İnsanların önünde konuşma yapma becerisi edinmenin önemli bir fırsat olduğu su götürmez bir gerçektir. İster küçük kızınızın okul arkadaşlarının önünde, ister bir tur gezisindeki yolcuların önünde, ister gayrimenkul listenizi sergilediğiniz müşterilerinizin önünde sunum yapmanızın size pek çok artısı ve sağladığı fırsatlar olur.
Her sunum, sizin ne kadar bilgili, konuşkan, büyüleyici ya da hangi özelliği taşıyorsanız öyle olduğunuzu dinleyenlere kolayca anlatan bir etki taşır. Bu etki ise sonraki süreçte dinleyicilerin sizden bir şey isterken size güven duymasını sağlar. Onların hayallerini, beklentilerini, isteklerini ve belki de parasını, evini ve diğer ihtiyaçlarını sizden karşılamasını sağlar.
Ancak herkes, topluluk önünde rahatça ve istediği mesajları verebileceği bir konuşma yapma becerisine sahip olmayabilir. Hangi yaşta olursa olsun, bazı insanlar topluluk önünde konuşacağı zaman eli ayağına dolaşabilir, ne diyeceğini unutabilir veya konuşsa bile kendini dinletemeyebilir.
Bu nedenle yazımızı okuyanlar arasında böyle bir sorun yaşayan varsa, içlerinden omuzlarını silkerek “Ben insanlar önünde konuşma yapmaktan korkuyorum.” dediklerini duyar gibiyiz.
Peki, o zaman şöyle düşünün: Siz bir yetişkinsiniz! Artık bunları aşın ve kendinize biraz olsun inanın. İşiniz gereği topluluk önünde konuşmalar yapmak zorundasınız. İşiniz ve kariyeriniz için kötü olan şeyleri bir kenara bırakın.
Aşağıda hazırladığımız 8 tane tavsiyenin bu anlamda topluluk önünde konuşma yapmaktan çekinenlere yardımcı olacağına inanıyoruz:
Konuşma yapacağınız konuyu, sizi dinleyenlerden çok daha iyi bir şekilde anlamanız çok önemlidir. Eğer konuya tam anlamıyla hakim olursanız ve herhangi birinden daha fazla bilgiye sahip olursanız, kendinize daha fazla güvenirsiniz ve konuyu karşıdakilere çok daha iyi anlatırsınız. Çünkü bilirsiniz ki karşınızdaki kişiler o konuyu sizin kadar iyi bilemezler ve siz anlattıkça yeni bir şey duyduklarını keşfederek size odaklanırlar.
Her sunum spesifik bir hedef kitle için yapılır. Çocuklar için, gençler için, yetişkinler için, belli bir yaş aralığındaki yetişkinler için, erkekler için, kadınlar için, arkadaşlarınız için, iş profesyonelleri için, satıcılar için, alıcılar için, ilk defa alıcı olacaklar için… Bu böyle uzar gider. Kime konuşacağınızı belirlemelisiniz.
Asla kafadan veya doğaçlama bir sunum yapmaya kalkmayın. Yapacağınız sunum konuşmasını öncelikle yazıya dökün ve bunu bir kompozisyon düzeninde yapın. Örneğin şöyle:
(Giriş) Dinleyicilere öncelikle ne konudan bahsedeceğimi anlatacağım.
(Gövde) Konuyu tüm detayları ile anlatacağım.
(Sonuç) Kısaca özet geçip sonuca bağlayacağım.
(Eyleme Çağrı) Onlara ne yapmaları gerektiğini söyleyeceğim.
Sunum yapmanın farklı çeşitleri ve yan özellikleri vardır. Sunumunuzu tek başınıza mı yapacaksınız yoksa yanınızda bir partneriniz olacak mı? Sahne donanımınızda neler bulunacak? Bir yazılımcıya ihtiyacınız olacak mı? Katılımcılara sunulacak ek hizmetler ne olacak? Tüm bunları önceden belirlemelisiniz.
En başından en sonuna kadar hiçbir kağıda bakmaksızın, tüm konuya hakim olarak bir sunum yapabilmeniz için defalarca prova yapmalısınız. Bu anlamda kendinizden iyice emin olana kadar bıkmadan usanmadan prova yapmak çok önemlidir.
Bir sunum yaparken gözlerinizi sizi izleyenlerden ayırmanız ve sürekli notlarınıza bakmanız, en son yapacağınız şey olmalıdır. Bunun önüne geçmek ise zahmetli bir süreç de olsa prova yapmaktır.
Dinleyicilere, neden sizin onlardan daha zeki olduğunuzu anlatın. (Tabi ki ukalalık yaparak değil.) Örneğin, Excel kursundaki yeni öğrencilere ilk kez ders verdiğinizi düşünün. Öğrencilere isminizi, mesleğinizi, kaç yılından beri bu işi yaptığınızı, dolayısıyla konuya ne kadar hakim olduğunuzu kısaca anlatın.
Verdiğiniz bu bilgiler sayesinde öğrenciler, sizin konunun ehli olduğunuzu anlar ve emin ellerde olduğunu idrak eder. Aynı şekilde gayrimenkul iş alanında yaptığınız bir sunumun başında bunu uygulayarak, ilk olarak herkesin size güven duymasını sağlayabilirsiniz.
Sunumunuz boyunca bazı dinleyicilerin, sorular sorarak sunumun akışını bozduğuna ya da farklı bir noktaya yönlendirdiğine tanık olabilirsiniz. Böyle bir durumda size yöneltilen bu tip soruları uzun uzadıya cevaplamaya çalışarak konunuzun dışına çıkmayın ve dikkatin dağılmasına izin vermeyin.
Tıpkı bir sunucu gibi o anda olayı çevirme becerinizi sergileyin. Örneğin “Bunu sunumun sonunda bana hatırlatın sizinle tartışalım” veya “Birkaç dakika içerisinde sorunuzun cevabını bulacaksınız” gibi cümleler ile olayı çevirebilirsiniz.
Sunumuzun sonunda eyleme çağrı yapmayı unutmayın ve tüm dinleyicilere iletişim bilgilerinizi verin. Eğer vakit müsaitse, dinleyicileri S&C (soru ve cevap) bölümüne kalmaya davet edin. Eğer bu bölümde, altından kalkamayacağınız bir soru ile karşılaşırsanız basitçe şunu söyleyin: “Bunu öğrenip size geri dönüş yapacağım.”
Dinleyiciler, sizin bilmediğinize değil, bilmediğiniz bir durum karşısında nasıl bir tutum sergilediğinizi görerek takdir edecektir. Ancak bu sözünüzü mutlaka yerine getirin. Gerçekten bilmediğiniz konuda bilgi edinin ve soruyu soran kişiye ulaşarak sorusunu yanıtlayın.
İnsanların size güven duymaya ve sizi tanımaya ihtiyaçları olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Topluluk karşısında sunum yapmak, insanlar üzerinde güven ve etki oluşturmak için normal yollara göre 500 kat daha fazla etkilidir. Kendinizi bu alanda geliştirmeniz işiniz ve kariyeriniz için çok önemli bir adım olacaktır.