Siz farkında olun ya da olmayın, alışkanlıklar hayatınızın vazgeçilmezidir. Onlar, gerek özel hayatınızın gerek iş hayatınızın büyük bir kısmını ele geçirir. Daha da önemlisi, bu alışkanlıklar iş hayatınızı yokuş aşağı da götürebilir, sizi en tepeye de taşıyabilir. Dikkat edilmesi gereken nokta, onların farkına varmak ve kötü alışkanlıkları iyi alışkanlıklarla değiştirebilmektir.
Bu haftaki makalemizde seçtiğimiz kitap, alışkanlıkların özel hayatımızda ve iş hayatımızda nasıl bir etki oluşturduğu ve doğru alışkanlıklar ile hayatın nasıl sürdürülebilir hale getirilebileceği üzerinde duruyor. Yazar Charles Duhigg, “Alışkanlıkların Gücü” isimli bu kitap ile New York’un en çok satanlar listesine girmeyi başarmış.
Bu kitabı okuduğunuzda, kimi insanların batmakta olan şirketlerini nasıl kurtarabildiklerini veya en dibe girmiş hayatlarını nasıl zirveye taşıyabildiklerini çok net şekilde anlayabilirsiniz. Daha da ötesi, iş hayatınızda önünüzü kesen alışkanlıklarınızdan kurtulmanın ve bir pazarlama tekniği olarak müşterilerinizde alışkanlıklar yaratmanın yollarını keşfedebilirsiniz.
Her sabah uyandığınızda ilk iş olarak ne yapıyorsunuz? Hemen e-postalarınızı mı kontrol ediyorsunuz yoksa kahvaltı sofrasına mı oturuyorsunuz? Ofisinize vardığınızda yaptığınız ilk iş, müşterileri aramak mı yoksa günün planını çıkarmak mı oluyor? İşyerine giderken hangi yolu tercih ediyorsunuz? Pazarlama yöntemi olarak sosyal medya ve e-postaları mı kullanıyorsunuz yoksa basılı ilanları mı? Müşterilerle iletişime geçmek için interneti mi kullanıyorsunuz, ofis telefonunuzu mu?
Bu sorulara vereceğiniz tüm cevaplar, aslında birer alışkanlığın ürünüdür. Yapacağınız şeylere karar verirken edinmiş olduğunuz bu tür alışkanlıkların çok büyük etkisi vardır. Peki, bu durum bir gayrimenkul profesyoneli için neden önemli?
Dünyadaki teknolojik değişimin gayrimenkul sektörünü her geçen gün etkisi altına almaya devam ettiğini emlakbroker.com üzerinden sizlere her fırsatta anlatmaya özen gösteriyoruz. Bu gelişen teknolojinin emlak iş hayatı üzerindeki etkisi, sizi er ya da geç alışkanlıklarınızı değiştirmeye itecek. Dolayısıyla sahip olduğunuz alışkanlıkların farkında olmalı ve kendinizi değişime açık hale şimdiden getirmelisiniz.
Yazar, kitabında bilimsel araştırmalara dayanarak gündelik davranışlarımızın yüzde 40 oranında alışkanlıklardan meydana geldiğini yazıyor. Bilimcilerle ve alışkanlıklarını değiştirmiş insanlarla konuşan yazar, bu konu üzerine sayısız araştırma yapmış ve sonunda ortaya şöyle bir tablo çıkmış.
Herhangi bir alışkanlık şu şekilde oluşuyor:
1- Önce kişiye sıkıntı veren bir sorun ortaya çıkar.
2- Kişi, bunu çözmek için kendince bir yol bulur.
3- Çözüm başarılı olursa, bunu aynen uygulamaya devam eder ve alışkanlık edinir.
Yazar, bu durumu düşünerek karar vermekten daha üst düzeyde bir sonuç olarak değerlendiriyor. Kitabında yer verdiği deney sonuçlarına göre, fareler ve diğer hayvanların bile düşünmeden alışkanlıklar edinebildiği tespit edildiğini gösteriyor.
