Bir emlak ofisindeki uyku yoksunluğu ve tükenmişlik hissi, o işletmenin geleceğine nasıl olumsuz etki ediyor ve korkunç kararların sebebi oluyor? Bu, o kadar mühim bir mesele ki bir şirketin yok olmasına bile sebep olabilir. O zaman şöyle bir önermede bulunursak sanırım yanlış olmaz: Emlak işinde liderlik, uyku problemini aşmakla başlıyor.
Sizce Winston Curchill, John F. Kennedy ve Leonardo da Vinci’nin ortak bir noktası olabilir mi? Bizce var. Sıkı durun! Alanında lider olan bu isimlerin hepsi de şekerleme yapmaya bayılırdı. Eğer fırtınalı zamanlarda insanlara liderlik yapacak kişiler yetiştirebilmek istiyorsak, buz dağını Titanic gemisi çarpmadan önce görmemiz gerekir. Çünkü çarptıktan sonra buz dağını zaten herkes görür.
Tıpkı Steve Jobs’ın “the whisperings (fısıltılar)” olarak bahsettiği şey gibi… Steve bununla neyi kast ediyor acaba? Daha müşteriler kendilerinin ne istediklerini bilmeden, onların neye ihtiyaçları olduğunu bilmenizi kast ediyor. İnsanlar, iPod üretilmeden önce böyle bir ürüne ihtiyacı olduğunu biliyor muydu? Hayır.
Tüm bu gelişmeler inanılmaz bir hızı temsil ediyor. Artık zaman açlığı çekiyoruz. Her zaman her yerde bir şeyler için acele ediyoruz. Her an arkamızda bıraktığımız şeyleri büyük bir hızla unutarak daha hızlı bir şekilde ileriye doğru gitmek için mücadele ediyoruz. Bu koşuşturmacanın üzerimizde bıraktığı tükenmişlik hissi, toplumların hastalığı haline gelmeye başladı.
Hatta uyku yoksunluğunu ve kendini az uyumaya zorlamayı, büyük bir başarı olarak görür hale geldik. Gece sadece 4 saat uyuyan başarılı bir emlakçı, meslektaşları ile görüştüğü bir akşam yemeğinde bunu övünülecek bir başarı olarak anlatabiliyor. Ancak belki 7 saat uyuyarak o görüşmeye gitmiş olsaydı, o masadan daha verimli sonuçlar alarak kalkacaktı.
Eğer emlak şirketimize, emlak ekibimize veya bireysel emlak işimize liderlik edebilmek istiyorsak uyku konusuna önem vermeliyiz. Yeterli uykuyu almak ve tükenmişlik hissinden kurtulmak, liderliğin ve performans geliştirmenin ilk aracıdır. Uyku ve refah, son noktaya ulaşmak için büyük bir etkiye sahiptir.
Bir emlak ofisinde en son isteyeceğiniz şey tükenmişlik kültürünün oluşmasıdır. Çünkü tükenmişlik kültürü, asla yaratıcı bir kültür olamaz. Bu durum, daha önce yapmış olduğunuz işleri sürekli tekrarlamanıza neden olur. Örneğin online pazarlama için bir reklam hazırlayacaksanız, hiçbir şekilde hedefe odaklanamaz ve ihtiyacınız olan yaratıcı unsuru ortaya koyamazsınız. Her yaptığınız iş, bir öncekinin benzeri olur ve bu durum rakipleriniz arasında sizi öne çıkarmaz.
Günün birinde meslektaşımız olan bir emlak danışmanı bize uykusuzluktan ve bu nedenle ayakta zor durmaktan yakınarak şöyle bir cümle kurmuştu:
Bana dayanacak bir yer ver, o zaman dünyayı bile dolaşırım.
Dayanacağımız şey, uykusuzluk nedeni ile bir duvar olmamalıdır. Uykumuzu almalı ve bize güç veren bir şeylere dayanmalıyız. Güce, hikmete, barışa, paraya, başarıya veya neye değer veriyorsanız ona…
İşte o zaman mucizeler yaratabilir ve önce sektörü sonra dünyayı daha iyi bir yer haline getirebiliriz.
Bu yüzden şimdi uyuma zamanı!