"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Steve Jobs’tan Öğreneceklerimiz

Geçtiğimiz yıllarda hayatını kaybeden Steve Jobs, aslında sadece teknoloji sektöründe olanlara değil, herkes için ilham verici bir hayat hikâyesine sahipti. Dünya tarihinin en başarılı insanlarından birisi olarak kabul gören Jobs, görünürde emlak sektörüyle biraz ilgisiz gibi durabilir. Fakat onun Apple’a kattığı marka değeri, yenilikçi yapısı ve değişime ayak uyduran fikirleri birçok konuda ders almamızı sağlıyor.

Kurumsal Kültür Yaratmanın Önemi

Disney’i bir kenara atarsak, muhtemelen kurumsal kültürünü en iyi koruyan marka Apple diyebiliriz. Bir Apple Store mağazasına girdiğinizde bunu zaten hemen fark edersiniz ve daha önce karşılaşmadığınız türde bir müşteri servisi görürsünüz.

Bu ilke aslında bütün sektörler için geçerli çünkü müşteriler her zaman şirketinizin kurumsal kimliğini, kültürünü de bilir. Belki bunu bilinçli olarak fark etmezler fakat akıllarının bir köşesinde yatar. Dolayısıyla her markanın bu konuda Apple ve Steve Jobs’tan alacağı önemli dersler var.

Kriz Yönetimi

Kriz yönetimi kimisi için zor, kimisi için de baştan çıkılmaz bir durumdur fakat  Steve Jobs için değil. Teknolojiyle yakından alakalı olanlar, iPhone 4’lerdeki anten sorununu hatırlayacaktır. Bu durum yaşandığında Jobs ile ekibi çok hızlı ve kararlı bir şekilde hareket etmiş, özel basın etkinlikleri düzenleyerek problemi açıklamış ve yanıtlarını duyurmuştu.

Apple’ın anten sorununu bu şekilde çözmesi kamuoyunun gözündeki değerini yükseltirken, müşterilerine de bir mesaj yollamıştı: ‘Bizim için öncelikli olan sizlersiniz.

Hipnotik bakışlarına yakalanmak mı?

Pazarlama Aslında ‘Deneyim’ Satmaktır

Apple’ın ve Steve Jobs’un pazarlama stratejileri her zaman için çok ilginç oldu. Neredeyse pazarlama yapmaya hiç ihtiyaçları yoktu. Şirketin ürünleri hem medya, hem de kullanıcılardan bolca ilgi gördü ve kartopu etkisiyle giderek yayıldı. Steve Jobs, nerdeyse bütün yeni cihazları için sadece tek bir reklam yayınladı.

Fakat bu reklamlarda Apple hiçbir zaman için teknik özelliklere ya da diğer magazinsel ayrıntılara girmedi. Bunun yerine kullanıcıların yaşayacağı deneyimden bahsetti, kendi telefonlarının ne kadar kişiselleştirilebildiğini anlattı.

Her ne kadar özellikler listesi müşteriler için önemli olsa da, gayrimenkul pazarlaması yapanlar da aslında sattıkları şeyin ‘deneyim’ olduğunu bilmeli. Ana fikir, asıl soru belli; ‘Evi satın alan kişi bu evde ailesini nasıl hayal ederdi?’. Unutmayın ki sattığınız şey aslında tavan ya da parkeler değil, içinde mutlu olunması hayal edilen bir yaşam alanı.

Sonuç olarak Steve Jobs ile onun Apple’da başardıkları, çalışma yöntemleri ve hizmet kalitesi uzun yıllar boyunca çeşitli sektörleri etkilemeye devam edecek.

Ve son bir şey daha. "Steve Jobs ve Pazarlama" ile ilgili yeni makalemizi bitirmek üzereyiz. Steve fanatikleri takipte kalın...

İlgili: Steve Jobs: Gayrimenkul Dünyasının Yeni CEO'su

DİĞER HABER
07 Şubat 2018