Steve Jobs, yıllar önce markalaşma konusuna dair olağanüstü bir konuşma yaptı. “Farklı Düşün” isimli yeni kampanyası için yaptığı bu konuşmada Jobs, Apple’ın tüketicilere artık yeni bir mesaj vermesi gerektiğini itiraf ediyordu. Ve artık değişim zamanıydı!
Peki, Steve Jobs ve Apple farklı olarak ne yaptı ve neyi değiştirdi? Nike, Disney ve Coca-Cola gibi dünyanın en bilinen markalarından biri olabilmek için ne tür sorumluluklar aldı?
Emlakbroker.com araştırma yazımızı (işin içinde Steve olunca bambaşka bir keyif) sadeliğine hiç dokunmadan yayınlıyoruz. Sizde burada yazılanları danışman veya şirket bazında değerlendirebilirsiniz. Şundan eminiz ki Steve'in düşünceleri pek çok kişiye ve şirkete ilham alınabilecek dersler vermeye devam edecektir. Özellikle gayrimenkul sektöründe olanlar için!
Gürültülü Dünyada Bir İz Bırakmak
Dünyayı gürültülü bir yer olarak tanımlayan Steve Jobs, eğer Apple’ın pazardaki ürünlerini Windows’un yanında pazarlamaya devam etseydi, kesinlikle ürünleri unutulur ve kaybolur giderdi. Oysa işletmeler tüketicilerin dikkatini çekebilmek için fırsatlar sunan sadece küçük birer penceredir.
Ve Jobs işin odak noktasını belirledi: Başkaları tarafından hatırlanmak için ne yapacağız? Başarılı bir markaya sahip olabilmek için öncelikle zamana ve ilgiye yatırım yapmalısınız. Nitekim markalar zamanın değişen havasına ve ekonomisine göre değişiklik gösterirler. Çünkü markalar, kendilerine göre değil, tüketicilerin değişen duygu durumlarına göre zamandan etkilenirler.
Büyükleri Takip Etmek
Tüketicilerin ilgisini daima elinde tutan markalar nasıl oluşturulur? Steve Jobs, Nike hakkında konuşmayı severdi. “Farklı Düşün” kampanyası için yaptığı konuşmanın girişinde Nike’in etkili reklam stratejileri üzerine bir yorumda bulunmuştu.
Nike bir ürünü pazarladığı zaman, ürünün özellikleri hakkında veya diğer ürünleri ile karşılaştırmaları hakkında konuşmuyordu. Nike, reklamlarında gurur duyulacak sporcuları oynatıyordu ve tüketicilerin kim olduklarına ve neyi istediklerine dair konuşuyordu. Bu onların bir ürün değil, bir değer pazarladıklarını gösteriyordu.
Peki, neden Apple bilgisayarlar için bunu yapmasın? Eğer Apple ve Steve Jobs kariyerinin başlarında, gigahertz ve fiyat noktalarına dair bu kadar fazla konuşma yapmamış olsaydı, belki daha başarılı olabilirdi. Nitekim sonradan Jobs’ın izlediği bu yol günümüzde başarıya ulaştı.
Pazarlama Değerlerini Öne Çıkarmak
Gerçek şu ki ürünler ve hizmetler daima değişir. Bir dönem en gerilere düşerken bir dönem lider duruma gelebilirler. Ancak işletmeler tüm bu iniş çıkışların neticesinde su üzerinde ayakta kalabilmek için uğraş verirler. Sonuç olarak pazardaki tüm işletmeler aynı şey için rakipleri ile savaşırlar. Rekabetin doğası bunu gerektirir.
Peki, ürünlerin ve hizmetlerin sürekli değişiklik gösterdiğini düşündüğümüzde, bu değişiklikler içerisinde bir markanın oluşmasını nasıl bekleyebiliriz? Steve Jobs’ın “Farklı Düşün” kampanyasında da belirttiği gibi, bir ürünün özelliklerini değil, onun değerini pazarlayarak bunu başarmak mümkün. İnsanlar sizin yaptığınızı değil, yaptığınız şeyin nedenini satın alırlar. Dolayısıyla ürün pazarlarken “Neden satın almalılar?” sorusunun cevabını onlara vermelisiniz.
Biz, dünyada insanların daha iyisi için değişebileceklerine inanıyoruz. – Steve Jobs
Bizim Dünyadaki Yerimiz Nedir?
Şimdi “Farklı Düşün” kampanyasının ardından yıllar geçti ve Apple tarafından üretilen ürünler değişti, pazar değişti, teknoloji değişti… Fakat onların çekirdeklerini oluşturan özleri aynı kaldı. İşiniz belki değişebilir, ancak ne kadar değişirse değişsin her zaman değerlerinizi doğru şekilde yansıtmalıdır.
Steve Jobs fark ettiği ve uyguladığı bu marka stratejisi sayesinde Apple’ı gerçek ve kalıcı bir marka haline getirmeyi başardı. Her insan bir bilgisayar kullanmayı düşündüğünde, aklının köşesinde Apple’ın bu alanda nasıl bir marka olduğunu bilerek son kararını veriyor.
İşte Steve Jobs’un değişen marka stratejisi hakkında yaptığı muhteşem konuşması: