Cep telefonlarımızla giderek daha fazla video izliyor, arama yapıyor, sosyal medya kullanıyor ve görüşme yapıyoruz. Tüm bu süreçte bize sundukları güvenlik altyapısına aldanarak güveniyor ve kişisel tecrübe – arayışlarımızı yorumlayarak sonuçlar üretebilecek bir yapay zeka sistemine her geçen gün daha fazla veri aktarıyoruz.
Gayrimenkul gibi dünyanın en büyük sektörünün bu tarz bir teknolojik atılımdan uzak kalması ve devasa veri hazinesinin nimetlerinden yararlanmaması mümkün mü? Silikon Vadisi’ninden Mary Meker’in sunduğu rapora göre gayrimenkulün geleceğine yön verecek teknolojilerden biri de yapay zeka.
Gayrimenkul teknolojileri konusunda taşın altına elini koyarak interaktif projeler geliştiren Silikon Vadisi şirketi CoreLogic, insan kaynakları ile entegre bilgisayar teknolojisinin yaratacağı sektörel dönüşüm ile ilgili 294 tespit ve öngörü paylaştı. İşte öne çıkanları:
2017’de günlük 30 dakika mobil video izlenirken bu rakam 2018’de 35 dakikaya çıktı.
Tavsiye: Bu videoların çoğunluğu net mesajlar içeren kısa videolardır. Bu da hedef kitlenize ulaşmanız için kullanabileceğiz bir araç ve bu aracı nasıl kullanacağınız ile ilgili son derece kullanışlı olabilecek bir bilgi.
Konuşulanı anlama konusunda geçmişte ciddi problemler yaşanmış olan ses tanıma teknolojisinde ulaşılan nokta itibariyle şuan ortalama bir konuşma içerisindeki kelimeleri %95’in üzerinde bir oranla kesin bir netlikle tespit edilebilmektedir.
Google Homes, Siri ve Amazon’un Alexa ses tanıma teknoloji yazılımları telefonlarımızda ve son derece kişiselleştirilmiş bir deneyim vaad ediyorlar.
Bu teknolojinin gidişatına baktığımızda bilgisayarı herhangi bir işimizi yapmak için açmamız yada klavyeye dokunmamız dahi son derece antika bir eyleme dönüşecektir.
Meeker’e göre bir kullanıcının kişisel verilerinden hareketle birleştirilen veri setleri onun gelecekteki aksiyonlarını öngörebilecek son derece kaliteli ve yüksek miktarlı bilgi elde edilmesini sağlamaktadır.
Ancak garaj girişimlerinin ve küçük işletmelerin böylesine maliyetli veri depolama süreçlerini finansal açıdan yönetebilmeleri ve besleyebilmeleri mümkün değildir. ABD’de AR-GE yatırımı yapan firmaların ilk 11’i içindeki 5’inin Silikon Vadisi’nden olması da bu harcamaları kimlerin yaptığını ortaya koymaktadır. Aynı zamanda kişisel verilerin depolanması konusunda toplumda varolan güven kaybının yönetilmesi de esaslı bir problem olarak sektörün karşısında durmaktadır.
Araştırmalar göstermektedir ki insanların %79’u açık bir fayda görür görmez kişisel verilerini paylaşmayı kabul edebiliyor. Bununla birlikte güven kaybının yaşanması halinde aynı insanlar uygulamaları devre dışı bırakabilir, bilgi paylaşımını sınırlandıracak kişisel önlemlere başvurabilirler.
Uzmanlar istenmeyen durumlarla karşılaşıldığında bunlarla başa çıkmanın Facebook örneğinden görüldüğü üzere son derece zor olduğunu belirtmesine rağmen bu zorlukların sektörün yükseliş ve gelişimini durdurmayacağı konusunda hem fikir.
Tavsiye: Potansiyel müşterilerinizin %1’ini dahi teşkil etmeyecek bir CRM programının size vaad edilen pratik faydayı sunması pek mümkün görünmüyor. Bunun yerine büyük kişisel depo hazineleri olan şirketlerin kaynaklarından istifade ederek hizmete sunulan platformdaki bilgilerin temin edilmesi ve CRM’e aktarılması gerekmektedir. Bunun için ise büyük veri deposuna sahip güvenilir partnerler ile çalışmak en kestirme ve mantıklı yol gibi görünmektedir.
Gazetelerin “halkın sesi” olma iddiası artık sosyal medya gibi mensuplarının ürün keşfetme ve keşfettiklerini satın alma motivasyonlarını oluşturabilen güçlü ve doğrudan kaynağından beslenen bir rakip ile sarsılmaktadır.
Meeker’in araştırması göstermektedir ki şirketlerin yazılı medyaya yaptıkları harcama %9 iken bu reklamlara maruz kaldığımız süre toplamın yalnızca %4’ünü oluşturuyor. Oysa ki mobil reklamcılığa ayrılan bütçe %26 iken bu reklamlara maruz kaldığımız süre toplam %29. Geçtiğimiz yıl 73 milyar dolarlık internet reklam harcamaları kalemi bu yıl ciddi bir artışla 88 milyar dolara yükseldi. Bu yükseliş ivmesinin devam edeceğini beklememizi engelleyen bir sebep görünmüyor. Hele ki ortalama bir insanın gününün 135 dakikasını sosyal medyada geçirdiği şu ortamda.
Tavsiye: Danışmanların sosyal medya ve internet reklamcılığı konusunda daha fazla efor sarfetmesi ve bu yabancı alanla tanışması için çok fazla done mevcut. Geçmişin konforlu alanın ve branda asmaktan öteye geçmeyi öğrenmeniz gerekiyor.
