İnsanlar karmaşık varlıklardır. O kadar karmaşık ki artık birçok şirket, tüketici davranışlarını daha iyi anlayabilmek için psikologlarla birlikte çalışmayı tercih ediyor. Bu mantıklı mı diye soracak olursanız bizce gayet mantıklı. Nedenini ise şöyle açıklayabiliriz.

Günümüzün pazarlama hedefi, mevcut müşterileri korurken diğer yandan yeni potansiyel müşterileri çekerek kişiselleştirilmiş deneyimler sunmak ve onları gerçek müşterilere dönüştürmektir. Nihai hedef aynı olmasına rağmen bu hedefe ulaşmak için uygulanan yöntemler ise değişim geçiriyor. Bu değişimin sebebi, şüphesiz ki online alışverişin tüketiciler arasında yaygınlaşmasıdır.

Sonuç olarak tüketici için online alışveriş süreci normal süreçten çok daha zahmetsizdir. Emlak profesyonellerinin temennisi ise bu değişimin daha fazla müşteriyi onlara getirecek olmasıdır. Ancak bunun için öncelikle tüketicilerde oluşan bu yeni satın alma deneyiminin şifrelerini çözmek gerekiyor.

Tüketici Davranışlarının Takibi

Bu alandaki en sık şikâyet konularından biri, bir web sitesinin veya mağazanın ziyaretçi sayısının çok olmasına rağmen bu ziyaretçilerin hepsinin birer müşteri olacağı anlamına gelmemesidir. Dolayısıyla veri bilimine güvenerek tüketiciler hakkında net bilgiler edinmeniz çok da kolay değildir.

Şirketler, müşterilerin sayfadaki hareketlerini, sosyal medya bilgilerini, bağlamsal bilgileri ve buna benzer soğuk ve sert verileri toplarlar. Ancak sorun şu ki genel olarak insanoğlu tamamen soğuk ve sert değildir. Toplanan veriler sayı ve algoritmalar bakımından harika olabilir, fakat insan davranışları sayılar ve algoritmalar ile anlaşılamadığı için bu verileri toplamak için harcadığınız zaman ve para boşa gidebilir.

Peki, yazılım programları ve yapay zekâ teknolojisi insan davranışlarını da yorumlayabilecek şekilde derinlemesine anlayabilir mi? Her geçen gün insanoğlunu şaşırtan teknoloji gerçekten bunu yapacak düzeye gelir mi bilmiyoruz, ama en azından şu an için bu durumda değil. O zaman bu durumun çarelerini aramalıyız.

Veri Bilimcilere Danışmak

İlk olarak dönüşüm oranlarına odaklanmak yerine dönüşüm döngüleri açısından düşünmeye başlamanız gerekir. Yani ne kadar ziyaretçinin geldiğine değil ziyaretçilerin sitenize, mobil uygulamanıza veya sosyal medya sayfanıza ne kadar sıklıkla göz attığına bakmanız daha önemlidir. Çünkü bunların her biri birer deneyimdir.

Kişi ister satın alım yapsın ister yapmasın, insanlarda dikkati çektiğiniz noktaları ve kişilerin en çok ne tür konulara baktığını belirlemenizi sağlar. Bu deneyimler, daha zor gösterge faktörleri olan duygusal çekimler, kişisel tarzlar ve mevcut ekonomik durum gibi deneyimlerle de birleştirilebilir. Şirketler, tüketicileri daha iyi anlamak için tüm bu faktörlerin önemini kavramalıdır.

Psikologlara Danışmak

İkincisi ise müşteri tabanına yönelik psikolojik modeller geliştirmeye başlamak için psikologlarla çalışabilirsiniz. Verileri toplamak ve çevirmek için veri bilimcileri ile birlikte çalıştığınız gibi bu verileri psikolojik açıdan yorumlayabilecek psikologlar ile birlikte de çalışabilirsiniz. Çünkü psikologlar, müşteri tabanını daha derin bir anlayış ile değerlendirirler. Ayrıca daha geniş bir müşteri yelpazesine etki edebilmek için ne yapmanız gerektiği konusunda da size fikir verebilirler.

Hangi şirket bunu istemez ki?