Teknolojideki ilerlemeler, artık gayrimenkul profesyonellerinin yeni listeler olup olmadığını kontrol etmekten, faks göndermekten ve doğrudan posta reklamı kullanmaktan kurtulmaları anlamına geliyor. Her gün yapılan görevleri eskimiş hale getiren yenilikler, emlak işinin çalışma biçiminde devrim yaratmaya yardımcı oluyor. Ancak bu yenilenme hızı devam ederse, sektörün önümüzdeki 10 yıl içinde nasıl görüneceğini hayal edebiliyor musunuz? Bunu öğrenmek için aşağıdaki yeni ve son emlak teknolojilerine göz atmalısınız.
Nesnelerin interneti kavramından daha önceleri bloğumuzda bahsetmiştik. Bizi takip edenler, bu kavrama pek yabancı değildir. Çeşitli teknolojik araçların birbiri arasında etkileşimini sağlayarak veri edinmek ve çeşitli amaçları gerçekleştirmek artık mümkün. Örneğin enerji ve bakım sistemlerini yöneten sensörler, binalarda kullanıldığı gibi artık ev içinde de kullanılıyor. Bu tarz akıllı ev otomasyon sistemleri sayesinde, kullanıcılar hem zaman hem para hem vakit tasarrufu sağlayabiliyor.
Sanal gerçeklik teknolojisinin uygulandığı alanlar çoğaldığı ve maliyeti oldukça azaldığı için gayrimenkul dünyasına kattığı artılar oldukça heyecan yaratıyor. Matterport ve VR Global gibi VR firmaları, dünyanın öbür ucunda bulunsalar bile müşterilerine binaları dijital dünya içerisinde gösterebiliyor.
Floored gibi şirketler ise binaların 3 boyutlu görüntülerini yaratarak müşterilerin o görüntüler üzerinde oynayarak hayallerindeki evi görmelerine yardımcı oluyor. Yakın zamanda sanal gerçeklik, emlak alıcılarının bir emlak broker ararken standart olarak istediği özelliklerden biri haline gelecek.
Günümüzde, her ne kadar Türkiye için geçerli olmasa da dünya çapında, gayrimenkul işlem süreci ile ilgili belgelerin dijital ortamda hazırlanması ve imzalanması sıradan bir konudur. Alıcılar ve satıcılar, belgeleri mobil cihazları üzerinden imzalayabilir ve anında e-posta ile gönderebilirler. Bu alandaki tek şüphe ile yaklaşılan konu, dolandırılma olasılığının ortaya çıkmasıdır.
Ancak Blockchain ile birlikte bu durumun ortaya çıkma olasılığı düşüyor. Sanal para birimi olan Bitcoin’i destekleyen bir teknoloji olarak Blockchain, dolandırıcıların istifade edemeyecekleri şekilde tüm boşlukları doldurmayı vaat ediyor. Buna ek olarak teknolojik girişimlerin de bu yeniliğe katkıda bulunması önemlidir. Aslında yerel yönetimler Blockchain’i denemiyor değil. Ubiquity gibi yeni başlayan şirketler de teknolojiyi ticarileştirme yönünde adım atıyorlar.
Yakında gelişmiş 3D baskı teknolojisi ile tüketicilerin evlerini birkaç gün içinde tasarlayıp inşa etmeleri mümkün olabilir. Nitekim Çinli geliştiriciler, teknolojiyi kullanarak 24 saat içerisinde 10 ev inşa ederek bunun olabilirliğini kanıtlamış durumda. Dubai, geleceğini 3D baskılı binalara dönüştürmeyi bekleyen bir başka şehir örneğidir.
Tüketiciler arasında artan bir eğilim var ki o da çevreye duyarlı binalar. Bu anlamda gayrimenkul teknolojisi, çevreye zarar vermeyen yeni malzemeler ile inşaatların yapılabilmesini sağlayacak şekilde düzenleniyor. Bu trend, aynı zamanda geliştiriciler tarafından yeşil alanlar ve yağmur suyu da dikkate alınarak mimari tasarımları da oldukça etkiliyor.