Emlak komisyoncuları, 10 yıldan uzun bir süredir online dünya ile gayrimenkul dünyasını başarıyla nasıl birleştirebileceklerini düşünüp duruyorlar. Bununla birlikte 2013 yılında başlayan online emlak portallarının varlığı, emlak komisyoncularını aradan çıkarmak yerine aslında onları daha çok bu sürecin içine kattı. Örneğin Zillow ve Trulia, başta emlak komisyoncularının kendi reklamlarını yapmalarını ve müşteri kazanmalarını sağlarken diğer taraftan tüketicilere doğru veya yanlış olabilecek bilgileri sunuyor. Burada Zillow ve Trulia gibi sitelerin birer düşman veya çözüm olup olmadığını tartışmayacağız. Ancak yine de konuya ilişkin iki farklı sektörden örnekler vererek bir karşılaştırma yapmak istiyoruz.
Bu sektörün birincil örneği olan Amazon.com, insanların dükkândan bir kitabı satın alabildiği gibi evinden de satın alabilmesini sağlayarak sektörde büyük bir değişime neden oldu. Amazon.com aslında online olmanın bazı avantajlarına sahipti. Örneğin, fiziksel alanlarla sınırlı yerel mağazalardan farklı olarak milyonlarca kitap stoklayabiliyordu. Sitenin faaliyete başladığı 1990’lı yıllarda henüz e-kitap okunmasını sağlayan “kindle” cihazları ortaya çıkmamıştı. Yani başarının bununla bir ilgisi yoktu.
Amazon.com’un başarısı dünyanın en büyük envanterini oluşturmakla birlikte geldi. Örneğin büyük bir havalimanının yakınında bulunan ucuz arazilerde depo inşa ederek buraları kullanabiliyorlardı. Ancak yayıncılık işinde bir kitap satın alınır ve okunur ya da okunmaz. Onu satın alan kişi onu ya beğenir ya da beğenmez. Üstelik beğenmediğinde bunun sorumlusu olarak aracıyı tutmaz. Çünkü kitabın maliyeti ne olursa olsun, bu iş emeklilik planınızın parçası olan finansal bir yatırım değildir.
İnternet, seyahat sektörünü de değiştirdi. Önceden karmaşık bir gezi planlamak ve bilet rezervasyonu yapmak için bir seyahat acentesine giderken artık çoğu insan bu işlemleri online olarak yapmayı tercih ediyor. Aynı şekilde uçak bileti satın alma da aynı şekildedir. Ancak bu sektörde de satın alınan hizmet belli kriterlerden ibarettir. Bir uçak bileti bir kitaptan daha pahalı olabilir, fakat koltuklar her ne kadar farklı özelliklere sahip olabilse de sonuç olarak hepsi aynı basit amaca hizmet eder. Bir kitap satın almak veya bir uçak bileti satın almak, bir ev satın almaktan farklı olarak tüketilebilen ve sonu kısa sürede gelen hizmetlerdir.
Gayrimenkul sektörü ise çeşitli sebeplerden ötürü daha farklıdır. İlk olarak aracılar satılacak evlerin envanterine sahip değildir. Bir stok yapma durumu veya depolama durumu söz konusu değildir. Çünkü evler ambarlarda değil mahallelerdedir. Üstelik diğer sektörlerin aksine emlak sektöründe iki ev birbirine benzeyebilir ama asla aynı değildir. Emlak dediğimiz şey, doğasından ötürü meta haline getirilemez.
Web siteleri artık tüketicilere online olarak evler hakkında zengin bilgiler sunuyor. Ancak kimsenin satın almayı düşüneceği evi fiziksel olarak ziyaret etmeden almaya karar vereceğine inanmıyoruz. Online olarak ev hakkında ne kadar çok bilgi alırsanız alın, bazen bir ev hakkındaki en önemli şey, pazarlama metninde veya resimlerde göremediklerinizdir.
Örneğin geceleri aşırı derecede parlayan bir sokak lambası evin yatak odasının penceresine vuruyor olabilir. Belki de ev, engelli çocuğunuzun ulaşamayacağı şekilde dik bir tepenin üstündedir. Yoksa rüzgâr evin yakınındaki depodan gelen kokuları direkt eve doğru mu taşıyor? Belki de kapı komşunuz gece saatlerinde parti yapan bir tiptir. Bunları online ortamlardan nasıl bilebilirsiniz. İlanı veren kişi bu bilgileri ilana yazar mı?
İnternetten satın aldığınız Savaş ve Barış kitabının sağına ve soluna hangi kitabı koyarsanız koyun, o yine Savaş ve Barış kitabı olarak kalacaktır. Ancak satın alacağınız evin yanında bulunan iki harika komşu, o evi çok daha değerli yapar. Evler tek kullanımlık bir tüketici ürünü değildir. Gayrimenkuldeki en önemli özellik kalıcı veya en azından uzun vadeli olmasıdır. (Airbnb gibi uygulamalar hariç.)
Sonuç olarak teknolojik gelişmeler, yalnızca emlak komisyoncularına yardımcı olacak unsurlardır. Eğer emlak işindeki öneminizi kavrayıp bunu müşterilere yansıtabilirseniz, teknoloji ile savaşmaya gerek kalmayacaktır.