Gayrimenkul sektörü blockchain teknolojisinin kendileri için ihtiva ettiği önemin giderek daha fazla farkına varıyor. Pek çoğu ticari kazanç ile neticelenen çok sayıda başarılı deneme ile birlikte yeni uygulamalar, iş modelleri ve kreatif teknolojik yenilikler duyuruluyor.
“Roma bir günde inşa edilmedi” – Latin özdeyişi
Blockchain gayrimenkuller son günlerde neredeyse tüm gayrimenkul şirketi CEO’larının ajandalarında yer almış durumda. Çoğu şirket kısa vadeli yaklaşımlar sergiliyerek kolay zaferlerin peşinde koşuyor olsa da hakkını yememek gerekir ki PropTech bu konuda inovatif çözümler üretmeye yoğunlaşarak taşın altına elini koymayı tercih etti.
Gayrimenkul sektöründe blockchain gibi yenilikçi teknolojiler sayesinde süratle ilerleyen veri odaklı sanal emlak sahipliği; gayrimenkul danışmanlığı gibi profesyonel mesleklerin çehresinde radikal değişimleri kaçınılmaz hale getirecektir. Ancak bu süreçte göz ardı edilmemesi gereken başlıca iki unsur; blockchain tabanlı gayrimenkul şirketlerinin ellerinde tuttukları verinin kalitesi ve bu verileri paylaşmayı sınırlandıran güç merkezleridir.
Veri paylaşımının engellenmesi sonucu ortaya çıkan şeffaflık sorunu alt edilmesi güç bir engel olarak önümüzde duruyor. Lider gayrimenkul danışmanlık firmalarının bu konuda baskı yapması ve dijitalleşmenin süratli biçimde ilerlediği bu süreç içerisinde güvenli veri paylaşımının sağlanması konusundaki olumsuz tutumun değişmesini temin etmeleri gerekmektedir. Günümüzde bu verileri güvenli kanallar üzerinden paylaşmayı reddeden şirketlerin gelecekte şeffaf olmamaları gerekçesiyle ekonomik kayıplar yaşamaları kaçınılmaz hale gelecektir.
Geride bıraktığımız 2018 yılı; veri mahremiyeti, koruması, verilerin mülkiyeti ve telif hakları, uluslararası standartlara dayanan veri alışverişi ve veri kalitesinin arttırılmasında organize çabalar ile dolu bir yıl oldu ki bundan sonraki yılların da benzer konulara yönelik güçlü eğilimler taşıyacağını söylemek zor değil. Uluslararası Gayrimenkul Veri Takas Konseyi (IREDEC) 2017 yılının sonlarında blockchain gayrimenkulleri tanımak maksadıyla son derece önemli bir adım atmıştı. IREDEC bu sayede tüm dünyadaki blockchain gayrimenkul zincirlerini tespit ederek bunları haritalandırmayı amaçlamıştı. Bir diğer önemli araştırma ise Kraliyet Yeminli Araştırma Enstitüsü (RICS) tarafından verilerin depolanması ile ilgili olarak performans, fiziksel ve finansal koşullar üzerine yapıldı. Araştırma “kamu özel ortaklığı da dahil olmak üzere çok sayıda başarılı ve cesaret verici uygulama örneği listelenmiş, ciddi bir efor gerektiren araştırmada varılan esas sonuç ise sektörde düşüncelerin dağıtılmış yada silo tabanlı veri işleme üzerine yoğunlaştığı” şeklindedir. Sektörün geleceği ve gideceği uzun yol için verilerin efektif biçimde elde edilip işlenmesini sağlayan güçlü bir temele ihtiyaç olduğunun bilincine varıldığı da ifade edilmiştir.
Blockchain her alanda olduğu gibi gayrimenkul sektöründe de hala emekleme aşamasında. Blockchain’in sınırlı ölçeği, standardize olamaması ve verilerin transferinde yaşanan güçlükler ana akım tarafından kabul görmek için üstesinden gelinmesi gereken zorluklar. Tüm bunlara rağmen dünya genelinde blockchain gayrimenkulleri konusunda gelecek vaad eden pek çok çalışma görebildik:
Elbette tüm yeniliklerde olduğu gibi bir kısmı hala olgunlaşmadı bir kısmı ise mevcut mevzuata uygun görünmüyor. Bunları aşmak için önümüzdeki yıllar içinde zaman, efor, yaşanmış örnekler, azim ve yaratıcı fikirlere dayanan gelişimlere ihtiyacımız var.
FRED; Blockchain gayrimenkul sektöründe kendi üyelerinin idari sistemleri arasında veri paylaşımını sağlamak için dağıtılmış bir veri ağı kurmak gayesi ile ortaya çıktı. Üyeler, kendi verilerini yönetir ve veri paylaşımında bulunmalarına izin veren bir uygulama arayüzü (API) aracılığıyla doğrudan birbirleriyle iletişim kurabilirler.
Kendi aralarında güveni tesis etmek amacıyla FRED üyeleri ikinci bir veri doğrulama methodu olarak blockchain sistemini kullanmaktadır. FRED’in dizayn ettiği blockchain sistemi, gayrimenkul işleminin geçerli olup olmadığını kontrol etme ve onay verip reddetme yetkisine sahiptir. Bu sayede üyeler arası veri paylaşımını sadece kolay değil aynı zamanda güvenli ve doğrulanabilir hale getirdi. İşte blockchain sistemi bu yönü itibari ile şeffaflığı, taklit edilemezliği, bugüne değin rastlanılmamış güvenlik avantajı ve sadeliği ile neden güven verdiğini ispat etmektedir.
Blockchain tek başına bir sistem değil blok olarak görülmelidir tıpkı API gibi. API ve Blockchain’in entegre kullanımı sonucu her insanın manuel biçimde müdahale ederek değiştirmesi gereken dosyaları müdahale olmaksızın simültane biçimde değiştirmek mümkün hale gelebilmiştir.
Blockchain’in hiç şüphesiz gayrimenkul sektöründe yeni bir soluk olarak şeffaflık, istikrar ve efektivite kazandırmak gibi ciddi olumlu katkıları olacaktır. Muhteşem fırsatlar sunan fırsatlarla dolu bir gelecek önümüzde uzanmaktadır. Bazıları bunun bir hayal yahutta gerçekten uzak beklentiler olduğunu söylese de bu pesimist tavrın arkasında genelde yanlış bilgilendirilmiş ve gerçekçi olmayan kısa vadeli beklentilere kapılmış insanları görmekteyiz.
Keşfetmeye devam et, merak et ve hatırla!
Roma bir günde inşa edilmedi.