Araştırmalar, 1890 yılında yayınlanan katalog ve dergilerin reklam stratejisini belirleyen şeyin nüfus dağılımı konusunda çalışmalar olduğunu belirlemiştir. 1940’tan 1990’a kadar güçlü marka oluşturma stratejisi kullanılmışken 90’lardan 2010’a kadar reklamcılığa işlem kolaylığı ve daha fazla konfor vaadi yön vermiştir. Ancak günümüzde reklamcılık, devasa veri havuzundan istifade ederek kişiselleştirilmiş ve muhattabın ihtiyacına özel belirlenen mesajlar içeren bir hal almaktadır.
Tavsiye: Danışmanların çağa ayak uydurması ve pazarlama sektörünün geçirdiği dönüşümü idrak ederek yeni stratejiler geliştirmesini gerektiren bir sürecin içindeyiz. İçinde bulunduğumuz geçiş süreci veri odaklı satış yöntemlerini keşfe çıkmak ve en öne geçmek için doğru zaman.
Yaşanan skandal sebebiyle Facebook’u incelemeden hariç tutar isek ABD’de yapılan araştırmalar veri toplayan şirketler ve o şirketlerin kullanıcıları arasında son derece güçlü bir memnuniyet ilişkisinin var olduğu ortaya çıkmıştır.
2015 ve 2017 arasında Google’da yapılan “yakınımda” aramaları %900 arttı. Bu teknolojik yenilik insanların geçmiş kararları ve alışkanlıklarında radikal değişimler yaşanmasına sebebiyet vererek kullanıcıların en iyisini değil kendisine en uygun olanın ne olduğunu görmek istemesini tetikledi.
Bulunduğumuz lokasyon ile ilgili bilgileri internet dünyasında etkili biçimde paylaştığımızda “yakınımda” aramalarında ciddi biçimde sivrilmemiz mümkün hale gelecektir.
Tavsiye: Alıcılar artık kişiselleştirilmiş bir hizmet bekliyor ve eski klasik hizmet ile yetinmeyerek onu hor görmekte, tercihlerinin ve eğilimlerinin anlaşılarak bu istikamette adımlar atılmasını beklemekte son derece kararlı.
Artık birçok profesyonel emlak danışmanının kullandığı 360° Sanal Tur ile, müşterilerin doğru tercihi yapmaları çok daha kolay. Sanal tur ile evin hem tüm detayları hem de içerisinde bulunan her odası dijital ortama aktarılabiliyor. Bu sayede müşteriler ilgilenilen bir evin içini en gerçekçi haliyle görmüş, tüm detayları istediği gibi incelemiş olabiliyor. Müşteriler tüm bu aktiviteyi zaman kaybı yaşamadan sadece bilgisayarın başında bir kahve eşliğinde oldukça kaliteli görüntüler ile evin içini gezip hiç dışarı çıkmadan tercihini yapabiliyor.
Sanal tur içeren ilanlarda fotoğrafların kötü açılardan ve başarısız bir şekilde çekilmiş olması gibi sorunlar yaşamaz veya olduğundan farklı görünen evlerle karşılaşmazsınız. Bu özellik alıcı adaylarının yüzlerce ilan gezmesine gerek kalmadan aradığı evleri bulmalarına olanak tanır. Diğer yandan müşteriler, sanal tur ile gezilen evler içerisinde kolayca eleme yapabileceği için onlarca eve tek tek gidip gezmesine de gerek kalmadan bilgisayarından belirlediği birkaç evi ziyaret ederek son tercihini yapabilir. Bu da zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlar.
Tavsiye: Sanal tur kullanan emlak danışmanları portföyündeki ilanlar için emek harcayarak müşterilerine en iyi şekilde ulaşmasını sağladığı için işine değer veren kişiler olacaktır. İşini severek yapan bir danışman ile çok daha kolay iletişim kuran müşteri adaylarına en iyi hizmeti sağlayabilirsiniz.
Uzmanlar, yapay zekanın gerçek gücünün öğrenme, uyum sağlama ve geliştirme yeteneği olduğunu belirtmektedirler. Büyüyen kişisel veri hazinesi bir çok yapay zeka sistemini doğrudan beslemeye başladı ve uyum sağlayarak yeni gelişmiş veriler yaratma konusunda başarılı bir döngünün başlangıcında olduklarını söyleyebiliriz.
Sistem ne kadar veri ile beslenirse analizler ve kesinlik derecesi o denli yükselir, kişiye en uygun ürün tespit edilerek sunulabilir. Kendisine en uygun ürünü arayan insanların daha fazla veri paylaşmayı kabul etmesi ile birlikte bu sonsuz döngü sürekli kendini besleyerek mükemmelleşme eğilimine girecektir.
Google CEO’su Sundar Pichai; yapay zekanın insanlığın şu aşamada üzerine yoğunlaştığı en önemli konu olduğuna, bunun elektriğin hatta ateşin bulunmasından daha ciddi yenilikler yaratacağına inandığını ifade etti. “İnsan ateşi keşfederek bundan ciddi faydalar sağladı fakat ateş, sadece faydalarını aldığımız değil zararları ile de başetmemizi gerektiriyordu. Yapay zeka gerçekten önemli ama bunun sınırları ile ilgili endişe etmemiz gerekiyor.”
Tavsiye: Bot’lar geliyor. İşinizi geliştirmek, sunduğunuz hizmetin kalitesi ve boyutlarını arttırmak ve satışlarınız ile gelirlerinizi arttırmak istiyorsanız yapay zekayı işinize nasıl aktarabileceğinizi düşünmeye başlamalısınız.