"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Sahiden...Emlakçılık Nereye Gidiyor?

İnternetin hayatımıza girmesiyle değişen yaşamlarımız, 2003 yılında ADSL ile tanışmamızın ardından farklı bir boyuta taşındı. Belli bir yaşın üzerindekiler bilir, 256 Kbps’lik bağlantı hızıyla yalnızca bir makalenin kolayca okunabildiği internet, geçen yılların ardından 32 Mbps’lik hızlara ulaştı. Bu değişim ve aslında gelişim farkında olduğumuz ya da olmadığımız birçok yeniliği de beraberinde getirdi. Bugünkü makalemizde emlakçıların geleceği ile ilgili iki konuyu işleyeceğiz: Sanal para birimi ve aracısız iş modelleri.

Bundan 10 yıl önce birine ‘selfie’ dediğimizde yüzünün alacağı şekli tahmin bile edemeyiz. Ya da ‘caps olmak’ fiilinin ne anlama geleceğini hayal bile edemeyecektir. Bu örnekleri trol, emoji vs. olarak çoğaltmak mümkün. Ayrıca, bir kelime daha var ki diğerlerinden çok daha farklı bir durumu temsil ediyor: Sanal Para Birimi.

Dijitalleşmenin önlenemez yükselişi, Lidyalılardan beri hayatımızda olan paranın da şekil değiştirmesine doğrudan katkıda bulundu ve Bitcoin hayatımızın içine yavaş yavaş giriş yaptı. Bir süre sonra o kadar popülerleşti ki değeri on binlerce liraya çıktı.

Bir Bitcoin kaç para ... Ben çocuğuma bir Bitcoin alamayacak mıyım?

Peki, tüm bu anlattıklarımızın emlak sektörüyle nasıl bir bağlantısı olabilir? Aslında bunun cevabını vermek çok da zor değil. Çünkü, hayatın her alanına sirayet eden teknoloji, internet ve dijitalleşmenin emlak sektörüne de dokunmaması imkansız.

Ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada teknoloji şirketleri, emlak sektörünün geleceği için geliştirilen teknolojilere milyonlarca dolar yatırım yapıyor. Peki bu yatırımlar yapıldıkça, yenilikler hayatımıza girdikçe ve emlak sektörü kabuk değiştirdikçe bildiğimiz geleneksel emlakçılar bu olayların neresinde kalacak? İşte asıl soru burada başlıyor.

Yazımızın başında biraz bahsettiğimiz Bitcoin’e burada tekrar geri döneceğiz. Burada sizlere Bitcoin’in ne olduğunu finansal olarak anlatmaktan bahsetmiyoruz. Bizim buradaki odağımız Bitcoin için geliştirilen ancak kısa sürede tüm teknoloji dünyasına sirayet eden ‘blockchain’. Nedir bu blockchain? Aslında, blockchain için yepyeni bir internet türünün omurgası demek çok da yanlış olmaz.

Demokrasilerde ve Hack dünyasında çare tükenmez :)

Dijital verilerin kopyalanmasına değil de dağıtılmasına olanak sağlayan blok zinciri yani blockchain, verileri, bilgisayarlardan oluşan bir ağa binlerce kez kopyalayarak dağıtıyor. Böylelikle bilgiler sürekli güncellenen bir veritabanı olarak varlığını devam ettiriyor. Bu ağı kullanmanın en dikkat çekici faydası ise, verileri tek bir konumda saklamadığı için kayıtlar herkese açık bir şekilde bulunuyor ve kolayca doğrulanabiliyor. Bu sayede hackerların erişip bozabileceği bir merkezi sürümü de bulunmuyor. Aynı anda milyonlarca bilgisayarda barındırıldığından, veritabanındaki veriye internetteki herkes erişebiliyor.

Bu teknolojiyi emlak sektörüne adapte ettiğimizde; çek tahsil etmek, dünyanın başka bir ucundan hızlı para transferi gerçekleştirmek ya da emlak işlemlerini kapatmak gibi günlerce süren işlemler blockchain teknolojisi sayesinde yalnızca dakikalar içinde sonuçlanabiliyor. Herhangi resmi bir kurumun kontrolünde bulunmayan bu teknoloji yalnızca tüketiciden tüketiciye (c2c) şeklinde çalışıyor. Tüzel kişilere olan ihtiyacı ortadan kaldıran bu teknoloji iki taraf arasındaki işleri güvenli bir biçimde hallederek süreci hızlandırıyor.

Güvenlik aşamasında yapay zeka, akıllı sözleşmeler ve dijital paralar da devreye giriyor. Böylelikle yepyeni bir ekosistem hiçbir fiziksel bileşen işin içine girmeden kurulmuş oluyor. Sistemin tüketiciden tüketiciye şeklinde kurulması, emlak sektöründeki, bankacılık ücretlerinin, emlak avukatlarının ücretinin, emlakçı komisyonlarının, ipotek şirketlerine yapılan ödemelerin ve bazı vergilerin önüne geçiyor. Bu da ekonomik olarak her iki tarafı da rahatlatıyor.

Ne yani bankalarda mı artık aradan kalkıyor?

