsünü pekiştiriyor. Online ayakkabı piyasasında ilk olarak TOMS tarafından geliştirilen bu model, pazarlama ivmesinin değerini arttırmasına neden oldu ve firma markasını geliştirmedi, aynı zamanda pazarlama bütçesini de uzun vadede elde ettiği kazanımlar sonucu en aza indirdi.
Bu bağlamda gayrimenkul sektörünü düşünürsek, aslında gayrimenkul sektöründe sunulan standart hizmetin yanı sıra hediye niteliğinde ek hizmetler sunmak yeni bir şey değil. Ancak bunun teknoloji ile bütünleşik hale gelerek piyasada bir pazarlama strateji haline dönüştürülmesi kesinlikle yeni bir şey.
Son örneğimiz ise eğlence sektöründen olsun. İnternet televizyonlarının hayatımıza hakim olmaya başladığı günlerde, artık insanların geleneksel televizyon takip etme alışkanlıkları da değişmeye başladı.
Örneğin eskiden geleneksel televizyonda en sevdiğiniz diziyi her perşembe aynı saatte izlemek için işlerinizi ona göre planlardınız. İnsanların bu eğilimlerini fark eden medya ise, önce dizileri tek bir saatte yayınlamak yerine tekrar bölümlerini defalarca yayınlama yoluna gitti. Şimdi ise en sevdiğiniz programları istediğiniz herhangi bir vakitte internet televizyonu üzerinden bulabiliyor ve keyifle takip edebiliyorsunuz.
Benzer şekilde, işinin bir parçası potansiyel alıcılara evlerin gösterimini yapmak olan emlak danışmanlarını düşünebiliriz. Geçmişte ev gösterimleri genel olarak insanların tatil günleri olan pazar günlerinde yapılırdı. Emlak broker/danışmanları, çoğu ev gösterimi randevusunu bu nedenle pazar gününe sığdırmaya çalışırdı.
Şimdi ise internet teknolojisini kullanarak geliştirilen bir takım uygulamalar ile online ev gösterimleri mümkün hale gelecek. Hatta bunun gerçekleştiğini söyleyebiliriz. İstediğiniz her an dünyanın bir ucundaki potansiyel alıcıya dakikalar içerisinde ev gösterimi yapabilirsiniz.
Dolayısıyla makalemizin başındaki sorumuza geri dönersek, piyasadaki hakimiyetimizi nasıl sağlam tutarız sorusunun cevabı, işte bu örneklerde yatıyor. Değişim kaçınılmazsa, değişimin getireceği yenilikleri takip etmeli ve adapte olmasını bilmeliyiz.
Yoksa sistem sizi yok edebilir.