2010’lu yıllarda dünya genelinde bir nesil bölümlemesi yapıldı. Bu bölümlemeye göre üç farklı yaş aralığındakiler X, Y ve Z nesli olarak adlandırıldı.
X nesli – 1965 ile 1979 yılları arasında doğanlar (ülkemizin yüzde 22’si)
Y nesli – 1980 ile 1999 yılları arasında doğanlar (ülkemizin yüzde 35’i)
Z nesli – 2000 yılı ve sonrasında doğanlar (ülkemizin yüzde 17’si)
Bu nesiller arasında temel fark yaş aralığı olmakla birlikte, elbette her bir neslin iş yaşamına bakış açısında da derin farklılıklar bulunuyor. X nesli daha kuralcı, daha sadık ve daha otoriter bir yaklaşımı benimserken, Y nesli özgür düşünmek isteyen, kendi işini kurmak için çabalayan ve farklı olmanın peşinde koşturan bir profil çiziyor. Z nesli ise teknolojik cihazlar ve sosyal medyanın hâkimiyetinde bir hayat sürdürüyorlar.
Ülkemizde sayı ve etkinlik açısından öne çıkan Y nesli olmakla birlikte, modası geçmeye başladığı söylenen X nesli ise deneyim birikimlerine ve teknolojiye uyum sağlama oranlarına bağlı olarak iş yaşamına tutunmaya hala devam ediyorlar. Her ne kadar Y neslinin artan oranla iş dünyasını ele geçirmeye başladığını düşünüyor olsak da, X nesli hala birçok açıdan kontrolü elinde bulunduruyor.
Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren X nesli, teknolojiye uygun olduğu sürece ve kendini geliştirdiği sürece sektöre hakim olmaya devam ediyor. Onlar teknolojik yeniliklerden biraz olsun geri kalmış olabilirler. Ancak tavsiyelere ve yeni fikirlere açıklar. Dolayısıyla daima daha fazla öğrenmenin yollarını arıyorlar. Eğitimlere, konferanslara, seminerlere katılıyorlar ve kendilerini geliştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
X neslinin en önemli avantajı, yıllar içinde elde etmiş oldukları deneyimdir. Gayrimenkul dünyasına yıllarca hakim olmuş bu firmalar, kariyerlerini kurmuşlar ve kendi bölgelerindeki tüm bilgiyi ele geçirmişlerdir. Yerel konut piyasasına son derece hakimdirler. Nerede ne olduğunu ve nerede evlerin satışa çıkarılıp çıkarılmadığını en iyi onlar takip edebilirler.
X nesli diğer nesillere göre karşısındaki müşterileri çok daha fazla önemser ve ilgilenir. Yıllarca çok farklı profile sahip alıcı ve satıcı ile çalışmış olan emlak profesyonelleri, onların neye ihtiyaçları olup olmadığını da daha iyi görürler. Onlarla görüşme yaparken hangi soruyu yönelttiklerinde hangi cevabı alabileceklerini çok iyi bilirler. Müşterilerin ihtiyaçlarının farkındadırlar ve onların ilgi alanlarını önemseyerek iş yaparlar. Çünkü X nesli de bir aile sahibidir. İşlerini kurarken aynı zamanda evlerini de kurmuşlardır. Müşterilerin durumunu en iyi onlar anlarlar.
X neslinin yavaş olduğu öne sürülür. Ancak emlak sektöründen silinip gitmek istemeyenleri bu görüşün tam tersini gösterir. Onlar değişen ve artan hıza uyum sağlamak için ellerinden geleni yaparlar. Evlerini geçindirirken, bir yandan da sosyal medyadaki hıza ayak uydururlar ve internetteki emlak girişimlerini kullanmanın yollarını ararlar. Müşterilere en hızlı geri dönüşü yapabilecekleri platformları kullanmaktan çekinmezler.
Emlak sektörünün teknoloji ile birlikte değiştiği artık inkar edilemez bir gerçektir. Ancak bu illa ki X neslinin sektörden silinip gideceği anlamına gelmeyebilir. Eğer teknolojiyi kendinize bir avantaj olarak lehinize kullanabilirseniz, herkesten daha üste çıkma şansını yakalayabilirsiniz.
Not: İşin stresinden biraz uzaklaşmak ve de stres atmak isterseniz, Robert De Niro'nun baş rolünde oynadığı çok eğlenceli ve keyifli bir film olan Stajyer'i izlemenizi öneririz :)