Yazara göre tüm canlılar için bir alışkanlığın döngüsü üç şeyden ibarettir: İşaret, rutin ve ödül. Bunu şöyle bir örnek ile açıklıyor. Örneğin her hafta sonu spor yapma alışkanlığını düşünürsek;
Alışkanlığın işareti – hafta sonu belirlenen saatin gelmesi
Alışkanlığın rutini – spor yapmak
Alışkanlığın ödülü – kendini zinde ve formda hissetmek
Peki, alışkanlıklarımızı niye kolayca değiştiremiyoruz? Çünkü normal bir beyin tembelliğe eğilimlidir ve işin kolayını buldu mu, o sorun üzerinde bir daha düşünmemeyi tercih eder. Ancak alışkanlıkların nasıl işlediğini anlarsak, onları değiştirilebiliriz.
Yukarıdaki işaret-rutin-ödül sisteminden de çıkardığımız üzere, sonunda bize verdiği ödülden dolayı alışkanlıklar ediniriz. Sorun şu ki bu örnek, iyi bir alışkanlık olabileceği gibi kötü bir alışkanlık da olabilir.
Örneğin sigara içen bir insan için sigara içmek bir rutinken, içtikten sonra stresinin azaldığını hissetmesi onun için bir ödüldür. Bu durumda ödüle ulaşmak için kötü de olsa o rutini uygulamaya devam eder. Bu durumda sizin yapmanız gereken şey, elde etmek istediğiniz ödüle sizi ulaştıracak başka bir rutin bulmanızdır.
Yani Charles, bu durumda yeni bir alışkanlık yaratmak için, alışkanlıklarınızın işaret ve ödül kısmına dokunmadan rutini değiştirmeniz gerektiğini öne sürüyor. Bu sayede burada bitirmek istediğiniz alışkanlığın yerine başka bir alışkanlığı koymak ve harekete geçirmek gerekiyor.
Yazar tam da bu noktada okurlara alışkanlıkları değiştirebilmenin bir sistematiğini sunuyor:
- Alışkanlığınızı tanımlayın: Buna kısaca değiştirmek istediğiniz davranış da diyebiliriz. Öncelikle rutininizi tanımak gerekiyor.
- Ödülleri deneyin: Alışkanlığınızı değiştirmek istiyorsanız, kendinize ödüller verin.
- Bir işarete ihtiyacınız var: Alışkanlıklarınızı tetikleyen işaretleri tespit edin.
- Plan yapın: Bu ise son aşama. Artık alışkanlığınızın yerine yenisini koyabilirsiniz. Planınızı yapın, zorlanabilirsiniz de, ama plana uymaya çalışın.
Alışkanlıkların özellikle satış ve pazarlama alanındaki etkisi çok büyüktür. Bir gayrimenkul profesyoneli için satış ve pazarlamanın ne kadar önemli olduğunu belirtmemize ise gerek bile yok.
Kitapta, yeni alışkanlıklar üretme yöntemini kullanarak basit kullanımların insanlarda nasıl müdavimlik yarattığını ve bu sayede markaların nasıl dev birer firma haline geldiğine tanık oluyorsunuz.
Şirketler, ürünlerini arada sırada alınır bir ürün olmaktan ziyade, gündelik yaşamın içerisinde bir ürün haline sokarak ürünle ilgili alışkanlık yaratmak istiyorlar. P&G firmasının kötü kokuları kumaştan çıkarmaya yarayan Febreze ürününü, insanlarda bir alışkanlık yaratarak nasıl markalaştırdığı anlatılıyor. Starbucks’ı zor bela finansman bularak satın alan lise mezunu bir gencin, insanlarda ve topluluklarda yeni alışkanlıklar yaratarak nasıl dünya çapında bir marka haline getirdiği anlatılıyor.
İnsanlar üzerinde farklı bir kültür ve bu kültür çerçevesinde alışkanlıklar oluşturmak, artık günümüzün pazarlama teknikleri içerisinde en etkili olanıdır. Neden bu yöntemi gayrimenkul pazarlamasında da uygulayarak yeni bir çığır açmayasınız?
Değişime hazır olun ve harekete geçin.