"Değerli olan her şey ölçülemez, ölçülebilen her şey değerli değildir." Albert Einstein
Türkiye'yi Büyütmenin 8 Sırrı

Yakın zamanda yapılan iki araştırmaya göre, Y kuşağının yarısından fazlası artık hayallerindeki zenginliğe ulaşmanın mümkün olduğuna inanmıyor ve baby boomer kuşağının yarısı, çocuklarının sahip oldukları başarının aynısını yaşayacaklarına inanmıyor.

Bir girişimci olarak ben bu görüşe, katılmıyorum!

Ülkemiz bir sınıf sistemi üzerine inşa edilmediğinden, insanlar işe odaklandıkları sürece - sosyal sınıfları, ne kadar paraları veya ebeveynleri ne olursa olsun - istedikleri kadar büyük hayaller kurabilirler.

Aslında ülkemiz bir çok alanda kişisel büyüme ve gelişme alanında dünyaya öncülük ediyor. Biontech'ten Uğur Şahin ve Özlem Türeci, Nobel ödüllü gururumuz Aziz Sancar, savaşın kurallarını yeniden yazan Selçuk Bayraktar, Emmy dizi ödülünü ülkemize getiren Haluk Bilginer, ülkemizde aradığını bulamayan Udemy'nin kurucusu Eren Bali ve diğerleri, biz dahil milyonlarca insanı etkilediler.

Onların çalışmalarından ders alır ve kişisel gelişime kendinizi adarsanız, geçiminizi sağlamaya çalışmaktan bir servet kazanmaya ilerlersiniz.

Peki, neden herkes Türkiye'de başarılı olmuyor? İnsanların başarıya ulaşamamasının sekiz nedenini merak ediyor musunuz?

Women Are Still A Rarity At Tech Unicorns, Survey Says – Crunchbase News

  • Hayal kurmayı bıraktılar. İnsanların yarısından fazlası hayallerindeki hedefe ulaşmanın mümkün olduğunu düşünmüyor. Yukarıda bahsettiğimiz insanlar bize başarı arayışını garantilediler; bize rekabet etme fırsatının ne anlama geldiğini öğrettiler. Peki o zaman sen ne için yarışıyorsun? Hayalin nedir?
  • Kapalı fikirlilik. Bugün bilgimiz yok; görüşlerimiz var (biraz Cem Yılmaz vari oldu :) Bu görüşlerin ötesinde çalışmak ve başarıya ulaşmak için okuyucu, dinleyici ve uygulayıcı olmayı yeniden taahhüt etmeliyiz. Zihninizi yenilemek düşüncelerinizi yenilemez. Bir süreliğine size yapamazsınız tekrarı yapan iç sesinizle bağlantıyı kesin ve o zamanı başarının öğrencisi olmak için kullanın.
  • Tutarsız iş ahlakı. Ülkemiz insanları harika bir iş ahlakına sahip olmakla tanınırlar; ancak, her zaman tutarlı değiliz. Tutarsız bir çalışma etiği, tutarsız kazançlara yol açar ve bu da daha az fırsata yol açar. Daha az fırsat, kendi servetimizi inşa etme girişimlerini baltalayacaktır.
  • Bir hak duygusu. Birçoğunun ayrıcalıkları ve özel muameleyi hak ettiğine inandığı bir çağda yaşıyoruz. Hakkınızı yakalamanın harika bir yolu, kendinizi şikayet ederken yakalamaktır. Bir şeye hakkımız olduğunu düşündüğümüz için şikayet ederiz, ancak şikayetlerimizin çoğu aslında “birinci dünya sorunları”dır.
  • Riskten kaçınma. Ne kadar rahat olursak, risk almaktan o kadar kaçınırız. Risk almak ile riskleri yönetmek arasında fark vardır; riskleri yönetirken kırılganlıklarınızı en aza indirir ve hedeflerinize doğru çalışırsınız.
  • Mikrodalga zihniyeti. Harika fikirler ve harika süreçler zamanla daha iyi hale gelir; ancak çoğu zaman “şimdi istiyorum” mantığına kapılırız. En başarılı insanlar, gelecekte daha büyük, daha kalıcı bir ödül almak için daha küçük bir ödüle direnerek bu hazzı erteleyebilirler.
  • Perspektif eksikliği. Sosyal medyada haberlere ve tıklama tuzağına boğulduğumuzda bakış açısını kaybetmek kolaydır. İlkeler değişmez ama taktiklerimiz değişir.
  • Kendinize inanın. Başkalarının ne söylediğini umursamayın. Onlar dünyanın en kolay şeyini sizin fikirleriniz üzerinde yaparlar; eleştiri. Bu dünyada inşaa edilecek bir çok şey var. Aptallara fikrini sormayın, sadece yapın.
DİĞER HABER
24 Aralık 2021