Çoğu danışman kariyerinin ilk yıllarında mesleğe zorlu bir başlangıç ​​yapar. 

Veya, tüm "dış düşmanlarınızı" -bölgedeki rakipleriniz, sert ekonomik krizler, yetersiz nakit akışı vb.- yenmeyi başarmış olabilirsiniz.

Ama köşede bekleyen yeni bir düşman grubu olduğunu bu yazımızda fark edeceksiniz; bu sefer içsel, psikolojik olanlar yeni düşmanlarınız.

Bu “içerideki düşmanlar”, hepsinin en tehlikelileri olabilir.

Bir danışman veya emlak ofisi brokerı iseniz artık daha dikkatli olmanız gerekiyor. Dış baskıların çoğu ortadan kalktığında, kendinizi bırakmanız için çok gerçek bir risk ortaya çıkıyor. Çok çalışarak başarıya ulaştıktan hemen sonra işleri patlayan birçok girişimci, broker ve danışman tanıyoruz. 

Emlak kariyerinizde uzun vadeli başarı için rotada kalmak istiyorsanız, tetikte olmanız ve içinizdeki üç düşmana dikkat etmeniz gerekir.

KİBİR: “Senden daha iyiyim”

Başarılı olmanın en bariz tehlikesi, kayıtsız ve hatta kibirli olmaktır. Siz sadece egolarınıza teslim olmuş, kendi yutturmacanıza inanıyorsunuz ve diğer insanları dinlemeyi bırakıyorsunuz. Göz ardı edilmekten hoşlanmayan yetenekli iş ortaklarınız, sizin tüm etki alanınızı zayıflatarak sizden uzaklaşır. Her şeyin en iyisini bildiğinize inandığınız için, piyasadaki değişikliklere karşı da duyarsız hale gelirsiniz.

Başarılı olun ya da olmayın, her zaman mütevazı, ilgili ve nazik olmalısınız. Asla başkalarının tavsiyelerini ve eleştirilerini dinlemeyecek kadar iyi olduğunuzu düşünme hatasına düşmeyin.

İSTİKRAR: “Onlara parayı göster”

Bir emlak endüstrisinde dalgalarla boğuşmak diğer sektörlere göre hiç kolay değildir. İkinci bir çocuğunuzun eğitim masraflarını karşılayamamak, evinizin kirasını ödeyememek ve birikmiş faturalar sizin için acı bir anıdır.

Pek çok şımarık broker ve danışman işleri iyi gidip, özlü sözlerle piyasaya ayar verdiğinde (öyle inanıyorlar) ve köşeyi döndüğünde biraz çıldırmasına, sonradan görme olmasına şaşmamalı. Bu kişilikler, aniden lüks bir hayatın içine dalış yapacak paraları olduğu için gösterişli restaurantlardan ve özel davetlerden fışkırmaya başlarlar. Aynı zamanda, iş tarafında orantı duygularını kaybederler. Mütevazı büyüklükteki fikirleri saçma bulurlar. Tüm eylemlerinin kahramanca bir ölçekte olması ve sektörde daha çok kişinin dikkatini çekebilmek için abartıya kaçan büyük meblağlarla spekülasyon yapmaya başlaması sorunlu iç dünyalarının bir yansımasıdır.

Bu son derece tehlikelidir. Ne kadar iyi yapıyor olursanız olun, orijinal tutumlu zihniyetinize bağlı kalmalısınız. Kendiniz için süslü oyuncaklara ya da emlak şirketiniz için gösterişli, lüks ofislere, pahalı bir smokine para harcamaya başlamayın. Her kuruşunuza, kıt kanaat geçindiğiniz günlerde yaptığınız kadar saygılı davranmaya devam edin.

KONFOR: “Güvenlik tarafında hata”

Başarı size para ve statü kazandırır. Bu, yukarıya çıktığınızın aksine, birdenbire kaybedecek bir şeyiniz olduğu anlamına gelir. Konfor bölgenizde güvenli bir şekilde kalmak, zorlu zorluklardan kaçınmak ve kronik olarak riskten kaçmak için ezici bir cazibe bulunuyor egonuzda.

Bu bir felakete kurban gitmektir. Siz farkına varmadan, teknolojik gelişmeler sizin güncelliğinizi yitirecek, yeni girişimler pabucunuzu dama atacak ve rakipleriniz sizin aksine risk almaya istekli oldukları için öne geçeceklerdir. Emlak şirketinizin sunduğu yenilik ve heyecan eksikliğinden sıkılan yetenekli çalışanlar, sürüler halinde ayrılacaktır.

Emlak ofisleri, emlak girişimleri ve şirketler hayatta kalmak ve gelişmek için gelişmeye ve ilerlemeye devam etmelidir. Riskten kaçınmak, risklerin en büyüğüdür. Sürekli inovasyonun tek alternatifi yavaş ölümdür. Yenilikçi fikirlerin sadece sizden geleceğini düşünmek ise tam bir budalalıktır.

Bir iş büyüdükçe, kibir, savurganlık ve konfor bölgesi yani  "içindeki üç düşmanı" kontrol etmek o kadar zorlaşır. İşte bu yüzden emlak şirketinizin kendi kendine zarar veren tutumlarını uzak tuttuğunuzdan emin olmak için iyi bir zaman ayırmalısınız.