Birkaç yıl öncesine kadar gayrimenkul yatırımı konusu artık heyecan verici bir durumdan, endişe verici bir duruma gelmişti. Sermayenizi ortaya koyarak bir anlaşma yaptığınızda, bu size rahatlık değil bir endişe duygusu olarak geri dönüyordu. Mülkün bulunduğu muhitin kalitesi, sorunsuz kiracı veya alıcının bulunması ve mülkün yönetimi gibi konular yatırımcıyı baştan aşağıya strese sokuyordu.
Ancak her sektörün zaman zaman dönüm noktaları vardır ve son yıllarda gayrimenkul sektöründe de bu dönüm noktalarından birini yaşadığımızı söyleyebiliriz. Gayrimenkul yatırımlarını son derece etkileyen bu dönüm noktasını sağlayan şey ise teknoloji oldu. Nitekim teknolojinin gayrimenkul sektörüne girmesiyle birlikte, insanların nerelerde nasıl yatırımlar yapacağı konusunda radikal değişiklikler yaşandığını görüyoruz.
Gayrimenkul Teknolojisindeki İlk Gelişim Dalgası
Teknoloji sayesinde artık sadece bulunduğunuz muhitte değil, dünyanın her yerinde gayrimenkul alım satımı yapabilmeniz mümkün oluyor. Bu da seçeneklerinizin artması anlamına geliyor. Ayrıca dünyanın her yerinden alıcı bulabildiğiniz için müşteri portföyünüz sınırsız oluyor.
Örneğin, 2015 yılında müstakil kiralıklara Standart&Poor’s’un verdiği yatırım puanı artmış ve buradan kazanılan hasılat nedeniyle müstakil kiralıklar artık güçlü bir servet oluşturma aracı haline gelmiştir. Burada sormamız gereken soru ise teknolojinin buradaki etkisi nedir?
Şöyle ki gayrimenkul teknolojisindeki ilk gelişme dalgasını, uzaktan yatırım sistemiyle gördük. İnternet ortamında projelere katılımcı finansman desteği sağlayan bir fonlama biçimi ortaya çıktı. Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan çok sayıdaki firma, en aşağısı 5 bin dolar olacak şekilde müstakil ev yatırımına ve 300 bin dolarlık bir iş merkezi gibi daha büyük yatırımlara destek oldular. Realty Mogul, RealtyShares, Fundrise ve buna benzer 200’den fazla firma, bu fonlama biçimi sayesinde dünya çapında toplam 2.6 milyar dolarlık yatırımı destekledi.
Böylece ortaya çıkan tablo şu oldu: Yetenekli profesyoneller, Y kuşağındakiler, emekliler ve deniz aşırı yatırımcılar artık mülk sahibi olma konusunda daha yetenekli hale geldiler ve hisse senedi veya tahvil satın alır gibi ev satın almaya başladılar.
Sistemin Dezavantajları
Bu sistemdeki yapı şudur: Yatırımcı olarak, bir gayrimenkul projesinin yalnızca bir bölümüne ödeme yapabilirsiniz. Dolayısıyla diğer birkaç yatırımcı ile birlikte ortak bir mülk sahibi olmuş olursunuz. Tıpkı devremülk sistemi gibi. Bir limited şirketi sayesinde yüzlerce yatırımcı, tek mülk üzerinde hisse sahibi olabilir. Bu durum, sizin mülk üzerinde sınırlı bir denetime sahip olmanıza neden olur.
Ayrıca sistemin zaman içerisinde kazandığı farklı modelleriyle daha karmaşık bir durum içerisine girmesi de yatırımcılarda kafa karışıklığı oluşturuyor. Hangi gayrimenkule kimlerle ortaklık ederek girmesi gerektiği konusunda sorun yaşamaya başlayan yatırımcılar, daha sonraki aşamalarda nakit elde etmekte zorlanıyor ve o işten zararlı çıkabiliyor.
Sonuç olarak internet üzerinden gayrimenkul yatırımı, bir sistem olarak henüz gelişme aşamasında diyebiliriz. Her şeyin son derece hızlı geliştiği dünyamızda, uzaktan gayrimenkul yatırımcılığında da mutlaka gelişmeler olacaktır.
Yeni uygulamaların ve teknolojik gelişmelerin de sektöre hızlı bir şekilde entegrasyonunun sağlanmaya çalışıldığı günümüzde, bu yeniliklerin birbirleriyle doğru etkileşim içinde bulunarak ilerletilmesi büyük önem taşıyor. Sistemin tam bir berraklığa ulaşabilmesinin zaman alacağı kesin.