Değişim… Hepimizin bilinçli olarak yapmak istediği zaman zorlandığı ama aslında farkında olmadan hayatımızın pek çok anında karşılaştığı bir durumdur. Hayatımız boyunca birçok büyük değişime kucak açarız. Bebek sahibi olduğumuzda gecenin üçünde avaz avaz bağıran bir ağlama sesi ile tüm uyku düzenimiz değişir ve biz buna ayak uydururuz. Yeni evlilikler, yeni işler, yeni evler… Tüm bu değişimler için gönüllüyüzdür. Peki, gönüllü olmadığımız ama mutlaka yaşamamız gereken değişimlere ne demeli? Belki piyasa koşullarından dolayı işyerinizdeki ekibinizin daha tutumlu davranmasına ihtiyacınız vardır ve bunun için yapmanız gereken şey bir değişimdir. Elbette ki bu tarz değişimler hiç de kolay değildir. Peki, değiştirmesi zor şeyleri nasıl değiştirirsiniz? İşte Chip Health ve Dan Health kardeşler, Switch (Değiştir) isimli kitaplarında bireysel, kurumsal ve toplumsal olmak üzere değişimi değerlendirmeye çalışıyor.
Yazar kardeşlere göre, değişimin gerçekleşmesi için üç koşulun birbiri ile bağlantılı olarak iyi organize edilmesi gerekir. Nedir bu üç şey? Çevre, yürek ve zihin.
İster kişisel yaşamda ister iş yaşamında düşünün. Birinin davranışını değiştirebilmek için onun durumunu (çevresini) değiştirmeniz gerekir. Örneğin satış temsilcilerinin işlerini sıkıya almaları için başlarında sürekli onları kontrol eden bir satış müdürü olmasını sağlayabilirsiniz.
Ancak yazarlar burada önemli bir noktaya değiniyor. Satış müdürünün temsilcilerin başında olmadığı zamanlarda ne olacak? İşte bu sorunun cevabı, zihni ve yüreği kontrol edebilmekte ortaya çıkıyor. Peki, bunu nasıl yapabiliriz ve yaptırabiliriz?
Yazarlar, değişim için gereken üç bileşen için bir benzetme yapıyor. Daha doğrusu Virginia Üniversitesi Psikoloğu Jonathan Haidt’in Mutluluk Hipotezinde kullandığı benzetmeden faydalanıyorlar. Bu hipotez içerisinde; duygusal yanımız Fil, akılcı yanımız Binici ve çevre ise Yol olarak tanımlanıyor.
- Fil = Duygusal yanımız (Acı-Zevk-Tembellik)
- Binici = Akılcı yanımız (Plan-Analiz)
- Yol = Çevresel etkenler
Buradaki sorun şudur. Yürek ile zihin genellikle birbiri ile çelişir. Siz emlak işinizin patronu olmanıza rağmen her gün sabahın 7’sinde uyanarak işbaşı yapmanız gerektiğinin farkındasınızdır. Çünkü böylece ekipteki diğer üyelere örnek olursunuz ve tembellik duygusunun ekip üzerine yerleşmemesini sağlarsınız. Ancak sabah çalar saatinizin sesi ile uyandığınızda sıcacık yorganın altında biraz daha uyumak için duygusal yanınız baskın çıkar. Plan ve analiz yapan akılcı yanınız ise aynı fikirde değildir ama bu yoğun duygusal baskı altında ezilerek yenik düşer.
Haidt’in Mutluluk Hipotezindeki benzetmeye bakıldığında bu durum şöyle açıklanıyor.
Haidt, duygusal yanımızın Fil, akılcı yanımızın da onun Binicisi olduğunu söyler. Fil’in üstüne oturan Binici dizginleri tutar ve lider gibi görünür. Halbuki Binici’nin kontrolü şüphelidir; çünkü Fil’e göre Binici oldukça küçüktür. Binici ve altı tonluk Fil hangi yöne gidecekleri konusunda fikir ayrılığına düştüğünde, Binici kaybedecektir. Tamamen yenilgiye uğrayacaktır.
Eğer sizin işinizi yönetme anlayışınızda Fil baskın çıkıyorsa zaaflarınız bellidir. Gelecek yıl daha iyi bir bilanço için bugünkü harcamalarda kesinti yapmanız gerekirken, siz bu harcamaları anlık zevkler ile pek umursamazsınız ve daha kısa vadeli yöntemleri tercih edersiniz. Bu nedenle değişim süreciniz başarısızlık ile sonuçlanır.
Fakat aynı durumun benzeri Binici’nin baskın çıkması durumunda da söz konusudur. Uzun vadeli planlar yapan, anın ötesinde düşünme becerisi gösteren zihniniz de sizi başarısızlığa uğratır. Çünkü Binici’nin zaafı da bellidir. Siz yeni fikirler üzerine saatlerce kafa patlatırsınız ama hiçbir zaman karar aşamasını gerçekleştiremezsiniz.
Chip ve Dan Health, bu durumda insanın değişimi nasıl başarabileceğine şu cevabı veriyor: Değişim için hem Fil’e hem Binici’ye ihtiyacımız var. Çünkü sadece Fil’e seslenirsek yönlendirmesi olmayan bir tutkuya; sadece Binici’ye seslenirsek motivasyonu olmayan bir zekâya sahip oluruz. Değişim için gereken ise asla bu değildir.
Değişimi gerçekleştirmek için yapmamız gereken şey, Binici’yi yönlendirmek, Fil’i motive etmek ve Yol’u şekillendirmektir. Çoğu zaman birbirine muhalefet eden bu iki gücün farkında olmak, hangi dürtülerle hareket ettiklerini iyi kavramak ilk aşamadır. Dolayısıyla bir değişim söz konusu olduğunda bunu salt akıl ile anlamak ve arkasındaki mantığı geçerli bulmak yetmiyor. Yapılması gereken, hisleri de değişime katkıda bulunmaya ikna etmektir.
Chip ve Dan kardeşler, bu dengenin nasıl sağlanacağı ile ilgili kitaplarında sayısız örneklendirme yapmışlar. Tüm bu örneklendirmeleri kitapta okuduğunuz zaman değişimin nasıl gerçekleştiğine dair çok daha somut bilgiler edinebileceğinize inanıyoruz.
Switch (Değiştir) kitabında cevap bulabileceğiniz diğer sorular ise şöyle:
Özellikle eğer bir emlak yöneticisi olmayı planlıyorsanız, değişim konusu ve kitapta verilen bilgiler çok işinize yarayabilir. Elbette ki değişim tüm başarıların tek anahtarı değil, ancak çoğu sorunumuzdan kurtulmamız için en etkili yöntemlerden biridir.