"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Türkiye'de Emlak Danışmanlığı Ve Sorunları

Bize ulaşan birçok mesajda birazda mesleki sorunlara yer vermemizi isteyen ziyaretçilerimizin isteği üzerine bu makalemizi yazmaya karar verdik. Tabi ki burada yazılanlar tamamıyla emlakbroker.com ekibinin görüşü ve değerlendirmesidir.

Aslında bu tür konuları işlemek istemeyişimizin bir nedeni de, var olan bu problemlerin herkes tarafından bilinmesi ile alakalı.

Oluşturduğumuz içeriklerin konu başlıkları daha çok iş geliştirme ve başarılı satışların gerçekleşebilmesi ile ilgili. Bu makalemizde bilinen belli başlı mesleki sorunları biraz esprili bir dille, biraz ciddi çok kısaca ele alacağız.

Bu sorunlar elbetteki çok uzun bir listeye sahip olabilir. Yorumlarınızla bu konuya sizde katkı sağlayabilirsiniz. 

 

  • Bir numara: Giriş eşiği en düşük meslek dalı (giriş eşiği diye bir şeyde yok aslında).
  • Göç: İstanbul'a olan göç hızından daha fazla bir artışla emlakçılık sektörüne geçiş var. Bu durum emlakçılık mesleğinin herkes tarafından çok basit olarak yapılabileceği düşüncesinden kaynaklanıyor. Bu aşırı göç beraberinde sektörde bazı sorunlar yaşanmasına sebep oluyor.
  • Bilgi Kirliliği: Ankara'nın hava kirliliğinden daha çok mesleğimizde bilgi kirliliği mevcut. Buda göç konusuyla bağlantılı bir durum. 
  • Sorgu: Bilgi kirliliğini önleyecek en büyük panzehir
  • Yanlış Fiyat Değerlemesi: Portföye dahil edilecek bir mülkü kaçırmamak adına mal sahibinin istemiş olduğu fiyatın kabul edilmesi ve satışa çıkarılması. Bu durum satışa söz konusu olan ürünün rafta bayatlamasına, ürünün değerinin düşmesine, ürünün yorulmasına ve satıcı ile danışman arasında gittikçe artan bir sinir harbine dönüşmektedir.
  • Güven: Alıcı/Satıcı/Danışman/Meslektaşlar arasında bir türlü giderilemeyen başlıca sorun. Burada açık konuşmak gerekirse günah keçisi olarak görülmek istenen emlak danışmanlarıdır. Fakat piyasada alıcı ve satıcıların yazıp oynadığı senaryoların hepsi Oscar'lık. Oscar'a aday demiyoruz dikkat ederseniz :) Ne ilginçtir ki emlak danışmanlarına duyulan bu güvensizliğe rağmen ülke genelinde satışların %85'i emlak danışmanları tarafından gerçekleştiriliyor.
  •  Teknoloji Özürlü: Ülkemizin demografik yapısına bağlı olarak teknolojinin getirmiş olduğu nimetlerden faydalanamama sendromu. Büyük bir pazar olmasına rağmen emlak sektörü, son kullanıcıyı bir türlü bu teknolojik uygulamaların içerisine çekemiyor. Aslında son kullanıcıdan daha çok emlak danışmanlarının %90'ından fazlası teknolojiyi etkin kullanamamaktadır. Fakat bir 5 yıl içerisinde bu sektörde çok şey değişeceği kesin. 
  • Tek Yetki: Satıcının ısrarla yetki vermek istemeyişinin nedeni birçok değişkene bağlı olarak devam etmektedir. Güven sorunu, daha hızlı satış düşüncesi ve yetki belgesinin sağlayacağı faydaların iyi anlatılamaması satıcıların tek yetki vermek istemeyişlerinin başlıca nedenleri olarak sıralanabilir. 
  • Satıcı: Murat 124'üne  limuzin fiyatı istemesi. Mülkünün her zaman en yüksek fiyattan satılmasını ister.
  • Alıcı: Murat 124 fiyatına limuzin istemesi. Hiçbir zaman gerçek bütçesini söylemez. Piyasayı sizden daha iyi bilir (gerçek).
  • Meslektaşlar: Dayanışma ve katkı yok derecesinde az :( Gemisini kurtaran kaptan :)
  • Endeksler/İstatistikler: Objektif değiller ve çoğu spekülatif bilgilerden oluşuyor. Yine en doğru tahmini yapacak olan bu konuda profesyonel emlak danışmanlarıdır. Bilginin işleneceği yetersiz istatistikler.

Ve son bir şey daha:

  • Emlakçı: Alıcı, emlak danışmanını yönlendirir. Burada harekete geçirici mekanizma alıcıdır. Danışman, alıcının istediği talep kriterlerine göre eşleştirme yapar.
  • Yatırım Danışmanı: Yatırım Danışmanı ise yatırımcıyı yönlendirir. Burada harekete geçirici mekanizma yatırım danışmanıdır. Listesindeki uygun mülkün kriterlerine göre yatırımcının cebindeki parayı alarak eşleştirme yapar. 
DİĞER HABER
28 Eylül 2016