Yeni bir rapora göre, Amerikan konut envanteri resmi olarak kriz seviyesinde. Redfin bu hafta, ABD konut piyasasındaki aktif listeleme sayısının 28 Kasım'da bir yıl önceki aynı döneme göre %23 gibi büyük bir düşüşle tüm zamanların en düşük seviyesine ulaştığını açıkladı.

Dahası, aktif envanter 2019'un aynı ayına göre %42, yeni listeleme sayısı da Kasım 2020'ye göre %4 düşüş gösterdi.

Redfin baş ekonomisti Daryl Fairweather yaptığı açıklamada, "Satılık evlerin sayısı Aralık ayında tipik olarak %15 daha düşüyor" dedi. “Bu, yıl sonuna kadar, konut arzının en son dibe vurduğu Şubat ayına göre muhtemelen 100.000 daha az satılık konut olacağı anlamına geliyor. Yeni yılda piyasaya daha fazla yeni liste gireceğini düşünüyorum, ancak şu anda sıraya giren uzun bir alıcı kuyruğu da olacak.”

Amerika'da Piyasalar Nasıl Seyrediyor

Amerika'da mevsimsel değişiklikler bu kış aylarında havayı etkilerken, talebin çok daha az etkilendiği görülüyor. Redfin'in raporu, Kasım ayında, bir yıl önce %39 olan sözleşmeli evlerin %45'inin, listeye alındıktan sonraki ilk iki hafta içinde talep aldığını gösteriyor. Daha da etkileyici olanı, bir yıl önce %27 olan evlere gelen teklif oranının %33'ünün sadece bir hafta içinde kabul edilmiş bir teklif almış olmasıdır. Genel olarak, bir evin sözleşmeye girmeden önce piyasada kaldığı ortalama gün sayısı, Kasım 2020'deki 31 güne kıyasla bu yıl 25 gün olarak açıklanıyor.

Amerika'da sıkı stok, istikrarlı taleple birleştiğinde, ortalama ev fiyatlarının artmaya devam ettiği anlamına geliyor. Ortalama ev fiyatları bir yıl öncesine göre %14 ve 2019'a göre %31 artışla Kasım ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 360,375$'a değere ulaştı. Ayrıca, Kasım ayında satılan evlerin %43'ü, ortalama satıştan liste fiyatının üzerine çıktı.

Redfin ayrıca sabit ipotek oranlarının devam eden konut talebini körükleyebileceğine inanıyor.

Fairweather yaptığı açıklamada, "Koronavirüsün omikron varyantıyla ilgili başlıklar ve yeni kısıtlamalar ekonomide bir miktar belirsizliği ve oynaklığı körükleyebilir" dedi. “Kısa vadede, ipotek oranları da dahil olmak üzere küresel faiz oranları düşebilir. Bu son derece sıkı konut piyasasında, rekabette ve ev fiyatlarında hızla orantılı bir artış görebiliriz.”