Global emlak endüstrisinde yıkıcı bir yeniliğin penceresini aralayan bu teknolojiye yakın zamanda Zillow’da katıldı.  Zillow’un CEO’u Spencer Rascoff da Zillow’un blockchain teknolojisine hızla ayak uyduracağını duyurdu. Peki, blockchain teknolojisi alıcıyı doğrudan satıcıyla bir araya getirecekse, emlak şirketlerinin bundan beş yıl sonraki rolü ne olacak da Zillow buna yatırım yapıyor?

Zillow gibi şirketlerin günümüzde emlakçılara hâlâ ihtiyacı var çünkü satış listelerinin veritabanını doldurmak için tek başlarına yeterli güce sahip değiller. Ancak, tüketiciler bu yeni sistemi öğrenir ve beğenirse roller değişecek. Böylelikle müşteriler, bir evin satış ve satın alma işleminde, süreci yönetmek için baştan aşağı bu çevrimiçi hizmetleri kullanacak. Zillow benzeri şirketler de tıpkı alıcılar gibi emlakçıları aradan çıkaracak.

Peki, emlakçılar bu durumda ne yapacak? Verilerini çevrimiçi listelemeyen, müşterilerine teknoloji odaklı hizmet sunmayan ve proptech teknolojilerini işine uyarlayamayan, yani teknolojik değişime ayak uyduramayan emlakçılar ilerleyen yıllarda yavaş yavaş sektörden silinecek. Hatta, önümüzdeki on yıldan sonra geleneksel emlakçılık gibi bir mesleğin ortadan kalkabileceğini bile söyleyebiliriz.

‘Danışmansız Emlak Girişimleri’ dünyasında neler olduğuna da yakından bakalım…

Aracısız emlak satışının tıpkı Uber, Google sürücüsüz araçlar gibi olmasını arzulayan Zillow emlak sektöründeki yıkıcı teknolojiyi ortaya çıkarabilmek ve sektörün Google’ı olabilmek için yalnızca AR-GE’sine 100 milyondan dolardan fazla yatırım yaparak gelişimine katkı sağladı.

Gayrimenkul sektöründe var olmak istedikleri bilen Amazon, Google, Microsoft ve Facebook gibi şirketler AR-GE’lerine sırasıyla 16 milyar dolar, 14 milyar dolar, 12 milyar dolar ve 6 milyar dolar harcadı. Gayrimenkul sektörünü yakından izleyen CB Insights araştırma şirketi, yeni girişimlerin, mortgage’lara ve doğrudan ev satın almaya odaklandığını söylüyor. Emlak ekosistemindeki girişimler ise olayın veri, değerleme ve analitik, yapay zeka, akıllı ev teknolojileri, kitle fonlaması ve enerji yönetimi kısmına yöneliyor.

Emlakçıları aradan çıkaran ve yakın takibe alınması gereken girişimlerin başında bulunan Opendoor’un bugünkü değeri 4.4 milyar dolar. Evini acil satmak isteyenlere anlık teklifler verip evleri değerinden çok düşük bir fiyata satın alan Opendoor sektörün yükselen değerlerinden belki de en önemlisi. 

Emlakçı nerede?

Knock adlı emlak girişimi, Opendoor ile aynı iş modeline sahip ve gün geçtikçe gelirini artıran bir büyüme gerçekleştiriyor. Danışmanları aradan çıkaran bu iş modelleri hakkında yeni yazımızı hazırlıyoruz. Daha önce bu konu hakkında yazmış olduğumuz makalemizi buradan okuyabilirsiniz.

Point.com ise 2010 yılından bu yana faaliyet gösteren sektörün bir diğer önemli oyuncusu. Şirket kısaca, ortak çalışma alanı ortamları ve esnek hazır ofisler sunarak sektöre katkı sağlıyor.

Sektörde faaliyet gösteren bir diğer girişim ise Slock.it. Aslında akıllı bir kilit sistemi olan Slock.it, sözleşme şartları yerine getirildiğinde açılıyor. Kişilerin, aracıya ihtiyacı olmadan, mülkünü kiralamasını, satmasını ya da paylaşmasını sağlıyor.

ListingDoor.com ise aslında sahibinden satılık evlerin listelendiği bir pazar yeri. Forbes dergisi ListingDoor sitesi için "Emlak Sektörünün "Uber" uygulaması olabilir." yorumunu yapmaktadır.

Sonuç olarak, emlakçılar günümüzde hâlâ güvenilir aracılar olarak görünebilir. Alıcı da satıcı da işlemleri emlakçıya devrederek kendini daha güvende hissedebilir ancak gelecekte bunun böyle olmayacağı aşikar. Şimdilik komisyondan para kazanan emlakçıların komisyon gelirleri blockchain’in yükselmesiyle hızla düşecek ve geleneksel emlakçılar kepenk kapatmak zorunda kalacak.

Teknolojik değişime ayak uyduramayan her sektör gibi emlak sektöründe de, gerçekleşen teknolojik depremler birçok geleneksel algıyı yutacak. Gayrimenkul danışmanları, rekabetin teknoloji ile geçeceği yarınlara bugünden hazırlanmalı.

DİĞER HABER
31 Temmuz 2019