Zillow bu yılın başlarında rekor bir ilk çeyrek raporu yayınladı ve yılın sonuna kadar 1 milyar dolarlık gelir elde etmeyi hedeflediğini açıkladı. Şu anda şirketin online emlak dünyası baz alındığında pazar payı yüzde 75 ve her ay 171 milyon kullanıcıya ulaşıyor. Haliyle bu durum, akıllara Zillow’un emlak sektöründe bir Uber olup olmayacağı sorusunu getiriyor.
Bu sorunun cevabını “Evet, belki…” şeklinde verebiliriz ama bunun o kadar kolay olmadığını da söylemek lazım. Sonuç olarak Zillow’un asıl geliri, büyük çoğunlukla emlak firmalarının site üzerinden gerçekleştirdiği satışlarından geliyor. Dolayısıyla pazarlama desteği, müşteri kazanma ve müşteri yönetimi konularında emlak firmalarına destek sağlayan Zillow için bu firmalar büyük önem taşıyor.
Emlak firmaları ise Zillow gibi internet sitelerine belki milyarlarca para harcıyorlar. Gerek pazarlama gerek satış gerek marka bilinirliği için internet ortamına yaptıkları yatırım gittikçe büyüyor. Ancak buna rağmen ev alıp satanların yüzde 97’si hâlâ internetten ulaştıkları bilgiler ile bir emlak firmasıyla geleneksel yollardan çalışmak arasındaki farkı gözetiyor.
Bugün çoğu kişi Zillow aracılığı ile bilgi topluyor ve iletişime geçiyor, fakat gerçek işlemlerini geleneksel yollardan kiraladıkları bir aracı sayesinde yapıyorlar. Sonuç olarak Zillow’un en başta bahsettiğimiz yüzde 75’lik pazar payı, aslında gerçek emlakçıların komisyon gelirinin sadece yüzde 5’ine denk gelmektedir.
Bu durumun farkında olan Zillow, insanların evinden arama yapmasına, firma kiralamasına ve tek platform üzerinden satış kapamasına imkân vererek müşteri dönüşüm oranını arttırmaya çalışıyor. Bunun yanı sıra bünyesindeki 85 bin teknoloji uzmanı ile ülke çapında tüm potansiyel müşterilere hizmet vermesi bile onu online emlak alanında zirvede tutabilir.
Firmalara satış kazandıran brokerların yaptığı işleri Zillow’un üstlenecek olması ise hepsinden daha önemli bir özellik olarak ortaya çıkıyor. İleride kendi bünyesine alacağı brokerlar ile müşterilerine hizmet vermeyi amaçlayan Zillow, emlak firmalarına da bu yöntem ile hizmet verecek. Ancak Zillow, hali hazırda hizmet vermekte olduğu 100 milyar dolarlık brokerlik ekosisteminin yüzde birinden daha azını elinde bulunduruyor. Dolayısıyla şimdilik bu desteği üçüncü parti ortakları ile sağlayacaktır. İşte bu açıdan bakıldığında Zillow’un yavaş ama kararlı adımlar ile daha büyüyeceğini öngörebiliriz.
Hatta Zillow’un bu fikri uygulamaya geçmek için bir ön hizmet tasarladığını söylemek mümkün. Çünkü geçtiğimiz yıl “kendi kendine hizmet” olarak adlandırılan bir ücret şeması uygulamaya koyduğunu biliyoruz. Bu plan içerisinde daha ileriye gidebilen ve daha yüksek harcamalar yapabilen “süper ajanlar” bulunuyordu. Buna ek olarak bu yılın başında 250 kişiden oluşacak bir yazılım ekibi ile yeni nesil CRM araçlarına 50 milyon dolarlık bir yatırım yapacağını açıklayarak şirketin dijital aracılık yeteneklerini geliştireceğini de duyurdu.
Bakalım, bu yılın sonunda Zillow hedeflediği gelire ulaşabilecek mi ve emlak sektöründeki varlığını arttırarak liderliğini rekor seviyelere çıkarabilecek mi? Takip etmeye devam ediyoruz…