Müşteri çekmek için sosyal medyanın, parlak sekiz sayfalık broşürlerin ve gösterişli videoların ana araçlarımız olduğu emlak dünyamızda, bu sezon işinize ruh unsurunu eklemeniz için size meydan okumak istiyoruz.
“Gayrimenkulün ruhu”na odaklanmamızın nedeni, açıkçası mesleğimizin biraz daha hassasiyete ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz.
Sektöre en değerli katkıyı yapan ekibimiz olarak, cömert komisyonlara ve mesleğimizde deneyimlediğimiz özgürlüğe rağmen emlakçılara çok büyük bir sorumluluğun verildiğini fark ettik: Bir kişinin en değerli varlığını, yani onun mülkünü satmak veya satın almak.
Sektör profesyonelleri olarak şunu unutmamalıyız ki, komisyonun cazibesi hepimizi cezbedebilir ancak gayrimenkul sadece para kazanmanın bir yolu değildir.
Geçim kaynağımız bir işlemden diğerine geçerken müşterilerimiz genellikle hayatlarındaki birikimlerini yatırıma harcıyorlar.
Biz birkaç hafta içinde sonuçlanacak anlaşmanın sanatına bakarken, müşterilerimiz evlerini aile anılarını biriktirecekleri yer olarak görüyorlar.
Biz, bizi bir sonraki komisyonumuzu kazandıracak bir sonraki müşteriyi bulmak için dışarıya bakarken, onlar geriye dönüp bakacaklar ve bizi, evlerini bulmalarına yardımcı olan kişiler olarak hatırlayacaklar.
Bir gayrimenkul işlemi yalnızca tuğla ve harcın devri ve sözleşmedeki katı ayrıntılardan ibaret değildir. Bu, işlemin “ruhunu”, yani her anlaşmanın ardındaki akıl, irade ve duyguyu asla unutmamamız gereken samimi bir etkileşimdir.
Her anlaşmanın kalbine “ruh” aşılamak için şu üç noktayı göz önünde bulundurun:
Ev, müşterilerimizin çocuklarını yetiştireceği yerdir. Ev, ömür boyu anılar yaratacakları yerdir. Evleri, ilk evcil hayvanlarını ya da kırık kollarını alacakları, sevdiklerini kaybedecekleri ya da bir sonraki büyük fikrin garaj ofislerinde doğabileceği yerdir.
Bu sezonda sizlere sunumlarınıza ruh katmanın gücünü keşfetmenizi öneriyoruz. Rekabetin çetin olduğu, tüm tanıtım ve promosyon araçlarının her emlakçının erişiminde olduğu bir piyasada, sizi öne çıkaracak olan şey kulaktan kulağa yayılan ününüz ve kişisel tavsiyeler olacaktır.
Gelin bu sezonu bol kazançlı bir hale getirelim ve sunumlarınızda "duygusal etkiyi" asla unutmayın! cümlesini kendimize sürekli hatırlatalım.