Son yıllarda konut piyasasının durumu sıcak bir konu olmuştur. Piyasa, gelecekte neler olabileceği, alıcılara ve satıcılara tavsiyeler ve daha fazlası hakkında çok sayıda fikir dolaşıyor. Elinizde bu kadar çok bilgi varken neyin gerçek neyin kurgu olduğunu nereden biliyorsunuz?

Güvenilir ve güvenilir olmayan kaynaklardan gelen bilgiler trend olmaya devam ettikçe, günümüz piyasasıyla ilgili yanlış anlamalar “gerçekler” haline geldi.

Bugün, mevcut konut piyasası hakkında gördüğümüz en yaygın yanlış anlamalardan bazılarını ele alıyoruz. Gerçeği kurgudan ayıralım!

Yanlış 1: Bir ev satın almam için koşulların mükemmel olmasını beklemem gerekiyor (Faiz oranları düşüyor/fiyatlar düşüyor).

İnsanlar şaka yollu "Satın almak için en iyi zaman 10 yıl önceydi, bir sonraki satın almak için en iyi zaman şimdi" derler. Bu her zaman doğru değildir ve %1,80+ faiz oranlarıyla birlikte şişirilmiş fiyatların göz korkutucu olabileceğini anlıyoruz. Öte yandan, faiz oranları nispeten ilk kez ev alacaklar için hala düşük ve ev sahibi olmayanlar için kira ödemek her zaman %100 faiz olacaktır. Emlak piyasasında fiyatların düşeceği hiç bir zaman garanti edilmez. Ancak kira ödeyerek, birikim oluşturmamanız ve gelecek yıllarda artan kira oranlarıyla karşı karşıya kalmanız garanti edilir. Gerçek şu ki, dış koşullar asla mükemmel olmayacak. Mali olarak nerede olduğunuzu bilmek, özel durumunuz için en iyi koşulları yaratabilmenizi sağlar – gerçek piyasa verileri ile çalışın. Bu piyasada satın alma kararı vermeden önce kendinize sormanız gereken bazı sorular: Fırsat nedir? Bütçem ne kadar? Bu, şu anki işim ve gelirim için akıllıca bir hareket mi? 

Yanlış anlama #2: Ev incelemesinden feragat etmek teklifimi öne çıkaracak.

“Teklifiniz daha iyi görünecek mi? Bu mümkün, ancak bu karar potansiyel olarak size zarar verebilir. Ev teftişinden vazgeçmenizi asla tavsiye etmiyoruz. Evin “olduğu gibi” satıldığı baştan tespit edilmiş olsa bile, bir emlak profesyonelinin mülkü incelemesini ve durumunu sizinle görüşmesini öneririz. Kendinizi kazançlı bir satın almaya hazırlamak istiyorsunuz ve bunu mümkün olduğunca çok bilgi edinerek yapıyorsunuz. Bir ev incelemesinden feragat etmeden teklifinizi rekabetçi hale getirmenin başka yolları da bulunuyor. Bunun için bölgesinde uzman bir emlakçıyla çalışmanız yeterli olacaktır.

Yanlış #3: Evimi istediğim gibi fiyatlandırabilirim ve bu piyasada satar.

"Kısa cevap, hayır. Birçok insan evleri için en yüksek fiyatı (ve daha fazlasını!) alırken, bu ballı satışın, her satışta işe yarayacağını söylemek doğru değildir. Alıcılar, tekliflerini verirken hala karşılaştırılabilir evleri dikkate alıyor. Unutmayın, çoğu alıcının kendi adına çalışan bir emlakçısı var - bir satıcı olarak evinizi aşırı fiyatlandırıyorsanız, alıcılar bilgilendirilecek ve muhtemelen caydırılacaktır. Evinizi fiyatlandırırken göz önünde bulundurulması gereken diğer faktörler: Uygun kredi limitleri (bunu dikkate almazsanız, alıcı havuzunuzu sınırlayabilirsiniz), ekspertiz değerleri, vb. Bir evi doğru bir şekilde fiyatlandırmak için emlak işinde uzman olmanız gerekir.”

Yanılgı #4: Satılık ev yok.

“Şu anda piyasada aktif olarak daha az ev var, evet. Ancak, son yıllara kıyasla bir o kadar ev (daha fazla değilse) satılıyor. Bu evler ya birden fazla teklif nedeniyle hemen piyasadan çıkıyor. Mevcut pazarda alıcı havuzu çok daha büyük olduğu için müsait ev yok gibi görünüyor, ancak bu satılık ev olmadığı anlamına gelmiyor. Alıcılar için can sıkıcı bir pazar olabileceğini biliyoruz, ancak şimdi bile ihtiyaçlarınız için doğru evi bulmanın yolları var! Bu ev arama ve ev satın alma sürecinde deneyimli emlakçıların size rehberlik etmesine izin verin.”